Zeytinoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Hollanda hükümetinin Türk bakanlara yönelik tutumunu eleştirerek, bu diplomatik krizin bir an önce aşılması ve sorunun ikili ilişkilere zarar vermemesi temennisinde bulundu.
Hollanda makamlarının Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na toplantı yapma izni vermemesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın da ülkeye girişini engellemesinin ikili ilişkilerde kara bir leke oluşturduğunu belirten Zeytinoğlu, bu meselenin diplomatik yollarla halli mümkünken, bu şekilde bir gerginlik oluşmasının Hollanda hükümetinin süreci son derece yetersiz bir şekilde yönettiğini de gösterdiğini aktardı.
Zeytinoğlu, Hollanda'da 15 Mart'ta yapılacak seçimlerin Hollanda hükümetinin tutumunda etkili olduğunu ve Başbakan Mark Rutte'nin aşırı sağcı Geert Wilders'e karşı güç kazanmak için bu şekilde popülist bir yaklaşım benimsediğini kaydetti.
Bu talihsiz gelişmeler karşısında hamasi tepkiler göstermek yerine, diplomatik ve hukuki yollarla hareket etmenin uygun olacağını savunan Zeytinoğlu, ilişkilerin kısa zamanda düzeltilmesini umduğunu bildirdi.
İki ülke arasındaki ilişkilerin, ilk elçinin Osmanlı'ya gönderildiği 1612 yılına kadar gittiğini anlatan Zeytinoğlu, şöyle devam etti:
"İki ülke de NATO ve Avrupa Konseyi üyesi. Hollanda'da yaklaşık 400 bin Türk kökenli nüfus bulunuyor. 2016 yılında Türkiye Hollanda'dan 3 milyar dolar ithalat yaptı, ihracatını ise 3,6 milyar dolara yükseltti. Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı sermaye içinde Hollandalı firmalar yüzde 15,8 ile ilk sırada bulunuyor. Türkiye'de faaliyet gösteren 2 bin 500 civarında Hollanda firması var. Hollanda'da ise 23 bin civarında Türkiye kökenli girişimci faaliyet gösteriyor. Siyasi ve ekonomik bakımdan önemli birer müttefik olan Hollanda ve Türkiye arasındaki ilişkilerin en yakın zamanda düzeltilmesi iki tarafın da yararına olacaktır."
