Dolar

32,3199

Euro

35,0659

Altın

2.308,05

Bist

9.079,97

Hüda-Par: PKK ile kardeş değiliz

Hür Dava Partisi (Hüda - Par) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, ''Onların kardeşleri sol, sosyalist, LGBT’liler, komünist ve seküler Türk kesimleridir.'' dedi.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-20 13:40:35

Hüda-Par: PKK ile kardeş değiliz

Zekeriya Yapıcıoğlu Rûdaw'ın, son dönemlerde Diyarbakır'da yaşanan olaylarla ilgili sorularını yanıtladı:

SEÇİMDEN ÖNCE VE SONRA DİYARBAKIR'DA NE OLDU?

Kürdistan'da seçim sonuçlarını etkileyecek pek çok olay oldu. Seçimden iki gün önce HDP'nin mitinginde bomba patlatıldı. Ondan önce HDP'liler tarafından biri İdil'de, biri de Cizre teşkilatlarımıza kayıtlı iki üyemiz şehit edildi. Bu olaylar direkt HDP tarafından yapılan provokasyonlardı. Diyarbakır'daki olayla ilgili IŞİD üyesi olduğu iddia edilen bir şahıs yakalanmış olsa da o konuda dosya üzerinden gizli karar olduğu için çok net bilgiler yok. Kimdir, neyin nesidir? IŞİD'e katıldığı söylenen kişi Alevi bir aileye mensup.

Seçimden iki gün sonra da Diyarbakır'da aziz bir kardeşimizi, pusu kurmak suretiyle açık bir şekilde hedef gözeterek katlettiler. Her ne kadar “bunu PKKyapmadı” deniliyor olsa da biz alışığız. Bu PKK'nin yaptığı ilk saldırı değildir. Maalesef böyle giderse son da olmayacaktır. Bütün işaretler PKK'yi gösteriyor. Olayı görüntüleyen kameralar vardır, olayın canlı tanıkları da var.

PEKİ PKK NEDEN BÖYLE BİR ŞEY YAPSIN?

Bu, PKK'nin kendisinden başka hiç kimseye tahammül etmemesi, kendisine muhalif gördüğü ve kendi önüne engel olarak gördüğü herkesi tasfiye etme çabasıdır.

EĞER BİR DAHA SALDIRI OLURSA HÜDA-PAR VE HİZBULLAH NE YAPAR?

Hüda Par'ın - PKK'ye vereceği cevap ancak siyasetle olur. Hüda - Par silahlı bir yapı değildir. Meydanlarda hep söyledik. Kim bu halkın çocuklarını siyasi menfaatleri için birbirine karşı kışkırtırsa, kan dökülmesine sebebiyet veriyorsa, bu halka en büyük düşmanlığı o yapıyor ve bu halkın en büyük düşmanı odur, bu büyük bir ihanettir, dedik.

Hizbullah'ın cevabı ne olur? Doğrusu bu sorunun muhatabı ben değilim ama Hizbullah'ın yakın geçmişte yapmış olduğu açıklamalara bakıldığında 15 yıldır sineye çektiği bazı şeyleri bundan sonra çok kolay sineye çekmeyeceği öngörülüyor.

Hüda - Par dedi ki: “HDP, PKK'ye silah bırakma çağrısı yaparsa biz de Hizbullah'a çağrı yaparız. Hüda - Par'ın Hizbullah ile ilişkisi nedir?

Biz Hizbullah'ın devamı değiliz. Hizbullah bitmedi ki bir başkası onun devamı olsun. Bizim Hizbullah ile olan ilişkimiz organik bir ilişki değildir. İslami bir parti olarak, İslami referanslarla hareket eden Hizbullah ve çizgimize çok uzak olmayan diğer İslami kesimlerle tabanlarımız kesişebilir. Biz diyoruz ki, tekfircilik, mealcilik, mezhep, ırk taassubu bunlar bizim dışımızdadır, Hizbullah ve diğer İslami yapılarla bakışımız kesişebilir bütün İslami kesimlere seslenmek onların siyaset alanındaki temsilcisi eğer “evet” derlerse olmak istiyoruz. Hizbullah ile ilişkimiz bundan ibarettir.

Eğer PKK silah bırakırsa Hizbullah'a silah bırak çağrısına gerek kalmayacaktır. Kürdistan'ın dört parçasında nerede bir gerginlik varsa bunun sebebi PKK veya HDP'dir. Saldırılarını durdururlarsa hiçbir sorun kalmaz.

AYTAÇ BARAN NEDEN HEDEF SEÇİLDİ?

PKK, kimi hedef seçmiş veya kimleri hedef listesine koymuş, bilmiyoruz. Emniyette yüz kişilik bir liste olduğu söyleniyor. Bu listeyi emniyet mi hazırladı, gerçekten PKK mı hazırladı, onu da bilmiyoruz. PKK otuz yıl devletle savaştı birkaç yüksek rütbeli asker vurulduğunda hemen arkasından “biz bunu yapmadık provokatörler yaptı” şeklinde açıklamaları oldu. Gerçekten sonra da anlaşılıyor ki o rütbelileri PKK yapmadığı ortaya çıkıyordu. Aytaç Baran'ın şahadeti de aynen böyledir.

DEVLET VE EMNİYET BU OLAYLARIN NERESİNDE?

Emniyetin bu olaylarla ilgili üzerine düşeni yaptığına inanmıyorum. Aytaç Baran'a daha önce tebligat yapılmış “PKK tarafında hedefe alınmışsın eğer bir şey olursa şu numarayı arayın” diye komik bir tedbir vermişler. Emniyetin ve devletin farkı kademelerinde bazı görevliler kendi hanelerine birşeyler yazmak için Kürtler'in karşı karşıya gelmesini arzulayanlar vardır.
Devlet'in istemediği grupların birbirini rahatsız etmesi, birbirlerini zayıflatması devletin hesabına gelir. Devletin illegal gördüğü, kendisine zararlı gördüğü iki ayrı grup kendi arasında çatışıyorsa “düşmanımın düşmanı benim dostumdur” mantığıyla ortalığı kızıştırıp uzaktan oturup seyreder. Geçmişte yine devlet bunu yaptı bu gerginlikler tırmandı, devlet seyretti.

PKK İLE HİZBULLAH ARASINDA GEÇEN ÇATIŞMA KARDEŞ KAVGASI MIDIR?

Kürtleri birbirine karşı kışkırtanların, bu saldırıyı yapanların, Hüda - Par camiası gibi insanları kendilerine kardeş olarak görmedikleri kesin. Oyların çoğunu Kürtler'den alarak barajı aştıktan sonra gelip Cihangir'de açıklama yapmaları ve o kesimlere teşekkür etmeleri aslında bir şey gösteriyor. Onların kardeşleri sol, sosyalist, LGBT'liler, komünist ve seküler Türk kesimleridir. Ama kendilerine boyun eğmeyen herhangi bir Kürt, Kürdistan'ın hangi parçasında olursa olsun onlar için yok edilmesi gereken bir düşmandır. Öyle görüyorlar.
Bizim inancımıza göre de bütün müminler kardeştir. Sadece Kürtler ve başka milletler değil, biz bütün müminleri kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Adem ile Havva'nın çocukları olması itibariyle gayrimüslimler de bize eştir.

İKİ GURUP ARASINDAKİ GERGİNLİĞİN SORUMLUSU KİMDİR?

Elbette PKK'dir. Çatışma çıkartılmak isteniyorsa bunda ya PKK var ya da patronları. Kürdistan'ın dört parçasında nerede bir gerginlik varsa taraflardan bir tanesi mutlaka PKK'dir. PKK, Kürdistan KDP'si, İran KDP'si, Suriye Kürdistanı'ndaki diğer Kürt partileriyle, burada Hüda – Par'la, Hizbullah ve Hak-Par'la hep gerginlik yaşamıştır. Bunlar provokasyondur ama kimse bunun adını söyleyemiyor. Her türlü provokasyonda genellikle provokatör ya HDP'dendir ya PKK' dendir ya da onların uzantıları içerisindedir.

HİZBULLAH İLE PKK ARASINDAKİ ÇATIŞMA KİMİN İŞİNE GELİR?

Bugün yine Kürtler birbirine düşerse hiç kimse bundan karlı çıkmaz. Bütün Kürtler zarar görür. Devlet de belki bundan fayda sağlar. Bu sefer eğer Kürt grupları birbirine düşerse burası Suriye gibi olur. Kürdistan Türkiye tarafından yönetilmekten çıkar o zaman. Bu şekilde devletin işine yarayacağını sanmıyorum. Böyle bir çatışmanın kazananı olmaz. Bu çatışmada bütün Kürtler kaybeder. Ama en çok da PKK kaybeder. 90'lı yıllarda bu görülmüştü. Silahla hiç kimse kimseyi yok edememiştir.

SON OLAYLARDAN SONRA HDP İLE GÖRÜŞTÜNÜZ MÜ?

Aytaç Baran'ın ölümünden sonra, Diyarbakır'daki olaylarla ilgili HDP genel merkezimizi aramış, görüşmek istediklerine dair bir not ulaştı bize. Bizim olağanüstü kongremiz vardı. “Kongreden sonra olabilir” dedik. Bu sefer de onlar “bu hafta içerisinde çok yoğun olduklarını, belki daha sonra diyerek” ertelediler.

SİZİN İÇİN DEMOKRATİKLEŞME Mİ İSLAMİLEŞME Mİ ÖNEMLİ?

Bize göre eğer İslamileşme olursa müslim ve gayrimüslim herkes kendi hakkına kavuşur. Toplum da bu şekilde huzur bulur. Biz elbette toplumun İslamileşmesini ve İslami bir yönetimin gelmesini istiyoruz. Demokrasinin ise çok net bir tarifi yoktur. Bizim inancımızla çatışmıyorsa, inancımıza hakaret etmiyorsa, ona da yok demeyiz.

HÜDA-PAR'IN MİLLİ ÇİZGİSİ NEDİR?

Bizim İslami kimliğimiz öndedir. Ama biz yoğun olarak Kürtler'den oluşan bir partiyiz. Milletimizi de inkar etmiyoruz, biz kavmi asabiyetin doğru olduğuna inanmıyoruz ama mazlum bir halkın haklarını savunmayı da kavmi asabiyet olarak adlandırmıyoruz. Irkçılık bizden uzaktır, biz ırkçılıktan uzağız. Kendi milletimizin haklarını savunmak ırkçılık değildir.

 

Haber Ara