Dolar

32,5699

Euro

34,9505

Altın

2.427,08

Bist

9.722,09

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ:

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ:

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-16 13:33:57

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ:
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksedağ, "Çözüm Süreci'nin devam etmesi ve devam ettirilmesi isteği 7 Haziran seçim sonuçlarının en temel başlıklarından biridir" dedi.

Yüksekdağ, partisince Dünya Ticaret Merkezi'nde düzenlenen İl Eşbaşkanları toplantısı öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hafta sonu, TBMM'ye giren dört parti liderlerini çağırarak görüşeceğini ifade etmişti ancak CHP ve MHP buna itiraz etti. HDP'nin bu konudaki görüşü nedir" sorusu üzerine Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın böyle bir çağrı yapmasını, "7 Haziran seçim sonuçlarından kafi miktarda sonuç çıkarmadığının göstergesi" olarak değerlendirdi.

Yüksekdağ, seçimlerden çıkan sonucun siyasette normalitenin sağlanması ve her bir kulvarın her bir temsiliyetin kendi rolüne ve misyonuna dönmesi isteği olduğunu kaydetti.

Figen Yüksekdağ, bu görüşmeleri yapması gerekenin rolü gereği Cumhurbaşkanı olmadığını, seçimden birinci çıkan partinin teamüller gereği görevlendirileceği ve bu kişi üzerinden görüşmelerin yapılacağını hatırlattı.

Bu nedenle Cumhurbaşkanı makamı üzerinden doğrudan Meclise ve hükümetin kurulması sürecinde böyle müdahalenin geliştirilmesinin doğru ve yerinde olmayacağını vurgulayan Yüksekdağ, şöyle konuştu:

"Seçimde halk, her siyasi merkezin nerede durması gerektiğini net bir biçimde ifade etmiştir. Yeni hükümetin kurulması sürecinde Meclis'teki seçilmişler ve temsilcilerin ilişkilendirilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanın rolü de doğal sorumluluğu gereği çeşitli krizlerle karşılaştırıldığında ön açıcı rol ve hakemlik yapmaktır."

Yüksekdağ, parti organlarıyla yaptıkları görüşmeler çerçevesinde bu çağrının yerinde ve doğru olmadığını, esas olarak demokratik ve Meclis kanalından, seçilmişler kanalından mekanizmaların geliştirilmesini düşündüklerini anlattı.

-"Kriz üreten değil, çözen parti"

İttifak senaryoları ve HDP'nin şu ana kadar herhangi bir partiyle temasının bulunup bulunmadığına ilişkin bir soruya da Yüksekdağ, bu zamana kadar HDP'ye herhangi bir siyasi partiden resmi bir talep ve teklif gelmediğini, süreç bakımından gelebilecek tüm görüşme taleplerine kapılarının açık olacağını bildirdi.

7 Haziran seçim sonuçlarından ciddi bir halk iradesinin ortaya çıktığını savunan Figen Yüksekdağ, şunları söyledi:

"Türkiye'nin yüzde 60'ından fazlası 'tekçiliğe, otoriterleşmeye, tek parti adam, tek siyasete, hayır' dedi. Çoğulculuğa 'evet' dedi. Seçimin esas sonucu budur. Çoğulcu bir siyaset istemiştir Türkiye halkları. Seçmen kitlemiz, çoğulcu bir yönetim anlayışı ve kendisinin doğrudan yönetime katılacağı bir siyaset anlayışını benimsemiştir. Tüm siyasi öznelerin de bu iradeye ve bu yönlendirmeye uygun harekete etmesi gerekir. Kimsenin böyle bir süreçte 'benim kırmızı çizgilerim, benim anlayışım, benim merkezim, çerçevem' gibi dayatmaya girme lüksü ve hakkı yoktur. Bu dayatma ve sınırlar daha çok partimize yönelik olarak karşımıza çıkarılmaktadır. Bunu, Türkiye'deki 7 Haziran seçim sonuçlarından kimsenin bir şey anlamadığını, bu sonuçları ve söylemleri geliştirenlerin bir şey anlamadığının bir ifadesi olarak görüyoruz."

Yüksekdağ, 7 Haziran seçimiyle sınırların aşıldığını, ön yargıların, yasakların, kırmızı çizgilerin kaldırıldığını, Türkiye toplumunun çoğulculuğa uygun hükümet kombinasyonları görmek istediğini vurguladı.

Parti olarak, hükümet kurmak veya koalisyon eksenindeki tüm öneri, görüşme ve çağrılarla ilgili son Parti Meclisinde ve MYK'da bir heyet belirlediklerini bu görevlendirme çerçevesinde tüm tekliflere açık olacaklarını ifade eden Yüksekdağ, "Türkiye siyasetinde kriz yaratan değil, kriz çözen bir pozisyonu üstlendik. HDP olarak doğabilecek krizlerin çözümü noktasında üzerimize düşen görevi yapacağız" diye konuştu.

-İmralı görüşmesi

Bir gazetecinin "İmralı'ya gitmek için başvuru yaptınız, bir gelişme var mı? Kandil ile görüşme planlaması yapıldı mı?" sorusuna Yüksekdağ, İmralı ile görüşme için heyetin 3-4 gün önce başvuruda bulunduğunu ancak henüz bu görüşmeye resmi ve somut yanıt alamadıklarını aktardı.

Bu süreçte İmralı ile yapılacak görüşmenin sürecin ilerletilmesi bakımından ve siyasetin daha stabilize yolda ilerlemesi bakımından çok kritik bir yerde durduğuna işaret eden Yüksekdağ, şunları kaydetti:

"Çünkü 7 Haziran her şeyden önce barışa ve çözüme verilen oyların belirlendiği seçim sonuçlarıydı. 7 Haziran'da yüzde 13.1 ile HDP'nin Meclise taşınmış olmasının çözüm konusunda Türkiye haklarının ne kadar güçlü bir beklenti içinde bulunduğunu gösteriyor. Çözüm Süreci'nin devam etmesi ve devam ettirilmesi isteği, 7 Haziran seçim sonuçlarının en temel başlıklarından biridir. O nedenle seçimin arkasından sürecin kesintiye uğraması riskini beraberinde getirecek sorumsuz yaklaşımlar sergilemesi seçmen iradesine saygısızlıktır. Biz o nedenle sayın Öcalan ile görüşmenin önündeki tüm engellerin kaldırılmasının 7 Haziran seçim sonuçlarından çıkan demokratik iradeye saygının da bir gereği olarak görüyoruz. Siyasi iktidar, 7 Haziran seçim sonuçlarından söyledikleri gibi saygılı iseler derhal hemen görüşmenin önündeki engelleri kaldırmalılar. İmralı ile en kısa sürede görüşme gerçekleştirmek siyasetin stabilize zeminde ilerlemesi bakımından önemli."

Kandil ile bir görüşme planlarının olmadığını açıklayan Figen Yüksekdağ, "Bizim yakın vadede böyle bir planımız yok. Kısa vadede heyetimizi aracılığıyla çözüm ve müzakere sürecine bağlı olarak zaten trafik sürdürülüyor" dedi.

-Tel Abyad'daki son durum

Yüksekdağ, Suriye'nin Tel Abyad bölgesindeki gelişmelerle ilgili soru üzerine ise Cizire ve Kobani kantonlarının birleştiği IŞİD çetelerinin tamamen temizlendiği bilgisini paylaştı.

Suriye'de yaşanan vahşetin durdurulması ve Kobani ve diğer kantonları tehdit eden bu vahşetin karşısında önemli bir kazanım elde edildiğini ifade eden Yüksekdağ, "Ne yazık ki Türkiye hükümetinin ve siyasi iktidarın tüm bölge halklarının başına açtığı belayı ortadan kaldırmak ve temizlemek YPG ve YPJ güçlerine kalmış durumda. Bu tarihsel sorumluluk. Bu anlamda oradaki PYD'nin sorumluluğu tüm bölge halklarına karşı da çok önemli bir görevin üstlenilmesi anlamına geliyor" diye konuştu.

Figen Yüksekdağ, konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sınıra gelip siyasi iktidarın yasağı nedeniyle sınırda içeriye giremediği için 100 Arap, IŞİD çetelerince dünyanın gözü önünde, Türkiye'deki siyasi iktidarın gözü önünde sınırda öldürüldü. Türkmenler çok ciddi tehdit altında. Kürtler de zaten ciddi bir saldırı ve mücadele içerisinde. Tam bir kıyım siyaseti yaşanıyordu. Türkiye'de siyasi iktidarın, AKP hükümetinin bu kıyımda ve vahşette günahı çoktur. 7 Haziran sonuçları aslında bu günahların kefaretidir. Öyle değerlendirilmesi gerekir. 'Kobani düştü, düşecek' diyen, IŞİD çetelerini besleyen, destekleyen o vahşetin uygulanmasını hiç bir şekilde engel olmayan siyaset 7 Haziran'da yenilmiştir."

Haber Ara