Bölükbaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, herkes için spor anlayışını topluma yaygınlaştırma amacıyla hazırladıkları program ve çalışmalarla, insanları salgın döneminde yaşadıkları olumsuzluklardan, stres ve hareketsiz yaşamın neden olduğu sorunlardan arındırmayı hedeflediklerini anlattı.
Salgın döneminde spordan uzak kalınmaması için birçok program hazırlandığını belirten Bölükbaşı, "İnsanların hareketleri, bu süreçte evden çıkamadıkları için kısıtlandı. Virüsten korunurken kilo kontrolsüzlüğü ve hareketsizlik birçok hastalığa yol açabilirdi. Salgın döneminde hem HisApp mobil uygulamasıyla hem de her yaşa hitap edecek televizyon programlarıyla sporun her zaman her yerde uygulanabilir olduğunu göstermek istedik. 'Evde Kal Hareketsiz Kalma' diyerek evde aletsiz ekipmansız profesyonel şekilde herkesin nasıl spor yapılabileceğini anlattık. Sağlıklı beslenme ile ilgili de yayınlar yaptık. İlköğretimdeki öğrencilerin beden eğitimini evde yapabilmesine ilişkin çalışmalar hazırladık. Böylelikle spor herkese dokunmaya çalıştı. Geleceğe de taşınabilecek değerde programlar ortaya çıktı." diye konuştu.
Evin içinde sporun kolayca yapabileceğini toplumun deneyimlediğini dile getiren Bölükbaşı, şunları kaydetti:
"Hareket etmenin önünde herhangi bir engelin olmadığı anlaşıldı. Spor yapmak için evdeki alet ve edevat yeterli oldu. Bir su şişesi ile ağırlık çalışabilir, mekik ve şınav çekilebilirsin, egzersiz, esneme dahil olmak üzere her türlü şeyi evden yapabilirsiniz. Salgın dönemde insanlar bunu tecrübe ettiler. HisApp mobil uygulaması ücretsiz, su hatırlatıcı özeliği olan, dokuz yüze yakın egzersiz uygulamasıyla herkes için sporu tek bir program kanalıyla gösterebiliyor. Uygulama, salgın döneminde daha çok talep aldı, çok fazla kişi uygulamayı indirdi. Özel bir hoca vasıtasıyla spor yapabiliyor ve bir motivasyon unsuru olarak hediye kazanabiliyordu."
Hareketsizliğin depresyon, anksiyete ve kaygı bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklara sebeb olduğunu vurgulayan Bölükbaşı, "Şeker, tansiyon ve kalp rahatsızlıklarına dikkat çekiliyor. Bu tarafına bakarız. Bunlar zaten hareketsizliğin getirdiği sonuçlar. Hareketsiz kalmanın yarattığı psikolojik sorunları da görmezlikten gelemeyiz. İnsanlar streslerini spor yaparak atabilirler. Yaşadığımız şehirlerde birçok etmen hayatı zorlaştırıyor. Bazı hobiler edinip, sanat ve müzikle ilgilenebiliriz. Hareket etmeyen kişi kendini keşfedemez. Herkes için sporun temel amacı hareket etme kültürünü tabana yaymak. Eğer tabana yayılırsa branşlarda başarı gelir. Zira o kültür insanın keşfine giden bir yol haritasıdır. Bu kültür yerleştiğinde branşları daha çok besleyeceğiz." şeklinde konuştu.
- "Çocukların spora kazandırılmasında ailelerinin rolü büyük"
Çocukların bir spor branşı ile tanıştırılmasında ailelerinin önemli rol oynadığına değinen Yasin Bölükbaşı, sözlerine şöyle tamamladı:
"Türkiye'nin potansiyeli, varlıkları, yatırımları oldukça yeterli ama bilimsel yöntemleri daha fazla kullanmak için toplumu bilinçlendireceğiz. Bunun için aileler çocukların daha fazla spora katılmalarını sağlamaları gerekiyor. Çocuklar toplumda seçtiği rol modellere bakıyor, ünlü sanatçı ve devlet adamları kime ilgisi varsa onu görüyor ama en yakınında anne babasını görüyor. Ailesinde hiç spor kültürü olmayan dünyada başarılı sporcu olan örnekler var ama bu kültürü anne babasından aldığı zaman hayatının tamamına yayabilir. Sadece madalya kazanmak amaçlı değil amatör branşların desteklenmesi, amatör branşların ayağa kalkması ve toplumdaki bilinçlenme, lisanslama faaliyetleri gibi konularda da çalışmalar yapılıyor."
