Dolar

32,5208

Euro

34,7888

Altın

2.418,86

Bist

9.763,29

İçişleri Bakanı Öztürk:

İçişleri Bakanı Öztürk:

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-28 22:28:13

İçişleri Bakanı Öztürk:
İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, vatandaşların korkmadan, çekinmeden oylarını kullanmalarını arzu ettiğini belirterek, "Yüksek oranlı katılımla bu haklarını kullansınlar ve Türkiye'nin geleceğiyle ilgili söyleyecekleri söz neyse 7 Haziran'da söylesinler. Güvenlikleriyle ilgili endişeleri olduğu takdirde, ben dahil, bütün çalışma arkadaşlarım her kademede onların müracaatlarına cevap vermeye hazırız" dedi.

NTV'deki canlı yayına katılan Öztürk, sandık ve oy güvenliği için alınan önlemlere ilişkin soru üzerine, sadece polisin değil, jandarmanın da bu konuda önemli görevler yapacağını söyledi.

"Sandık çevresi" diye bilinen alanlara kimin girip girmeyeceği, girmesi halinde de kimin önlenmesi gerektiği konusunda yasada belirtilenlere harfiyen uyulacağını anlatan Öztürk, hile, zorlama, tehdit, fotoğraf çekimi gibi hususların önlenmesi için her sandık çevresine güvenlik görevlisi koyulacağını, görevlilerin 15 metre yakında bulunacağını aktardı.

Öztürk, sandık görevlilerince çağrılmaları halinde görevlilerin duruma anında müdahale edeceğini vurgulayarak, seçim öncesi, anı ve sonrasındaki olaylara karşı alınacak tedbirlerin düşünüldüğünü, konunun 81 ilin valisi ve diğer yetkililerle görüşüldüğünü kaydetti.

Yurtiçinde ve yurtdışında 54 milyona yakın kişinin oy kullanacağını anımsatan Öztürk, özellikle kırsal kesimde kullanılan oyların, jandarma ya da polis eşliğinde ilçe seçim kurullarındaki oy sayım yerlerine ulaştırılmasının sağlanacağını belirtti.

Öztürk, "Toplamda binin üzerinde seçim kurulu başkanımız var, 900'ün üzerinde ilçemiz var. Ayrıca, bazı ilçelerde iki seçim kurulu var. Bütün bunları düşündüğümüz zaman demek ki binin üzerinde oy sayım merkezlerimiz oluşacak. Onların güvenliği de ayrıca alınmış olacak. Bu konuda düşünülmeyen şey neredeyse yok gibidir" diye konuştu.

Hile girişimi olup olmadığının sorulması üzerine Öztürk, şimdiden böyle bir girişimin mümkün olmadığını anlattı.

- "Hile, tuzak, oyun düşünenler boşuna uğraşıyor"

Öztürk, hile girişiminde bulunulacakların bunu sisteme girerek yapmalarına imkan ve ihtimal olmadığını kaydetti.

"Seçim öncesinde hile, tuzak, oyun düşünenler boşuna uğraşıyor' demektir" diye konuşan Öztürk, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gerçekleştirdiği en iyi işlerden birinin seçimler olduğunu ifade etti.

Öztürk, önlemlere rağmen seçim günü olay yaşanması halinde kime başvurulacağına ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

"Seçim koordinasyon merkezlerini bütün illerde oluşturduk. Valilerimizin başkanlığında, illerde var, ilçelerde kurduk. Bakanlığımızın merkezinde de var. Seçim harekat merkezleri oluşturduk. Buralara zaten başvurabilirler. Kaldı ki bütün sosyal medya araçlarını biz de takip ediyoruz. Bize de ulaşabilirler. Bakanlığımızın basın müşavirliği ve bütün sitelerine ulaşmaları zaten mümkündür."

Valilerin, kaymakamların, emniyet müdürlüklerinin 24 saat ayakta olacağını anlatan Öztürk, seçim bittikten sonra sevinç ya da protesto olayları yaşanabileceğini, buna yönelik de ciddi tedbirler alındığını vurguladı.

- Elektrik kesintisi ihtimali

Öztürk, seçimlerde elektrik kesintilerine ve trafolara yönelik önlemlerle ilgili soruya, "Trafo kesintileri geçmiş yıllarda çok az sayıda da olsa olmuş ama şunu söyleyeyim, bu seçimde kesinlikle oy sayım yerlerinde 24 saat esasına göre, kesilsin-kesilmesin, bizim jeneratörlerimiz olacak" yanıtını verdi.

Öztürk, şöyle devam etti:

"Seçim kurulu ve TEDAŞ, Enerji Bakanlığı yetkililerinin temin ettiği, onların temin edemediği yerlerde valiliklerimizin temin ettiği, her oy sayım merkezinde mutlaka olacak bu. Esas zaten kritik olan odur. Elektrikler kesilmiş olsa bile evlerimizde kesilmiş olacak ama sayım merkezlerinde, herkesin gözleri önünde cereyan eden, toplulaştırma yapıldığı yerlerde böyle bir şeyin olması mümkün değil. Zaten sandık sayımları, yaz mevsimi, bahar mevsimi olması dolayısıyla 17.00'de biteceği için 17.00'den sonra karanlığa kadar aşağı yukarı 3 saatimiz var. O zamana kadar sandık kurulunun bulunduğu yerlerde buna çok fazla ihtiyaç olacağını zannetmiyorum.

Oy sayım merkezlerinde, ilçe seçim kurullarında böyle bir şeyin olması mümkün değil. Biz onu önleyeceğiz. Bu seçim için söylüyorum, hiçbir şekilde oralarda elektrik kesintisi olmayacak, olduğu takdirde de jeneratörler devreye girecek."

- Parti binaları ve partililere saldırılar

Partilerin seçim bürolarına saldırılar ve bunlara yönelik çalışmaların sorulması üzerine Öztürk, her olayın siyasi olmadığını, bunun haricinde parti yandaşlarının da saldırıları olabildiğini bildirdi.

Öztürk, daha çok AK Parti ve HDP seçim bürolarına, milletvekili adaylarına, konvoylara saldırılar düzenlendiğine dikkati çekerek, Doğu ve Güneydoğu'da daha çok AK Parti'ye, Batı Anadolu'da da HDP'ye saldırılar olabildiğini anlattı.

Öztürk, Adana ve Mersin'de HDP binalarına saldırılarla ilgili de şöyle konuştu:

"Mersin ve Adana'daki olayların aynı kişi tarafından yapıldığını biliyoruz. Mersin'deki olayda HDP ilçe yetkilileri, kendisine çay ikram etmişler ve şüphelenmişler, 'Bu, dinleme cihazı olur' diye. Bu kişinin 2007'de Ankara'da DHKP-C eylemine katılmaktan dolayı halen davası devam ediyor ve tutuklandı, 18 gün tutuklu kaldı, sonra tahliye edildi. İstanbul'da da gözaltına alınıp serbest bırakılmış durumda, bu kesin. O günden sonra, onunla ilgili elimizde yazılı kayıt yok, ne pasaport almış bizden, ne de giriş çıkışla ilgili elimizde bilgi var.

Hariçten araştırmalarda başka olaylara da katılmış. Mesela, 1 Mayıs olaylarında HDP pankartıyla beraber olduğuna dair de bizde bilgi var. Bu konuyla ilgili, bu şahsın IŞİD'le ilişkisi olup olmadığına dair net bilginin kimsenin elinde olduğunu sanmıyorum."

Söz konusu şüphelinin daha önce DHKP-C'yle irtibatlı olduğunu bildiklerini aktaran Öztürk, "Diğerleriyle ilgili çoğu spekülasyondur. Biraz değişik, karışık kişiliği olabileceğine dair bizde görüşler var. Teröristlerin, genelde böyle taşeron örgütlerin, böyle karışık kimlikli terörist kullandıklarını geçmiş yıllardan beri biliyoruz zaten" değerlendirmesinde bulundu.

- "PKK'nın tehdidi yok' diyemeyiz"

"Güneydoğu ve Doğu'da seçmene PKK baskısı yapıldığına dair, böyle iddia ulaştı mı?" şeklindeki soruya Öztürk, şöyle yanıt verdi:

"Her iddia edilen şeyi soruşturuyoruz, ayrı ayrı değerlendiriyoruz. Mutlaka yerinde müdahale ediyoruz bu olaya. Ağrı'daki olay, iki korucumuzun şehit edilmesi olayı ortada. 'Hiçbir şey yoktur, öyle bir şey olmuyordur' diyemeyiz. Bunlarla ilgili ikisinin de sanıkları belli oldu, birisi yakalandı. Erciş'te şehit edilen korucumuzun sanığı tespit edildi. Bir de DEAŞ mensubu olduğu, onun da 6-7 Ekim olayları sırasında gözaltına alınıp serbest kaldığı biliniyor."

Ağrı olaylarında teröristlerin silahlı görüntü verdiklerine işaret eden Öztürk, "Hiç böyle bir şey yok oralarda, PKK'nın tehdidi yok' diyemeyiz" görüşünü paylaştı.

Öztürk, Ağrı olayından sonra silahlı tehdit unsurlarının daha görünmez olduklarını bildiklerine işaret ederek, kamu düzeni kavramının özellikle üzerinde durduklarını belirtti.

Yerleşim alanlarında devletin araçlarının 24 saat dolaşabilmesi, aramaların yapılması anlamında hiçbir zafiyet bulunmadığını vurgulayan Öztürk, eskisinden çok daha fazla olaylara ve yerlere hakim olduklarını anlattı.

İnsanların can güvenliğini sağlamak adına her şeyi yaptıklarını, yapmaya da devam edeceklerini dile getiren Öztürk, Doğu Anadolu'da seçmenlere tehdit telefonları ve mektupları geldiği iddiasının sorulması üzerine şunları kaydetti:

"Tehdit telefonları olabilir, bunların hiç olmadığını söyleyemem. Vatandaşlarımızın bize güvenmelerini istiyoruz, kendilerini tehdit eden şeyler olduğunda mutlaka bizimle paylaşmalarını istiyoruz. Genellikle bunun daha çok söylenti halinde olduğunu ama ilgili makamlara herhangi müracaatlarının olmadığını mütalaa ediyoruz. O bölgedeki vatandaşlarımızın bugüne kadar olduğu gibi hangi partiye gönülleri yatmışsa, ona gidip serbestçe oylarını kullanmalarını istiyoruz, şeffaf, hukuka uygun şekilde, bizim onların bütün güvenliklerini sağlamak boynumuzun borcudur."

- Seçime yönelik ekstra tedbirler

Seçim günü Doğu illerinde ekstra önlem alınıp alınmayacağına ilişkin de Öztürk, "Her gün var, o gün özellikle var tabii. Biz kurallar çerçevesinde, kamu düzeni kavramı içinde var olacak her konuyu seçim günü fazlasıyla uygulayacağız, daha titizlikle uygulayacağız. Özel istisnai çalışmalarımız elbette var. Seçimin ertesine yönelik de tabii tedbirlerimiz her zaman vardır" dedi.

HDP'nin İstanbul Kazlıçeşme mitingiyle ilgili de Öztürk, "Son 10 günde alanların tahsisiyle ilgili yetkili makamlar ilçe seçim kurullarıdır. Bugün itibarıyla bundan sonra yapılacak bütün mitinglerin yerlerini tespit etmek, ilçe seçim kurullarına aittir. Bizim dışımızda tespit edilen yerlerdir. Bize düşen şey, idare olarak orada o mitingin güvenli yapılmasını sağlamaktır" bilgisini paylaştı.

- Çözüm Süreci

İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Çözüm Süreci'yle ilgili soru üzerine, "Çözüm Süreci konusunda işin dondurulduğunu düşünmüyorum. Belki seçim dolayısıyla bir miktar konular askıda kaldı, gitmesi gereken ivmeyle, hızla gitmemiş olabilir. Türkiye'nin Çözüm Süreci'ni her bakımdan tarafların, özellikle HDP ve İmralı cephesi bakımından takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çözüm Süreci'nin devam etmesi Türkiye'nin yararınadır" diye konuştu.

Paralel Devlet Yapılanması'na ilişkin soruşturmalarla ilgili soruya Öztürk, "Bütün soruşturmalar İçişleri Bakanlığı üzerinden yürütülüyor değil. Daha çok adliyelerin ve savcılıkların yürüttüğü şeylerdir. Dinlemelerle, diğer hususlarla ilgili soruşturma yürütüldü, bundan sonra da yürütüleceğini düşünüyorum" diye cevap verdi.

Öztürk, son KPSS soruşturması UYAP'a yüklenmemesine rağmen sızmalar olduğu, polisin içinde köstebek bulunabileceği iddiası üzerine şunları söyledi:

"17-25 Aralık olayından sonra yapılmış bütün operasyonlar bir şekilde, bir kısmı yanlış, bir kısmı doğru şeklinde sızdırmalar oldu. Bunlarla ilgili tespit edilenler de oldu. Polis teşkilatının içinde o yapıyla ilişkili insanların var olduğu kimseden gizli değil. Eğer gerçekten UYAP'tan değil de bizden sızmışsa, onu yakın zamanda çıkartırız, kimin yaptığını öğreniriz."

Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:

"Vatandaşların, kanunların kendilerine vermiş olduğu bu hakkı sonuna kadar kullanmalarını, korkmadan, çekinmeden oylarını kullanmalarını arzu ediyorum. Yüksek oranlı katılımla bu haklarını kullansınlar ve Türkiye'nin geleceğiyle ilgili söyleyecekleri söz neyse 7 Haziran'da söylesinler. Güvenlikleriyle ilgili endişeleri olduğu takdirde, ben dahil, bütün çalışma arkadaşlarım her kademede onların müracaatlarına cevap vermeye hazırız.

Seçimin milletimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."

Haber Ara