Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Hollanda Başbakanı Rutte Müslümanları neden istemiyor?

Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin Müslümanları istememe sebebi; kadın eli sıkmamaları...

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-03-16 22:24:17

Hollanda Başbakanı Rutte Müslümanları neden istemiyor?

TIMETURK|HABER MERKEZİ

Hollanda'da dün gerçekleşen seçimin galibi Başbakan Mark Rutte oldu. Irkçı Geert Wilders ise seçimin havlu atan tarafı.

Karar Yazarı Hakan Albayrak, konuyu köşesine taşıdı ve Rutte ve Wilders, aynı yerden gelip aynı yere gidiyor. Yoğurt yiyişleri farklı, o kadar." dedi.

Albayrak, Rutte'nin Müslümanların ülkeden gitmesini istemesine sebep olarak gösterdiği bir nedeni de aktardı.

İşte Albayrak'ın ilgili yazısı;

"Hollanda Başbakanı Mark Rutte, geçen ay gazetelere tam sayfa ilanlar vererek ülkedeki Müslüman göçmenlere “Ya kurallara uyarsınız ya da çekip gidersiniz” diye seslenmişti.

Acaba ne gibi kural ihlallerinden bahsediyordu?

Çekip gitmelerini gerektirecek kadar büyük kabahatleri nelerdi Müslümanların?

Bir gazeteci “Örnek verir misiniz?” diye sordu ve Rutte “kadın eli sıkmayan şoför adayı” örneğini verdi…

Aklına daha ekstrem, daha korkunç bir örnek gelmedi demek ki.

Hikâye şu:

Hollanda'da Müslüman bir kardeşimiz otobüs şoförü olmak için bir şirkete müracaatta bulundu. İlgili şirket, kadınlarla el sıkışmıyor diye kardeşimizin başvurusunu geri çevirdi. Kardeşimiz konuyu mahkemeye taşıdı ve mahkeme de kardeşimizi haklı buldu…

Hollanda'nın “liberal” başbakanı Mark Rutte'ye göre büyük felâket: “Bana göre otobüs firması kesinlikle haklı. Bir otobüs şoförünün dininden dolayı kadınlara elini uzatmaması kabul edilemez. Bunun için ben ve çoğu insanlar buna tepkimizi gösteriyoruz, çünkü Hollanda normlarında herkes birbirine elini uzatmalı. Ülkeye yeni gelenlerin, Hollanda'daki özgürlüğü suiistimal ederek kendi kültürlerini dayatmasını görgüsüzlüktür.”

Pardon; Hollanda'da otobüs şoförleri bütün yolcularla tek tek tokalaşırlar mı?

Hayır.

O zaman sorun ne?

Sorun yok.

Rutte'nin derdi ne peki?

Farklı kültürlere, toplumsal çeşitliliğe tahammülsüzlük… Tek tipçilik…

O otobüs şoförü adayı Yahudi olsaydı -ki mütedeyyin Yahudiler de namahremle tokalaşmaz- sorun yaşanmazdı ama münasip bir konjonktürde Yahudilerin de yeniden hedef tahtasına koyulacağına kesin gözüyle bakabiliriz.

Ne diyordu Almanya'nın eski başbakanlarından Helmut Schmidt?

“Bazı idealist entelektüellerin multikültürel toplum dedikleri şey, yani Avrupa kültürüyle Avrupalı olmayan kültürlerin kaynaşması, bugüne kadar hiçbir yerde gerçekleşmedi... Sorun, bütün Hristiyan kiliselerinin Avrupalıları yüzyıllardır farklı dinlere –özellikle de Yahudiliğe ve İslam'a– düşman olarak yetiştirmelerinden kaynaklanıyor... Bu dinlere karşı tepkisel bir içgüdü geliştirdik. Şimdi bazı idealistler hoşgörüye çağırıyorlar ama bunun için birkaç yüzyıl geç kalmış bulunuyoruz.” (Hamburger Abendblatt, Aralık 2004)

Mark Rutte ve Geert Wilders, aynı yerden gelip aynı yere gidiyor.

Yoğurt yiyişleri farklı, o kadar. Şu da var ama: Türkiye ile şu son günlerdeki diplomatik sorun konusunda Widers'in “yoğurt yiyiş”' ancak Rutte'ninki kadar yabani olabilirdi."

 

Haber Ara