Ordu Tabipler Odası Başkanı da olan Enginyurt, makamında gazetecilere yaptığı açıklama, yazın bahçelerde sıkça görülmeye başlanan yılanlara dikkat edilmesini istedi.
Yılanların tabiatları gereği sıcak havalarda daha hareketli olduğunu, arazide sık görüldüğünü ifade eden Enginyurt, "Türkiye'de bazı kaynaklara göre 44, bazı kaynaklara göre 58 tür yılan bulunuyor. Bunların yaklaşık üçte biri zehirli kabul edilen gruptadır. Türkiye'deki en zehirli yılan türü, engerektir" diye konuştu.
Yılanların, rahatsız edilmedikleri sürece ısırmadığını dile getiren Enginyurt, "Yılanlar duymaz, sadece etrafta çıkardığımız titreşimleri hisseder. Her şeye rağmen vatandaşlarımız kendi tedbirlerini almalıdır. Yılanlar dişlerini kalın bir ayakkabı ya da kot pantolondan batırmazlar. Bu yüzden araziye bu tarz giysilerle çıkmak önemlidir" ifadelerini kullandı.
- "Zehirleri ancak küçük memeli ve sürüngenler için öldürücü"
"Türkiye'deki yılanların zehri bir insanı öldürebilecek oranda değildir ancak kişinin kalp, şeker, tansiyon veya alerjik rahatsızlığı varsa tehlikeli olabilmektedir" diyen Enginyurt, çalılık, taşlık, kayalık yerlerde dolaşırken dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Yılanların genelde güneşin battığı ve doğduğu saatlerde avlandığına dikkati çeken Enginyurt, "Bu saatlerde dolaşırken dikkatli olunmalıdır. Yılanların zehir miktarları, boyları ve zehir keselerinin büyüklüğüyle ilgilidir. Zehrin miktarı kadar şiddeti de önemlidir. Türkiye'deki yılanların zehri ancak küçük memeliler ve sürüngenler için öldürücüdür" değerlendirmesinde bulundu.
Enginyurt, farklı yılanlar için farklı serumlar bulunmadığını belirterek, "Yılan serumları polivalandır. Yani birçok zehre karşı etkilidir. Her ısırık da zehirli yılan ısırığı değildir. Hatta zehirli yılanlar bile ısırdığında zehir zerk etmeyebilir ama her yılan ısırığı ciddiye alınmalıdır" bilgisini verdi.
Isırılan bölgeye ucu kesilmiş enjektörle emme işlemi uygulanması gerektiğini anlatan Enginyurt, şunları kaydetti:
"Katiyetle ağız yoluyla emme yapılmamalıdır. Isırılan yer suyla yıkanmalı, ovulmamalı, 8-10 santimetre yukarısından bir bağla sıkılmalıdır. Burada amaç lenf yoluyla yayılımı önlemektir. Bağ arada gevşetilmelidir. Hastaya antihistaminik veya alkol verilmemelidir. Isırılan kişi bir saat içinde hastaneye yetişemeyecekse, ucu kesik enjektörle emme işlemi uygulanabilir. Bu işlem mümkünse ilk 15 dakika içinde gerçekleştirilmelidir. Kesinlikle kesi yapılmamalıdır."
