Dolar

32,3444

Euro

35,1139

Altın

2.308,66

Bist

9.079,97

İbrahim Çolak, Dünya Şampiyonası'nda aldığı altın madalyaya gözü gibi bakıyor

'Tozlansın, kirlensin ya da rengi solsun istemiyorum. Normalde bütün madalyalarımı asarım ama Dünya Şampiyonası'ndan döndükten sonra bunu hiç asmadım'- 'Olimpiyat madalyası olursa Dünya Şampiyonası madalyasını vitrinden çıkarıp asabilirim. Olimpiyat madalyasını çantaya saklayabilirim'- 'Koronavirüsten dolayı bütün yarışmalar ertelenmeye başladı. Ardından Avrupa Şampiyonası, en sonda da olimp

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-05-06 11:04:20

İbrahim Çolak, Dünya Şampiyonası'nda aldığı altın madalyaya gözü gibi bakıyor
EMRAH OKTAY / ERCAN ÇAKAR - Türkiye spor tarihinin cimnastikte ilk ve tek dünya şampiyonluğunu kazanan milli sporcu İbrahim Çolak, altın madalyasını diğer madalyalarından ayrı bir yerde saklarken, olimpiyat madalyasıyla değiştireceği günü bekliyor.

Türkiye'yi gelecek yıla ertelenen Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda temsil edecek milli cimnastikçi İbrahim Çolak, kariyeri, kazandığı dünya şampiyonluğu, olimpiyat hedefi ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında evdeki çalışmaları hakkında video konferans yöntemiyle AA muhabirlerine açıklamada bulundu.

Adını Türk spor tarihine yazdıran İbrahim, ulusal ve uluslararası organizasyonlarda kazandığı madalyaları odasındaki duvarda bulunan askıda sergiliyor. Milli sporcu, sadece geçen yıl Dünya Şampiyonası'nda kazandığı altın madalyayı ayrı bir özenle koruyor. İbrahim Çolak, Türk cimnastiğinin ilk dünya şampiyonası altın madalyasının tozlanmasını, kirlenmesini ya da renginin solmasını önlemek için özel çantasında saklıyor.

Kariyerinde kazandığı ilk ve son madalyanın kendisi için önemli olduğuna değinen 25 yaşındaki milli sporcu, "Dünya Şampiyonası'nda kazandığım altın madalya, en son aldığım ve benim için en büyük olan madalya. 2000 yılında cimnastiğe başladım. 2001 yılında Yaş Grupları Türkiye Şampiyonası yapıldı. Orada da birinci olmuştum. İlk aldığım madalya ve her şeyin başlangıcı oydu. Bu madalyanın komik bir anısı var. O zaman 6 yaşında, ufak tefek birisiydim. Birinci olduğum için kürsüye çıktım. Madalyayı boynuma taktılar. O kadar uzundu ki neredeyse yere değecekti. Ödül töreninden sonra eve gittiğimizde annem o madalyanın bağını dikti ve kısalttı." diye konuştu.

Kendisi için en değerli olan Dünya Şampiyonası'nda kazandığı altın madalyayı duvara asmadığını aktaran İbrahim, "Çok abartıyorum ama onu vitrinde saklıyorum. Bana bir çanta vermişlerdi, bunun içinde saklıyorum. Tozlansın, kirlensin ya da rengi solsun istemiyorum. Normalde bütün madalyalarımı asarım ama Dünya Şampiyonası'ndan döndükten sonra bunu hiç asmadım." ifadelerini kullandı.

İbrahim, madalyanın manevi değerinin çok büyük olduğunu vurgulayarak, "Olimpiyat madalyası olursa Dünya Şampiyonası madalyasını vitrinden çıkarıp asabilirim. Olimpiyat madalyasını çantaya saklayabilirim. Aslında bunu da böyle yapmayı planlamamıştım. Aldığımda asacağımı düşünüyordum ama bir türlü asamadım. Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama benim için çok kıymetli. Kirlensin istemiyorum. O yüzden çantada tutuyorum." şeklinde görüş belirtti.

Kürsünün zirvesine çıktığı Dünya Şampiyonası'nın Türk spor tarihi açısından önemine değinen İbrahim Çolak, şunları kaydetti:

"Tarihi bir şampiyonaydı. O tarihin bir parçası olmak çok başka bir duygu. 50-60 yıl sonra bile o yarışma konuşulacak. Benim, takım arkadaşlarımın, federasyon başkanımızın, antrenörümün ismi tekrar tekrar anılacak. Bu yüzden bizim için manevi değeri çok fazla. Aynı anda birden fazla duyguyu yaşadığım bir andı. Hem Türkiye'nin ilk dünya şampiyonası madalyası oldu, ilk madalya altın oldu, büyük bir organizasyonda İstiklal Marşı okundu ve Olimpiyat Oyunları'na katılma hakkı elde ettim. Benden mutlusu yoktu. Yarışma gününü hayal meyal hatırlıyorum. Anca yarışma günü videolarını izleyince anımsayabiliyorum."


- "Olumlu yönden bakmaya çalışıyorum"


İbrahim Çolak koronavirüs nedeniyle evde kaldığı sürecin olumlu yönlerine odaklandığını söyledi.

Normal zamanda yoğun bir çalışma tempolarının olduğuna değinen İbrahim, şöyle devam etti:

"Çok yoğun bir tempodan bir anda düşük tempolu bir hayat yaşamaya başladık. Bu da bizi allak bullak etti ama vücut buna da alışıyor. Normalde evde kalmayı seven birisiyim. Normal günlerde tempomuz yüksek olduğu için evde durmayı özlüyorum. 'Madem evdeyim, bunun tadını çıkarayım.' diyorum. Olumlu yönden bakmaya çalışıyorum. Ailemle daha çok zaman geçirmeye çalışıyorum. Normal yaşantımızda tatil günlerimde bile ailemle yeterince zaman geçirmediğimi fark ettim. Şimdi aramızdaki iletişim ve bağ daha çok kuvvetlendi." şeklinde konuştu.

Evde performansını yükseltemediğini anlatan milli cimnastikçi, "Geçen haftaya kadar online antrenman yapıyorduk. Bizi formda tutmaya yarıyor ama geliştirmiyor. Çünkü bir cimnastikçinin salona girip, aletlerle antrenman yapması gerekiyor. Evde yaptıklarımız bizi terletiyor ama ileriye götürüp geliştiremez. Gençlik ve Spor Bakanlığının onayıyla olimpik sporcuların antrenman yapmasına izin çıktı. Bunu uygulamaya başladık. Sosyal mesafeyi koruyup, gerekli tedbirleri aldıktan sonra bir problem olmayacağını düşünüyoruz. Bu sürede cimnastik salonunu, antrenörümü, arkadaşlarımı çok özlediğimi fark ettim." değerlendirmesinde bulundu.


- "Olimpiyatın ertelenmesi benim için avantaj oldu"


İbrahim Çolak, 2020 Tokyo Olimpiyatları'nın ertelenmesinin kendisi açısından avantaj olduğunu dile getirdi.

Yaşadığı omuz sakatlığından dolayı yaklaşık 2 ay önce ameliyat edildiğini hatırlatan İbrahim, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doktorum 3 ay içinde eski halime döneceğimi söyledi. Olimpiyatlar ve Avrupa Şampiyonası vardı ve bundan dolayı moralim bozulmuştu. Sonra koronavirüsten dolayı bütün yarışmalar ertelenmeye başladı. Ardından Avrupa Şampiyonası, en sonda da olimpiyatlar ertelendi. Bu benim için bir avantaj oldu, bana bir 'oh' çektirdi. Olimpiyatlar ertelenmese de hazır olacaktım. Antrenörüm Yılmaz Göktekin ile bir plan yapmıştık, hazır olacaktım ama ne kadar hazır olacağımı bilemiyorduk. Belki Dünya Şampiyonası'ndaki performansımın üzerine çıkamazdım. Her şeyin ertelenmesi benim için iyi oldu. Acele etmem gereken bir durum kalmadı. Önce eski sağlığıma kavuşmak, sonra da kendimi geliştirmek istiyorum."


- "Türk cimnastiği her yıl üstüne koyarak yükseliyor"


Milli sporcu, Türk cimnastiğinin Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen'in göreve gelmesiyle yükselişe geçtiğini söyledi.

Bir Türk cimnastikçinin olimpiyatlarda ilk kez 2012 Londra'da mücadele ettiğini hatırlatan İbrahim, şunları kaydetti:

"Türk cimnastiği, 2012 Londra'dan sonra her yıl inanılmaz derecede yükselerek yol aldı. Bundan en büyük katkı federasyon başkanımız Sayın Suat Çelen'in. Kendisi başkanlığa geldikten sonra söylediği hedefleri her yıl gerçekleştirdik. Çalıştık, üstümüze düşen görevi yaptık. Hepimizin hedefi aynı. Bunun yolunda, birbirimize inanarak yürüyoruz. Bu yüzden Türk cimnastiği her yıl üstüne koyarak yükseldi. Bunu da dünya cimnastiği fark etti ve bizi takip etmeye başladı. Bizi bizden daha çok takip ediyorlar. Bir şampiyonaya gittiğimizde medya mensupları Rus, ABD, Çin ve Japonları takip ettiği gibi Türk Milli Takımı'nı da izliyor. 'Türkiye'de ne oldu da bu kadar çok ilerlediler?' diye merak ediyorlar. Yabancı ülkelerde kamp yapmak istiyorduk. Geçen yıl İsviçre Milli Takımı bizimle kamp yapmak istedi. Tarihimizde ilk kez böyle bir şey oldu. Bazı sporcular benimle birebir çalışmak istiyor. Cumhurbaşkanımızın, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın, Spor Genel Müdürlüğümüzün, federasyonumuzun bize çok desteği var. Bu destekleri başarıyla sonuçlandırmak bizi mutlu ediyor."


- "The Çolak 2" hareketi yolda


İbrahim Çolak, dünya cimnastik literatüründe kendi adını taşıyan ikinci hareketi yapmayı planlıyor.


Yakalanan her başarıda hedeflerin de değiştiğini dile getiren İbrahim, "Bir hedefe ulaşınca bitmiyor ve 'Daha iyi ne yapabilirim?' diye düşünmeye başlıyorsunuz. Kendime özel bir hareketim var. Belki bir hareket daha yapmak istiyorum. Kafamızda bir hareket var. Antrenörüm ile düşünüyoruz. 'The Çolak 2' diye bir hareket daha olabilir ama şu anda düşünme aşamasındayız." diye konuştu.

Hedefinin 2024 Olimpiyatları'nın sonuna kadar her organizasyonda zirvede yer almak olduğunu kaydeden mili cimnastikçi, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kariyerimde 2020 Olimpiyatları en büyük hedefimdi. Orada altın madalya almak istiyorum. Şu andan itibaren 2024 Paris Olimpiyat Oyunları da hedefim. Bu 4 yıllık arada da bütün Avrupa ve dünya şampiyonalarında unvanımı korumak istiyorum. Bir Avrupa veya dünya şampiyonasında madalya almak zor ama bunu devam ettirmek daha da zor. Bunu yapabilirsem daha da başarılı olduğumu düşüneceğim. 2024'e geldiğimizde fiziksel durumuma bakacağım. Hala madalya alabilecek seviyedeysem bir olimpiyat daha zorlamayı düşünüyorum. Sporculuktan sonrasını henüz planlamadım. En az 5-6 yıl daha cimnastik yapmak istiyorum. Kariyerimin sonlarına doğru planlarım ama spordan kopamam. Bunca yıldır sporun içindeyim ve belki antrenör olurum."

Haber Ara