Dolar

32,3223

Euro

35,0757

Altın

2.281,81

Bist

9.007,88

İçişleri Bakanı Soylu, Artvin'de

Soylu: 'Bütün dünyaya haykırıyoruz, biz kısa adım atan bir ülke değiliz ve olmayacağız. Biz büyük adım atacağız. Biz kimin tahtında oturduğumuzu, nerede yaşadığımızı biliyoruz'- 'Milletimize namus sözümüzdür, bu PKK denilen alçak yapıyı yerin yedi kat dibine gömmezsek eğer, bu millete verdiği acıların hesabını onlardan tek tek sormazsak namerdiz'- '13 yaşında kızları götürüyorlar, fiziklerine

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-04-07 15:54:17

İçişleri Bakanı Soylu, Artvin'de
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bütün dünyaya haykırıyoruz, biz kısa adım atan bir ülke değiliz ve olmayacağız. Biz büyük adım atacağız. Biz kimin tahtında oturduğumuzu, nerede yaşadığımızı biliyoruz." dedi.

Arhavi ilçe meydanında parti otobüsünün üzerinden halka hitap eden Soylu, Türkiye'nin on yıllardır yaşadığı problemleri çeşitli örneklerle anlattı.

Milletin çeşitli uygulamalarla korkutularak terbiye edilmeye çalışıldığına dikkati çeken Soylu, darbelerin ülkeye verdiği zararları sıraladı.

Soylu, 16 Nisan'da sadece 18 maddelik bir referanduma gidilmediğini vurgulayarak, "16 Nisan'da ülkemin zenginleşmesini, özgürleşmesini, milletin kardeşçe yaşamasını engellemeye çalışanlara karşı, dışarıdan kurulan içeriden desteklenen her türlü tuzaklara karşı biz bir şeyi haykırmaya gidiyoruz 16 Nisan'a, bu vatan bizimdir, bu ülke bizimdir, bu topraklar bizimdir. Biz bunu haykırmaya, bunu ortaya koymaya gidiyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin hep dolu dizgin hedeflerine doğru giderken yolunun kesildiğine işaret eden Soylu, Türkiye'nin kalkınma, büyüme seferberliği içindeyken sevincinin kursağında bırakılmak istendiğini söyledi.

- "Biz, Anadolu medeniyetinin insanlarıyız"

Soylu, Türkiye'nin 4 yıldır Gezi Olayları, 17-25 Aralık darbesi, 6-7 Ekim olayları, 15 Temmuz'un o kötü darbesiyle karşı karşıya kalındığını belirterek, milletinin sürekli arkasına dönüp bakmaktan yorulduğunu anlattı.

Türkiye'ye adımlarının kısa attırılmaya çalışıldığının altını çizen Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"Bütün dünyaya haykırıyoruz, biz kısa adım atan bir ülke değiliz ve olmayacağız. Biz büyük adım atcağız. Biz kimin tahtında oturduğumuzu, nerede yaşadığımızı biliyoruz. Biz Ertuğrul Gazi'nin, Osman Gazi'nin, Orhan Gazi'nin tahtında oturuyoruz. Biz nasıl bir medeniyette yaşadığımızı biliyoruz. Biz merhamet, şefkat, iyilik medeniyetinde yaşıyoruz. Biz batı ülkelerine benzemeyiz. Anasını, babasını yaşlanınca huzurevine gönderen, tarihini, insanlığını unutan o ülkelere benzemeyiz. Biz, Anadolu medeniyetinin insanlarıyız."

Soylu, 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşananları ve bu süreçte ellerini ovuşturanları anımsattı.

Birisinin, "TC'yi tükürüğümüzle boğarız." dediğini aktaran Süleyman Soylu, şumları söyledi:

"Dört duvarın içinde kodeste neyle uğraşacaksa uğraşsın. O bu milleti, bu ülkeyi, insanlarımızın kardeşliğini tanımıyor. O zannediyor ki bu ülkede birileri beni fişeklerse arkadan istediğini söyler yanına kar kalır. Bu medeniyet, ihanet edenin yanına bırakmaz. Birisi daha vardı ne dedi? Arkasını PYD'ye, PKK'ya yaslayacakmış. Şimdi sana dört duvar verdik beğendiğine yasla, hangisini istersen ona yasla. Öyle bir havaya girdiler ki 16 yerde özerklik ilan edecekler. Kandil'deki itler de onlara cesaret veriyor. Varto, Nusaybin orada duruyor."

- "Hiçbir değerleri bizim milletimizin hiçbir değeri ile örtüşmüyor"

Güneydoğu'nun her yerini ziyaret ettiğini vurgulayan Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

"Ay yıldızlı bayraklar burada nasılsa o kardeşlerimizin de ortaya koyduğu gönüllülük aynı. Hadi bugün özerkliğin lafını söyleyin de alalım boynuzun, posunuzun ölçüsünü. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın talimatıdır, Bakanlar Kurulu üyesi arkadaşlarımızın her birini ortak kararlılığıdır. Milletvekili arkadaşlarımız, güvenlik kuvvetlerimiz jandarmamız, askerimiz, polisimiz, korucumuzun hep birlikte mücadele ediyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Hani Gabar, Cudi, Bestler Dereler, Tunceli Ali Boğazı, Kudu Deresi, Lice kırsalı, Mardin Bagok, Ömeryan onlarındı, herbirinde bizim evlatlarımız fellik fellik terörist arıyorlar, onlar da fare gibi kaçıyor, fare gibi. Son 3 günde 20 artı 8 artı 8 yani 36 tane teröristi etkisiz hale getirdiler. Hiç merak etmeyin, bizim evlatlarımız çok çalışıyorlar, gayret gösteriyorlar. Hükümetimiz, devletimiz ve milletimizin iradesi hep birlikte, hiç endişe etmeyin ne olursunuz kalbinizde, zihninizde en ufak endişe kırıntısı olmasın. Milletimize namus sözümüzdür, bu PKK denilen alçak yapıyı yerin yedi kat dibine gömmezsek eğer, bu millete verdiği acıların hesabını onlardan tek tek sormazsak namerdiz."

İçişleri Bakanı Soylu, kendisinin de bir kızı olduğunu belirterek, "13 yaşındaki kızları annelerinin kucaklarından alıyorlar ve onları zorla dağa götürüyorlar. Onlardan terörist yapmaya çalışıyorlar, annelerin elleri böğründe, babaların gözü yaşlı çaresiz kalıyorlar. O kadar hainler, alçak ve ahlaksızlar ki... Hiçbir değerleri bizim milletimizin hiçbir değeri ile örtüşmüyor. 13 yaşında kızları götürüyorlar, fiziklerine bakıyorlar çocukların, o masumların kimine pantolon, kimine etek giydiriyorlar, o 65-70 yaşındaki adamların, o hainlerin, alçakların karşısına çıkarıyorlar, çocuklarımızı taciz ediyorlar. Bu bizim vicdanımızı karartıyor, insanlığımızı sarsıyor. Eğer bundan sonra bu çocukları dağa götürürde o annelerin ellerini koynunda bırakırlarsa İçişleri Bakanlığı bana haram olsun." diye konuştu.

- "Biz CHP'li kardeşlerimize Murat Karayılan'dan daha mı uzağız?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Soylu, "Kılıçdaroğlu'nun böyle bir derdi yok değil mi? Onun bir tek derdi var." dedi.

Soylu, "Ben beyefendiye uzayda yaşıyor demişim de çok alınmış." ifadesini kullandı.

Bakan Soylu, CHP'lilere şöyle seslendi:

"CHP'li kardeşlerime sormak istiyorum, biz memleketimiz için uğraşıyoruz değil mi? Elinizde ay yıldızlı bayraklar var, bu memlekette biz hepimiz gayret gösteriyoruz kişi başına gelir seviyesi 25 bin dolara çıksın, memleketimizde yollar daha iyi olsun, çocuklarımız daha rahat iş bulabilsin, üretim artsın, turizm gelişsin, insanlarımız kendi düşüncelerini özgürce her noktada ifade edebilsin diye elimizden geleni yapıyoruz. Arkadaş, biz CHP'li kardeşlerimize Murat Karayılan'dan daha mı uzağız? Cemil Bayık'tan, o PKK'lı teröristlerden, o ele başlarından daha mı uzağız? Biz bu ülkenin ezanını susturmak, bayrağını indirmek, ülkenin namusunu kirletmek ve bu ülkeyi işgal etmek isteyen Yunan postalından biz daha mı uzağız? Allah rızası için söyleyin. Bizi denize dökecekler ya bizi düşman görüyorlar. Yunandan daha fazla bizi düşman görüyorlar. Böyle bir vicdan olabilir mi? Siyaset yaparsınız, söz söylersiniz ama bizi bu kadar düşman görmenin, Karayılan'dan, PKK'lı teröristlerden daha ötekileştirmenin ne anlamı var?"

"Bu bir nefrettir, bu bugünün nefreti değil, aynısını Deniz Baykal da söyledi, 'düşmanı denize döktüğümüz gibi sevineceğim hayır çıktığında.' Demek istiyor ki 'evet kaybeder, hayır kazanırsa bu ülkede istiklal mücadelesinin kazanıldığı kadar çok sevineceğim çünkü düşmanları mağlup ettik.' diyeceğiz." ifadesini kullanan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ayıp ya böyle bir şey söylenmez. Benim ki de saflık, iki de bir diyorum ki 'Baykal, Kılıçdaroğlu'nu al gel de kaset hikayesini sana bir gösterelim İçişleri Bakanlığında. Biz adamın nasıl bir tezgaha düştüğünü, kimler tarafından bir tezgaha düşürüldüğünü, o kasetlerin nasıl çekildiğini, kimlerin yerleştirdiğini, kimlerin talimat verdiğini ve bu Kılıçdaroğlu'nun nasıl genel başkan olduğunu anlatmaya çalışıyoruz, o öbür taraftan diyor ki 'sen benim düşmanımsın' ya düşmanın yanı başında duruyor senin, her türlü tezgahı kuran yanıbaşında duruyor, sen ondan sonra bizi düşmanın olarak ilan ediyorsun. Bu yanlış birşeydir. Bu yıllardan beri aynı zihniyetin anlayışıdır. Bizi hep kasketli, fötrlü, şalvarlı, kara kalabalıklar, bir gün laik, bir gün irticacı, bir gün başı açık, bir gün başı örtük dediler. Cahil, cühela, ilkokul mezunu, köylü dediler ama hep o dedikleri insanlara darbe yaptılar, onlardan reyle, oyla sandıkla iktidara geldiler."

- "Şu anda tam belini kırmak üzereyiz"

Soylu, PKK ile mücadele ettiklerini anlatarak, "Şu anda tam belini kırmak üzereyiz. Peki şu anda, tam bu zamanda Kandil ne diyor? Ben her sabah istihbaratları okuyorum, bugün uçakta gelirken de 1 saat 10 dakika dünün ve ondan önceki günün istihbaratlarını okudum. Diyor ki 'hayır çıkması için elinizden gelen herşeyi yapacaksınız, şiddetse şiddet, terörse terör artı eğer evet çıkarsa biz bittik.' Hey CHP'li kardeşlerim siyaset yapabilirsiniz, bizi eleştirebilirsiniz, biz de sizi eleştiririz ama durup dururken bu ülkede terörle mücadele edilirken tam en kritik anında PKK ile aynı söylemi ortaya koyabilmek, PKK'nın değirmenine, terör örgütlerinin değirmenine can suyu taşımak değilde nedir? Bu millet bunun hesabını bu dünyada da öteki dünyada da sorar." değerlendirmesini yaptı.

Geçen gece Diyarbakır'a gittiğini dile getiren Soylu, şöyle devam etti:

"Lice'de 60'ın üzerinde 70'e yakın teröristin etkisiz hale getirildiği operasyon alanına gittik. Evlatlarımız orada operasyon yapıyorlardı, sabah saat 4'e, 5'e kadar onlarla birlikte kaldım. Bana ne dediler biliyor musunuz? Dediler ki 'dün buraya HDP'li milletvekilleri geldi, bu operasyonu durdurun.' Niye durduracağım? İnönü Stadı'nın önündeki patlamayı oradan gönderdiler. Türkiye'de o bombalı arabaların önemli bir bölümünü Lice kırsalından gönderdiler. Talimatları İzmir'e, Antalya'ya, Adana'ya, İstanbul'a, Ankara'ya oradan talimat gönderdiler. Şimdi orayı onlara dar ediyoruz. HDP'li milletvekili 'bu operasyonu durdurun.' demiş. 'Bizim sizinle işimiz olmaz.' deyip gönderdiler."

Soylu, 7 Haziran seçiminin ardından CHP'nin aritmetiğe göre iktidar şansı bulunduğunu anımsatarak, böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde yaşanabilecekler üzerine şu yorumu yaptı:

"16 Nisan'da kolkola girmişsin, beraber gidiyorsun tam terör örgütleriyle bir mücadele anındasın, adamları kıstırdın bitireceksin oradan gelecekler diyecekler ki 'şunu bir durdurun.' Bir daha hangi askeri, jandarmayı, özel harekatı, korucuyu oraya gönderip de o mücadeleyi yapabilme kabiliyetine sahip olabilirsiniz. Çok kritik bir yanlış yapıyorsunuz. CHP'li kardeşlerime Kılıçdaroğlu'nu uyarmalarını söylüyorum. Bu ülke için millet için bu ülkenin hürriyeti için çok kritik bir yanlış yapıp terörün değirmenine can suyu taşıyorsunuz bunun hesabını bu millet mutlaka soracaktır. 16 Nisan akşamı Kılıçdaroğlu'nun arkasına tenekeyi takacaklar 'yallah' diyecekler, hiç endişe etmeyin."

- "Onlar millete güvenmedikleri için tek adam diyorlar"

Yeni sistemle güçlü Meclisin olacağına dikkati çeken Bakan Soylu, "Bunların laflarına bakmayın. Meclis kendi işini yapacak. Bugün 2 bin dolarlık bir Türkiye değiliz, biz 11 bin dolarlık Türkiye'yiz. Herkes kendi işini yapacak. Hükümet kendi işini yapacak, Meclis kanun yapacak, milletle hükümet arasında köprü olacak, güçlü meclis ve güçlü milletvekilleri olacak." ifadesini kullandı.

Soylu, son 4 ayda 40 tane kanun çıkarttıklarını aktararak, bu kanunların hepsinin terörle ilgili olduğunu söyledi.

Bunların yüzde 90'ını gittiği yerlerde öğrendiğini anlatan Soylu, "Sordum buradan niye PKK geçiyor diye, vatandaş dedi ki 25 yıl önce burada karakol vardı 4, 5 seri karakol bunları kaldırdılar, burayı yol yaptılar oradan biniyorlar ta Giresun'a, Artvin'e kadar geliyorlar.' Şimdi o bölgede o hattın üzerinde 17 tane karakol var. Geldim Ankara'ya doğru mu söylüyorlar, evet doğru söylüyorlar, hemen yapalım o zaman. Vatandaşı, jandarmayı, valiyi dinleyeceksin ve ondan sonra gelip yapacaksın. Öbür türlü yapmazsan imza bakanı olursun. 6, 7 saatle birlikte bu ülkeye hizmet etmen mümkün değildir. Tayyip Erdoğan 14, 15 yıldır bu zihniyeti değiştirdi Türkiye'de." dedi.

Soylu, yargıdan bahsedildiğine işaret ederek, "Yargı diyorsunuz, hangi yargı? Rahmetli Menderes'i asan yargı mı? Bu ülkede 17 yaşındaki çocukları 'bir sağdan, bir soldan aşacağız.' diye, 19 yaşına büyütüp de idam eden yargıdan mı bahsediyoruz? Onların yargısı olmayacak, milletin yargısı olacak." diye konuştu.

"Onlar millete güvenmedikleri için tek adam diyorlar." ifadesini kullanan Soylu, "Onların tek adam dedikleri millettir. Milletin sevdikleri adamlardan nefret ederler milletten ettikleri gibi. Millete güvenmiyorlar, itimat etmiyorlar, cahil cühela diyorlar. Ne söylerlerse söylesinler, 16 Nisan'da millet öyle bir karar verecek ki milletin sistemi gelecek." açıklamasında bulundu.

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'nin bu meseleleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'sız aşabilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.



Haber Ara