Dolar

32,3810

Euro

35,0489

Altın

2.326,46

Bist

9.095,41

İçişleri Bakanı Soylu canlı yayında soruları yanıtladı: (3)

'Merkezi hükümetle yerel hükümet gibi daha önce terör örgütünün ülkemize sokmaya çalıştığı bir anlayışı son iki günde yardım kampanyası bahane edilerek bir şey ortaya konulmasından endişe ettiğimi, halk tabiriyle işkillendiğimi ve İçişleri Bakanı olarak da görevimin tam da bu işkillenmeler olduğunu paylaşmak isterim'- 'Dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu bu yardım mese

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-04-01 22:24:27

İçişleri Bakanı Soylu canlı yayında soruları yanıtladı: (3)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Merkezi hükümetle yerel hükümet gibi daha önce terör örgütünün ülkemize sokmaya çalıştığı bir anlayışı son iki günde yardım kampanyası bahane edilerek bir şey ortaya konulmasından endişe ettiğimi, halk tabiriyle işkillendiğimi ve İçişleri Bakanı olarak da görevimin tam da bu işkillenmeler olduğunu paylaşmak isterim." dedi.

CNN Türk'te yayınlanan "Tarafsız Bölge" programına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul için sokağa çıkma yasağı talep ettiğinin hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla bir pandemi kurulu oluşturulduğunu, bunun bir de iller bazında bir boyutunun olduğunu anlattı.

Soylu, yerel yöneticilerin toplumsal olarak kendilerine gelen bilgileri pandemi kurullarında paylaşmalarının esas olduğunu ifade ederek, "Belki de siyasal pozisyonun alınmaması lazım gelen tek yer burasıdır. Her birimiz siyasal pozisyonlarından sıyrılarak, bir taraftan hem toplumsal sorumluluğumuzla hem bireysel sorumluluğumuzla hem de elimizde bulunan kurum, kuruluşların ortaya koyduğu sorumlulukla hareket etmek durumundayız." diye konuştu.

- "İmamoğlu ile dün telefonla görüştüm"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile dün telefonla görüştüğünü söyleyen Soylu, şöyle devam etti:

"Dün bu yardım meselesiyle ilgili bizimle telefonla görüşmek istediğini belirtti. Ben de cevaben döndüm ve konuştum. Burada gerek yardım meselesini gerek ilerleyen süreçte her birimizin nasıl pozisyon almamız lazım geldiğini mümkün olduğu ölçüler içerisinde ifade etmeye çalıştım. Sadece Sayın İmamoğlu değil. Hem Sayın Valimiz hem Sayın İmamoğlu'nun bürokratlarına, Sayın vali yardımcılarımız, hem Ankara'da aynı şey Sayın Valimiz ve yine onların bürokratlarına, sayın vali yardımcılarımıza, Biz bir kör dövüşün içinde bulunmamalıyız. Bu yanlış bir şey. Bu birliğimizin en üst olduğu nokta olur. Aramızdan en ufak bir su sızmamalıdır. Hiç kimse burada herhangi bir şerik hadise görmemelidir. Farklı bir hadise görmemelidir. Onun için devletin bütün kurumları devletin en tepesinin koyduğu ciddiyete ayak uydurmak zorundadırlar. Biz de tüm kurumlar da yerel yönetimler de herkes."

Bilemedikleri bir olayın içinden geçtiklerini anlatan Soylu, bu sorumluluğu herkesin birbirine hatırlatmakla yükümlü olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanı Soylu, şu ifadeleri kullandı:

"Pandemi kuruluna gelirsiniz dersiniz ki 'Ben bu işten endişeleniyorum, 3-5 tane doktor arkadaşım var, böyle bir görüşleri var, dünyada örnekleri var sokağa çıkma yasağı getirilmesi lazım.' Ama eğer bunu ifade edecek bir yer görmüyorsanız, bulmuyorsanız, bunu söylemek hakkınızdır. Vali yanı başınızda, İçişleri, Çevre ve Şehircilik ve Sağlık bakanlarına istediğiniz zaman ulaşabiliyorsunuz. Hükümet ayrı şeyler söyler, yerel yönetimler ayrı şeyler söylerse bu beni üzüyor."

- "İdari sistemde 'yerel hükümet' diye bir şey yok"

Bu yardımlar konusunda bazı televizyonlarda merkezi hükümetle yerel yönetimler ayrımı yapıldığına işaret eden Soylu, idari sistemde "yerel hükümet" diye bir şeyin söz konusu olmadığını vurguladı.

Soylu, bunu daha önce isteyenlerin olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"Bunu isteyenler 6-7 Ekim olaylarını yaptı. Dediler ki ' biz özerklik ilan ediyoruz. Terör örgütünün başı Abdullah Öcalan bize böyle talimat verdi.' Ben İçişleri Bakanıyım işkillenmek benim en doğal hakkım. Acaba birileri bu karşı karşıya kaldığımız ve bütün dünyanın karşı karşıya kaldığı bu süreçten bir başka anlam mı çıkarmaya çalışıyor. Merkezi hükümetle yerel hükümet gibi daha önce terör örgütünün ülkemize sokmaya çalıştığı bir anlayışı son iki günde yardım kampanyası bahane edilerek bir şey ortaya konulmasından endişe ettiğimi, halk tabiriyle işkillendiğimi ve İçişleri Bakanı olarak da görevimin tam da bu işkillenmeler olduğunu burada paylaşmak isterim."

Ekrem İmamoğlu'na da dün aynısını söylediğini aktaran Soylu, "Dedim ki; bu işte devletin nefesi yetebilir ama yerel yönetimlerin nefesi ne kadar yetebilir bilmiyorum." ifadelerini kullandı.

Soylu, bu işin ne kadar gideceğini bilmediklerini belirterek, polisleri, bekçileri, jandarmaları, 112, 155, 156 gibi büyük iş gören ve kendilerine bağlı bütün birimlerin ne kadar gideceğini bilmedikleri için bunu optimum kullanmak zorunda olduklarını ifade etti.

Kendisini dün ziyarete gelen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'a da aynısını ifade ettiğini belirten Soylu, şöyle konuştu:

"Bu bizim birlik olmamız gereken bir zaman. Örnek de verdim. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin belediyeleri yok mu? Onlar da kendileri bir kampanya yapmak için kanun müsaade etmese de bundan önce genel ve yaygın bir örneği olmasa da bunu yapamazlar mı? Yapabilirler ama devlet bir irade ortaya koymuş. Biz şu anda yöresel bir sorunla uğraşmıyoruz. Küresel bir problemle uğraşıyoruz. Birlik olmamız gereken, birbirimize sırtımızı dayamamız gereken bir dönem. Siyasi rekabetimizi yarın yaparız."

(Sürecek)

VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara