Dolar

32,5261

Euro

34,9768

Altın

2.429,56

Bist

9.805,51

İçişleri Bakanı Soylu, canlı yayında değerlendirmelerde bulundu: (3)

'Sosyal medyada FETÖ, PKK ve DHKP-C birlikte sonuç almak için her türlü yolu deniyorlar. Birbirlerinin peşlerine takılıyorlar'- '(Sosyal medya sitelerine erişimin kısıtlanması) Öyle videolar dönüyor ki o videoların bir toplumu tahrik etmemesi, bir toplumun bütün duygularını, bütün kılcal damarlarını harekete geçirmemesi, bütün sinir uçlarını perişan etmemesi mümkün değil'- '(Libya'da şehit o

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-03-05 03:27:34

İçişleri Bakanı Soylu, canlı yayında değerlendirmelerde bulundu: (3)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medyada toplumsal duyarlılığa ilişkin konularda FETÖ'nün PKK ve DHKP-C mensuplarıyla birlikte hareket ettiğini belirterek, "Birlikte sonuç almak için her türlü yolu deniyorlar." dedi.

Bakan Soylu, CNN Türk'te canlı yayınlanan "Tarafsız Bölge" programında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Suriye'nin İdlib kentinde 33 askerin şehit edildiği Esed rejimi unsurlarının saldırısı sonrası neden yas ilan edilmediğine ilişkin soru üzerine Soylu, "Biz bir mücadele veriyoruz, yasımız içimizde zaten ve devam eden bir mücadele veriyoruz. Bu mücadele hakikaten Türkiye'nin ortaya koyduğu tarihin bir noktasından bakıldığı zaman önemli bir kırılma anı olarak nitelendirilebilecek mücadele." diyerek, daha önce şehitler için bir yas ilan edilmediğini aktardı.

Bu süreçte bütün milletin yas tuttuğunu ancak herkesin dik durarak, birlik içinde karşı tarafa gücünü gösterme zamanı olduğunu anlatan Soylu, yabancı devlet adamlarının vefatı nedeniyle daha önce yas ilan edilmesinin de diplomatik nezaketten kaynaklandığını ifade etti.

- "Devlet sırrı, milli güvenlik sırrı denilen bir anlayış var"

Libya'da iki MİT görevlisinin şehit olmasıyla ilgili bir internet sitesinde yapılan habere ilişkin bazı gazetecilerin gözaltına alınmasına dair soru üzerine Soylu, bu tür haberleri yapmanın yanlış olduğunu ifade ederek, "Devlet sırrı denilen bir şey vardır, bir milli güvenlik sırrı denilen bir anlayış vardır. Bu Almanya'da da böyle. Hadi yapsınlar böyle bir haberi Almanya'da." diye konuştu.

Söz konusu gazetecilerin sabaha karşı evlerinden gözaltına alınmasına yönelik eleştiriler olduğunun hatırlatılması üzerine Soylu, bu konuda sistemin işleyişi hakkında bilgi vererek, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet Başsavcılığı talimat yazar, der ki siz bunu alın. Kime der bunu, polise der. Bu talimat genellikle mesai saatinden sonra gelir ve polis çalışmaya başlar. Süreç böyle işler yani. Bunu bulduğu an sisteminde gece, sabah, akşam almak zorundadır. Neden? Kaçarsa o anda yapmış olduğu adli kolluk hizmetini yerine getirmediğinden dolayı sıkıntı yaşar. Şimdi burada Adalet Bakanlığı bu konuda yeni bir düzenleme yapıyor. Mesela adam gece 04.00'te otelde yatıyor, ya kardeşim 07.00'de al."

- "FETÖ, PKK ve DHKP-C sosyal medyada birlikte hareket ediyor"

İdlib'de 33 askerin şehit olduğu gün bazı sosyal medya sitelerinin erişimine niçin kısıtlama getirildiğinin sorulması üzerine Soylu, söz konusu platformlarda yer alan yalan haberlere dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Öyle videolar dönüyor ki o videoların bir toplumu tahrik etmemesi, bir toplumun bütün duygularını, bütün kılcal damarlarını harekete geçirmemesi, bütün sinir uçlarını perişan etmemesi mümkün değil. Bu şu demektir, nasıl konvansiyonel alanda alabileceğiniz bir takım tedbirler varsa sosyal medyada alabileceğiniz bir takım tedbirler var ve bunu uyguluyorsunuz. Bu çok bariz ve çok net bir tedbir halidir."

Sosyal medyada toplumsal duyarlılığa ilişkin konularda FETÖ'nün PKK ve DHKP-C mensuplarıyla birlikte hareket ettiğini vurgulayan Soylu, "Birlikte sonuç almak için her türlü yolu deniyorlar. Sosyal medyada da birbirlerinin peşlerine takılıyorlar." diye konuştu.

- "Siber Operasyon Merkezi sosyal medyanın karakolu"

Bu konuda başarılı çalışmalar yürüten Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı bünyesinde oluşturulan Siber Operasyon Merkezini "sosyal medyanın karakolu" olarak nitelendiren Soylu, "Oralarda öyle işlerle karşı karşıya kalıyoruz ki kim ne yapıyor, hangi fake hesaplar üzerinden yapıyor, hangi bir takım farklı hesaplar üzerinden bunları gerçekleştirmeye çalışıyor, hepsini rahat rahat takip ediyoruz." dedi.

- Uyuşturucuyla topyekün mücadele

Bakan Soylu, 2013'te uyuşturucuya bağlı ölümlerin 232 olduğunu, 2017'de bu rakamın 920'ye çıktığını ifade ederek, 4 yıl içinde yaşanan 3,5 kat artışa dikkati çekti.

Türkiye'nin uyuşturucu ticaretinde hem batı hem de doğu ülkeleri üzerinden hedef ve transit ülke konumunda olduğunu vurgulayan Soylu, son dönemde gerçekleştirilen başarılı operasyonlar hakkında bilgi verdi.

Uyuşturucuyla mücadele konusunda tüm bakanlıklar ve ilgili kurumlarla ortak hareket edildiğini anlatan Soylu, uyuşturucuya bağlı ölümlerin son iki yılda 941'den 657'ye düştüğünü, bu yıl ise bu rakamın 450'nin altında olacağını belirtti.

Bu alanda yürütülen projeler hakkında da bilgi veren Soylu, uyuşturucuyla mücadele konusunda anne ve babaları yalnız bırakmayacaklarını vurguladı.

- Yerel yönetimlerde yetki devrine ilişkin düzenlemeler

Kimi düzenlemelerle muhalefet partisindeki bazı belediyelere ait yetkilerin kısıtlandığı iddialarını yanıtlayan Soylu, AK Partili belediyelerde de bir takım yetki devirleri ve yetki alımları olduğunu vurgulayarak, "AK Parti olduğu için kimse sesini çıkartmadı." dedi.

Muhalefetin "Aslında ben size hizmet edecektim, elimi kolumu bağlamaya çalışıyorlar." söylemini hatırlatan Soylu, "Biz kimsenin elini kolunu bağlamaya çalışmıyoruz. Böyle bir şey de söz konusu değildir. Herkes işini yapsın." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin işleyişine yönelik değerlendirmelerde de bulunan Soylu, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir şeyi kabul etmez, liyakatsız insanı. Bunu göreceksiniz. Bu sistem liyakatlı insanların sırtlarında başarılı olur. Mesela Parlamenter Hükümet Sistemi liyakatsiz insanı kabul edebilir, çünkü insan faktörü orda çok büyük etken değildir. Ama Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde tecrübelerimle söylüyorum insan faktörü Parlamenter Hükümet Sistemi'nin iki katından daha fazla etkindir." ifadelerini kullandı.

- "Erdoğan-Putin görüşmesinden umutluyum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmeye ilişkin soru üzerine Soylu, "Recep Tayyip Erdoğan rasyonel bir liderdir ve o rasyonelitesinin sonucunu yarın akşam hem insanlık adına, hem coğrafyamız adına, hem huzur adına, hem de barış adına çıkabileceğini... İzlediğimiz yol belli çünkü, biz yanlış bir yol izlemiyoruz." diyerek, görüşmeden umutlu olduğunu kaydetti.

- İstiklal Caddesi'nde 8 Mart Kadın Yürüyüşü'ne izin yok

Bir soru üzerine Bakan Soylu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde gerçekleştirilmek istenen "Kadın Yürüyüşü"nün İstiklal Caddesi'nde düzenlenmesine izin verilmeyeceğini belirterek, "İstiklal Caddesi bundan muaf. Ülkelerin böyle hakları var. Yeni Kapı'dan Kadıköy'e her yerde yapabilirsiniz. İstiklal Caddesi'nde böyle bir şey yaptırmıyoruz." diye konuştu.

- "Toplumsal olaylarda artık ters kelepçe yok"

Bakan Soylu, ilgili birimlere verilen talimatlarla toplumsal olaylarda gözaltına alınanlara artık ters kelepçe takılmayacağını belirterek, "Saldırı pozisyonundaysa size karşı bunu yapabilirsiniz, sen uyuşturucu satıcısına tak, takman gerekiyor o da; tecavüzcüye tak, kadına ve çocuğa cinsel taciz yapana tak. Onu aşağılamak istiyorsan aşağıla yani, teröriste, kanlı katile tak." diyerek, bu konudaki hassasiyetini dile getirdi.

Kadınlara yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının liderliğinde, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığının bir araya geldiğini ve 75 maddelik bir yol haritası hazırlandığını ifade eden Soylu, bu konuda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

- "Gidin barışın demek yok. Bu sizin işiniz değil"

Emniyet müdürlükleri bünyesinde kurulan Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği sayısının 50'den bin 5'e çıkarıldığını aktaran Soylu, ayrıca tüm valiler ve il emniyet müdürlerinin şiddet mağduru veya tehdit altındaki kadınların izlenmesinden sorumlu olduğunu söyledi. Soylu, şöyle devam etti:

"Yarın bir kadının başına bir şey geldiği zaman aman bu kadın karakola geldi de müracaat etti de biz şu işi eksik yaptık... Arkadaş müracaat ettiği zaman 'gidin barışın' demek yok. Bu sizin işiniz değil."

- "KADES üzerinden 23 bin 960 kadın ihbarda bulundu"

Cep telefonlarından mobil uygulama olarak kullanılan Kadın Destek Uygulaması'nın (KADES) önemine değinen Soylu, "Kadın bir şiddetle karşı karşıya kaldığı zaman sadece bir tuşa basıyor ve 5 dakikada polis geliyor. Bunu akıllı telefonunuza indiriyorsunuz, ne isminiz kaydoluyor, ne telefonunuz kaydoluyor." dedi.

Soylu, bugüne kadar KADES üzerinden 23 bin 960 kadının ihbarda bulunduğunu ve bunun yüzde 65'inin gerçek ihbar olduğunu ve gerekli müdahalenin yapıldığını sözlerine ekledi.

(Bitti)


Haber Ara