Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

İbrahim Keresteci Basın Ödülleri sahiplerini buldu

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş:- 'Türkiye'nin iddialı bir ülke olarak yoluna devam etmesi için yeniden her alanda güçlü ve büyük Türkiye olmak gibi bir hayati sorumluluğu vardır. Memur sendikalarımız, siyasetimiz, akademi, sanat çevreleri, iş dünyası, her alanda güçlü olacağız'- Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın:- 'Memur-Sen, millet iradesinin güçlü olması noktasında, dar zamanda

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-01-11 00:10:12

İbrahim Keresteci Basın Ödülleri sahiplerini buldu
Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikasının (Bem-Bir-Sen) trafik kazasında yaşamını yitiren sendikanın eski genel sekreteri adına verilen "İbrahim Keresteci Basın Ödülleri" sahiplerini buldu.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, bir otelde düzenlenen ödül töreninde, Memur-Sen'in zorluklarla ama hayırlı niyetle ve samimiyetle kurulduğunu anlattı.

Konfederasyonun en büyük gücünün bu olduğunu belirten Kurtulmuş, adına ödül verilen İbrahim Keresteci ve Memur-Sen kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan'a Allah'tan rahmet diledi.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü de kutlayarak, Türkiye'nin en büyük güçlerinden birisinin özgür ve milli bir basın olduğunu ifade eden Kurtulmuş, Türkiye'nin milli menfaatlerinin yanında olan, 15 Temmuz darbe teşebbüsü öncesi ve sonrasındaki bütün süreçlerde milli iradenin yanında duran basın mensuplarına teşekkür etti.

Zor bir dönemden geçildiğini anlatan Kurtulmuş, işgallerin, çatışmaların, savaşların, gerilimlerin, her türlü emperyalist çıkarların at koşturduğu bir dönem yaşandığını, hemen hemen dünyanın hiçbir yerinin sulh içerisinde olmadığını söyledi. Kurtulmuş, özellikle soğuk savaş sonrasında yeni bir dünyanın barış ve hakkaniyet çerçevesinde kurulmasını umduklarını ancak gelinen noktada tam manasıyla büyük bir altüst oluşun içerisinde kalındığını ifade etti.

"Dünyada adı konulmamış, tarif edilmemiş ama çoktan başlamış olan bir 3. Dünya Savaşı'ndan bahsetmek hiç de abartılı değildir." diyen Kurtulmuş, özellikle yeni tür savaşların ortaya çıkmasıyla dünyadaki güç merkezlerinin en üst noktadan bir mücadeleye giriştiğini anlattı.

Vekalet savaşları, ticaret savaşları, ekonomik savaşlar, su ve enerji savaşları, hibrit savaşlarla dünyanın yeni bir döneme girdiğini belirten Kurtulmuş, "Dolayısıyla Türkiye'nin iddialı bir ülke olarak yoluna devam etmesi için yeniden her alanda güçlü ve büyük Türkiye olmak gibi bir hayati sorumluluğu vardır. Memur sendikalarımız, siyasetimiz, akademi, sanat çevreleri, iş dünyası, her alanda güçlü olacağız, medyada güçlü olacağız. Bu dünyada güçlü olmayan bir Türkiye'nin ayakta durabilmesi mümkün değildir." diye konuştu.

Bu küresel gelişmenin oyun alanlarından birinin Orta Doğu olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Bu oyunları bozacak olan Türkiye'dir, Türkiye'nin insanlarıdır." dedi.

Türkiye'nin her alanda köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığı bir dönemden geçildiğini de belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Türkiye bir taraftan PYD/YPG üzerinden, bir taraftan DEAŞ, bir taraftan FETÖ üzerinden büyük baskı altına alınmaya çalışılıyor. Çok şükür bunların hepsini kararlı şekilde bertaraf ettik, bertaraf etmeye devam ediyoruz. Ancak şunu da açıklıkla ifade etmek isterim, FETÖ'sünden PKK'sına kadar bütün bu terör örgütlerine karşı son derece uyanık, titiz şekilde mücadeleyi her alanda sürdürmeye kararlıyız. Çünkü birilerinin halen karda yürüyüp izini belli etmeden devletin kurumlarına sızmak gibi niyetlerinin olduğunu biliyoruz. Bunlara karşı hep beraber etkili bir mücadeleyi özellikle 17/25 Aralık'tan sonra verdiğimiz gibi bundan sonra da bu mücadeleyi sürdüreceğiz."

- "Güçlü olacağız, büyük olacağız, diri olacağız"

Türkiye'nin bu kuşatma faaliyetlerini, Barış Pınarı Operasyonu ile terör koridoruna izin vermeyerek ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'yle imzaladığı mutabakat ile Doğu Akdeniz'deki planları bozarak bertaraf ettiğini dile getiren Kurtulmuş, "Önümüzdeki dönemde yeni meydan okumalarla yeni sınamalarla karşı karşıya kalacağımızdan hiç şüphemiz yoktur. Güçlü olacağız, büyük olacağız, diri olacağız ve hep beraber kol kola, omuz omuza, ortak hedeflerle mücadele edeceğiz. Türkiye'nin bu coğrafyada ayakta kalmak için gününü gün eden eyyamcı politikalarla değil iddialı, iradesi olan güçlü politikalarla yoluna devam etme mecburiyeti vardır. Her alanda Türkiye bu güçlü duruşunu Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Allah'ın izniyle sürdürmeye kararlıdır." dedi.

- "Çeyrek asırı geride bıraktık"

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da 10 Ocak vesilesiyle hem sendikanın kuruluş yıl dönümünü kutladıkları hem İbrahim Keresteci'ye vefa gösterdikleri hem de Çalışan Gazeteciler Günü'ne ilişkin bir farkındalık oluşturmaya çalıştıkları bir toplantıda buluştuklarını söyledi.

Memur-Sen'in çeyrek asrı geride bıraktığını, bu süreçte çok ciddi zorlukları göğüslediğini, sebat ve sabırla yolculuğunu devam ettirdiğini anlatan Yalçın, bugün gelinen noktada çalışanlar için önemli kazanımlar elde ettiğini bildirdi.

Ülkenin demokratikleşmesinde, vesayetin tasfiye edilmesinde en omurgalı duruşu Memur-Sen'in gösterdiğini ifade eden Yalçın, "Memur-Sen, millet iradesinin güçlü olması noktasında, dar zamanda, zor zamanda adam gibi durarak, 'kuruş sendikacılığı değil duruş sendikacılığı' sözünün altını çizdi." diye konuştu.

Dünyanın her yerindeki haksızlıklara karşı hassasiyet gösterdiklerini de anlatan Yalçın, "Göz rengimiz farklı olsa da gözyaşımız dünyanın her yerinde aynı" dediklerini söyledi.

- "Arkadaşlarımız baskıyla bizden istifa ettirildi"

31 Mart seçimlerinden sonra ortaya çıkan tablonun işlerini güçlendirmesine karşın sorumluluklarının daha da arttığını belirten Yalçın, "31 Mart'tan sonraki süreçte arkadaşlarımız, baskıyla mobbingle yıldırmayla bizden istifa ettirildi, bir başka konfederasyona aktarıldı, ondan sonra atıldı." dedi.

Yalçın, Memur-Sen ailesi olarak bu kişilerin mücadelesini bayraklaştırdıklarını ve itirazlarını her fırsatta dile getirdiklerini aktardı. Şu ana kadar atılanların sayısının bini bulduğunu belirten Yalçın, şöyle konuştu:

"17 yıllık çalışanı işten attılar. Bunu kim yaptı? 'Benim babam işçi, emekçi taraftarıyım, kimsenin işine dokunmayacağız' diyen Fatma Hürriyet yaptı, İzmit Belediyesinde yaptı. Bunu kim yaptı? Odunpazarı, Antalya, Sinop yaptı. HDP ve CHP Belediyelerinin çoğunlukta olduğu belediyelerde emekçilerin işine son verildi. İki satır yazıyla ekmekleri ellerinden alındı. Buna ilişkin itirazımızı ifade ettik. Partilerinin grup toplantısında kabadayı kabadayı cümle kuran Kılıçdaroğlu'nun yüzüne haykırıyorum. Bolu'dan işçiler günlerce yürüyüş yaptılar. 1500 kişiyle karşıladık. Bir gün de beraber yürüyerek, 'Bizim adımız memur, sizin adınız işçi ama ikimiz de emekçiyiz' diyerek beraber yürüyerek, kabadayı kabadayı cümle kurup 'Biz emekçinin teminatıyız başı ağrıyan bize gelsin' diyenlere gidildiğinde kapının önünde muhatap bulunmadı."

Yalçın, hangi siyasi parti olursa olsun haksızlığı dile getireceklerini, konuya "birisi yapıyorsa günah, diğeri yapıyorsa mübah" diye bakmadıklarını söyledi.

Bu konuda bir yasal düzenleme yapılabileceğini ifade eden Yalçın, "31 Mart milat kabul edilerek, 31 Mart'tan bugüne mesleği, ekmeği elinden alınmış bini bulan insan da dahil olmak üzere tamamı kadroya geçirilebilir, ekmekleri iade edilebilir ve bu anlamda samimiyetsiz belediye başkanlarının, samimiyetsiz parti liderlerinin iki dudağının arasına insanların ekmeğiyle emeği hapsedilmeyebilir." dedi.

Yalçın, tüm siyasi partileri bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.

- "Bir anma ve vefa programı"

Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Levent Uslu da sendikanın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'ne denk gelen kuruluş yıl dönümüyle bugün 26 yılını geride bıraktığını ifade etti.

Basın ödülleri töreninin bir anma, vefa programı olduğunu belirten Uslu, 7 güzel adamdan biri olan Memur-Sen'in kurucusu Mehmet Akif İnan'ı da rahmet ve minnetle yad ettiğini söyledi.

Ödüllerin bir teşekkür anlamı taşıdığını dile getiren Uslu, Keresteci'nin isminin ayrıca okullar, camiler ve kütüphanelerde yaşatıldığını bildirdi.

Konuşmaların ardından İbrahim Keresteci Basın Ödülleri sahiplerine verildi.

- AA muhabirlerine ödül

Fransa'nın Paris'teki emeklilik reformu protesto gösterilerini yakından takip ederken gözüne gaz kapsülü isabet eden AA Paris Foto Muhabiri Mustafa Yalçın ile Suriye'de YPG/PKK işgali altındaki bölgeden uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıda isabet alan otelde yaralanan AA muhabirleri Ömer Yasin Ergin ve Ahmet Kaplan ödüle layık görüldü.

Yalçın adına ödülü AA Fotoğraf Haberleri Editörü Fırat Yurdakul aldı.


Haber Ara