Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak Hürriyet Gazetesi'nden Gizem Karakış'a, son Bakanlar Kurulu toplantısında görüşülen, yatırımcılara vatandaşlık yolunu açan düzenleme ve bununla ilgili rakamları değerlendirdi.
Türkiye'de uygulamadan yararlanabilecek 22 bin Suriyeli ailenin bulunduğu, bu yolla ilk aşamada 44 milyar dolarlık bir kaynağın gelebileceğini belirten Kaynak, vatandaşlık konusunun ikiye ayrılması gerektiğini söyledi. Bunlardan ilkinin Suriyelilere yönelik vatandaşlık konusu olduğunu belirten Kaynak, “Türkiye bu alanda uzun süreden beri altyapı çalışması yapıyor. Mevcut vatandaşlık kanunumuz ile düzenlenen ‘istisnai vatandaşlık' yolu ile 3 kriterde vatandaşlık verilecek. Birincisi yüksek tahsilliler, yani eğitim düzeyleri ve eğitim alanları bakımından Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu mülteciler tespit ediliyor. İkinci olarak; meslek sahibi olanlar belirleniyor. Üçüncüsü Türkiye'de çalışma izni alanlara bakılıyor. Birinci etaptaki bu çalışmayı İçişleri Bakanlığımız, Göç İdaresi, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü, Valilikler ve Emniyet Müdürlükleri yürütüyor” dedi.
‘22 BİNİ SURİYELİ AİLE TESPİT EDİLDİ'
Önceki gün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni uygulama hakkında ise Kaynak, şunları söyledi: “Gelişmiş birçok devlette, ABD, Kanada veya birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi ülkemize belli katkılar vermek suretiyle, önce oturma sonra vatandaşlık izni meselesi var. Bunda da birinci olarak, 2 milyon dolar değerinde yatırım yapmak ve gayrimenkul satın almak, ikinci olarak; belli bir parayı Türkiye'ye sermaye olarak getirmek. Elbette en önemlisi milli güvenliğimize, ülke güvenliğimize risk oluşturmayacak kişiler olması şartları aranıyor. Bakanlar Kurulu'nda konuşuldu ve karara bağlandı. Türkiye'de 2 milyon dolar değerinde gayrimenkul satın alabilecek, belli bir parayı Türkiye'ye sermaye olarak getirebilecek ve aynı zamanda güvenlik riski oluşturmayacak 22 bin Suriyeli aile tespit edildi. Bu ailenin her birinde 4 kişi olduğunu hesaplarsak, yaklaşık 90 bin kişi vatandaşlık başvurusunda bulunabilecek. Hemen yapılan başvurular hızlı bir şekilde işleme alınacak önce oturma izni olmayan var ise oturma izni sonra vatandaşlık verilecek.” Bu 90 bin Suriyeli mültecinin tamamının henüz vatandaşlık başvurusunda bulunmadığını hatırlatan Veysi Kaynak, “Belki teklifi kabul etmeyecekler ya da belki de kendileri vatandaş olmayı talep edecekler. Teklifi kabul etmeyenler de olabilir. Uygulama sadece Suriyeli mültecileri kapsamıyor. Suriyeli olur, Filistinli olur, Alman olur. Bir genel prensip konuluyor” dedi.
‘TÜRKİYE 5 YILDA BİRÇOK DOKTOR, MÜHENDİS, BİLİŞİMCİ KAYBETTİ'
KHK ile Suriyeliler ve Suriyeli vatandaşlar ile ilgili bir husus olmadığını da belirten Kaynak, zaten o kadar para getirebilecek bir Suriyelinin Avrupa'ya batı ülkelerine gittiğini söyledi. “Diğer ülkelerden de yaklaşık bin kişi daha bu şekilde müracaat edebileceği yönünde bir istatistik bilgimiz var” yorumunu da yapan Kaynak, “Toplamda bu rakam en fazla 23 bin aileye ulaşır diye tahmin ediyoruz. Türkiye 5 yıldan beri bu şekilde sahiplenemediğimiz birçok uzman, doktor, mühendis, bilişimci kaybetti. Bunların hepsi şu anda Avrupa'dalar, Amerika'dalar” açıklamasını yaptı. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Türkiye'ye 2 milyon dolarlık yatırım yapana başka bir şart olmaksızın vatandaşlık hakkı verilmesinin yolunu açan düzenlemeden 22 bin Suriyeli ailenin yararlanabileceğini açıkladı. Bu yolla ilk aşamada 44 milyar dolarlık bir kaynağın gelebileceğini belirten Kaynak, “Diğer ülkelerden de yaklaşık bin kişi daha bu şekilde müracaat edebilir” dedi.
‘BİZDEN VİZE İSTEYENDEN ARTIK BİZ DE İSTEYECEĞİZ'
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, terör olaylarının ardından gündeme gelen vize uygulaması ile ilgili ise şunları söyledi: “Türkiye turizmdeki potansiyelini bütün dünyaya iyi sunabilmek için vizesiz seyahat imkanları tanıyor. Ancak yaşadığımız terör hadiseleri gereğince, zor şartlara bağlanmış bir vize değil ama bir mütekabiliyet esası çerçevesinde bizim vatandaşlarımızdan vize isteyenden biz de vize isteyeceğiz. Kolaylaştırıcı vize uygulamalarıyla, ülkemizin bu terör sarmalından çıkıncaya kadar belirli bir dönem, güvenliğini sağlamak için bu uygulama planlanıyor.”
