Demirtaş, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına katılmak ve bir dizi görüşmelerde bulunmak üzere geldiği partisinin genel merkezinde, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Koalisyon görüşmelerinin başladığının hatırlatılmasının ardından Demirtaş, sonuçların hayırlı olması temennisinde bulundu. Demirtaş, bu akşam Kadir Gecesi olduğunu ve bütün bu gelişmelerin, "bu gecenin yüzü suyu hürmetine" Türkiye toplumunun tamamının beklentisi olan barışa, özgürlüğe, kardeşliğe vesile olması dileğinde bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ve ekibinin partiye yaptıkları ziyarette görüşlerini ifade edeceklerini söyleyen Demirtaş, "Fakat partimize dönük seçim kampanyası döneminde başlayan ve sonrasında da devam eden çok haksız, hakaretvari tehditler, saldırılar, ithamlar var. Bütün bunların önemli bir kısmı asılsız, temelsiz, asparagas iddialara sadece sansasyonel haberlere ya da bilgilere dayalı söylemlerdir. Hükümet cenahından da bu ve benzeri açıklamalar gelmesi şaşırtıcı değil. Çünkü kendilerine bağlı medya kuruluşları da aynı işi yapıyorlar. Yalan yanlış haber üzerinden algı yaratmaya çalışıyorlar" ifadesini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "HDP'nin önüne Kandil'in set çektiği ve talimatları oradan aldığı" yönündeki sözlerinin bir gazeteci tarafından hatırlatılması üzerine Demirtaş, şöyle konuştu:
"Ben, Sayın Bülent Arınç'a şunu net ve açık bir şekilde ifade ediyorum; biz HDP olarak bütün kararlarımızı, gördüğünüz binada alırız. Bizim için burada alınan kararlar dışında başka hiçbir karar geçerli değildir. Hiç kimse bizim adımıza karar almadı, almaz da fakat sen kendi partin için bunu söyleyebiliyor musun? 'Benim partimin bütün kararları, AKP Genel Merkezinde alınır' diyebiliyor musun? Ben iddia ediyorum, HDP Genel Merkezi dışında hiçbir yerde partimiz adına karar alınmaz. Sen söyleyebiliyor musun partin adına? Mesela, sarayda sizin partinizle ilgili kararlar alınabiliyor mu, alınamıyor mu? Sen onun cevabını ver. Çok merak ediyorum doğrusu."
Cemil Bayık'ın "ateşkes" ile ilgili açıklamalarını değerlendiren Demirtaş, Çözüm Süreci'nde en kritik aşamada olunduğunu vurguladı.
Çözüm Süreci'nin bir an önce, kaldığı yerden değil, daha ileri bir aşamadan hızla başlaması ve sonuçlandırılması gerektiğini düşündüklerini ve hep bunu söylediklerini dile getiren Demirtaş, "Süreç yoktur. Kürt sorunu yoktur. Dolmabahçe mutabakatı yanlıştır. Taraflar yoktur. Masa yoktur" diyenin de kendileri olmadığını söyledi.
- "Bütün gelişmeler kaygı verici"
"Süreç, var mıdır yok mudur, ateşkes var mıdır yok mudur, onun kararını HDP olarak biz vermiyoruz" diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
"Biz, sürecin devam etmesi gerektiği, ilerleyerek barışa ulaşması kanaatimizi hep paylaştık. Hala o noktadayız. KCK'nın yaptığı açıklamadan da biz şunu anladık, tümüyle bir ateşkesin bitmesi durumundan söz etmiyorlar. Ama ateşkes karşılıklı olmalıdır ve ateşkesi ihlal eden askeri baraj, askeri yol yapımlarının durması gerektiği, durmazsa buna karşı misilleme eylemleri yapacakları şeklinde bir açıklama gibi okuduk biz. Tümüyle ateşkesin sonlandığı ve artık bundan sonra ateşkese uymayacakları şeklinde bir açıklama olarak okumadık. Ama yine de tabii ki bütün gelişmeler kaygı verici."
Ardahan'ın Göle ilçesindeki olayları da "çok endişe verici" olarak değerlendiren Demirtaş, olayda yaşamını yitiren Kanber Morkoç'a Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı temennisinde bulundu.
Ardahan'da yaşananları bugün MYK'da da değerlendireceklerini belirten Demirtaş, partililerin ve milletvekillerinin orada incelemelerde bulunduğunu, Ardahan'dan gelen raporlara bakılacağını söyledi. Demirtaş, ateşin askerler tarafından açıldığına dair de ciddi bulgular bulunduğunu, onları da MYK'da değerlendirip paylaşacaklarını ifade etti.
- "Açık, şeffaf bir müzakere sürecinin başlaması lazım"
Çözüm Süreci'nin akıbeti ve gelinen noktaya ilişkin Demirtaş, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 3 aydır İmralı'da kesintisiz bir tecrit uygulanıyor. Aslında 17 yıllık bir tecritten söz etmek mümkün. İmralı bir tecrittir, kendisi bir tecrittir. Denizin ortasında bir ada, adanın içerisinde bir hücrede tutuyorsunuz. Kendisiyle istediğiniz zaman, istediğiniz kişilerin, istediğiniz kadar görüşmesine izin veriyorsunuz. Bunun adına da karşılıklı barış süreci, görüşme, müzakere diyorsunuz. Bu olmaz. Bu bir defa yanlış bir yaklaşım. Ben Sayın Öcalan'ın, kesinlikle Çözüm Süreci'nde çok ciddi katkı sunabilecek bir durumda olduğunu düşünüyorum fakat bunun yolu sadece HDP heyetlerinin gitmesiyle de olmaz. Açık, şeffaf bir müzakere sürecinin başlaması lazım. Gözlemci heyetler, parlamentonun dahil olduğu, dış dünyaya ne olup bittiğini aktarabildiğimiz, anlatabildiğimiz, karşılıklı olarak güvene dayalı bir müzakere sürecinin başlaması lazım ki bir an önce gerilimli ortamdan çıkabilelim. Kalıcı barışa ulaşabilelim."
- "Çözüm Süreci biterse elinize ne geçmiş olacak"
Demirtaş, aklı başında her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının, Çözüm Süreci'ne destek vermesi gerektiğine vurgu yaptı.
Türkiye'nin şu anda bir cehennemin tam orta yerinde bulunduğunu anlatan Demirtaş, bütün Ortadoğu'da olup bitenlere bakıldığında, Türkiye'yi bu yangınlardan korumanın yolunun, Çözüm Süreci olduğunu belirtti.
Çözüm Süreci'ni kimsenin elinin tersiyle itme lüksü olamayacağını ifade eden Demirtaş, şu ifadelere yer verdi:
"(Çözüm Süreci yoktur. Çözüm Süreci olmamalıdır. Çözüm Süreci bitirilmelidir) diyenler. Hatta bunu koalisyon kurmanın şartı olarak ileri sürenler, onlara sormak lazım, KCK açıklamasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? 'Çözüm Süreci bitsin' diyenler onlardır, biz değiliz. 'Ateşkes bitsin' diyenler onlardır. Onlara sormak lazım, ne hissediyorsunuz? Biterse elinize ne geçmiş olacak? Bunları onların cevaplaması lazım."
- HDP'nin RTÜK üyesi adayı, Koçali
Demirtaş, Meclis'teki MHP ve HDP arasındaki "Sandalye sayısı mı, oy oranı mı" tartışmasına ilişkin olarak da bugüne kadarki uygulamalara bakarak hareket ettiklerini aktardı.
Sandalye sayılarında bir eşitlik söz konusu olursa, kura çekiminin yapıldığını kaydeden Demirtaş, "Teamül böyleydi. Meclis Başkanı, toplantıda, bizim HDP'nin görüşünü destekleyen bir görüş açıklamıştı. Ama ne hikmetse partimize yazdığı yazıda kendi görüşünü de inkar eden yaklaşım ortaya koydu. Kura çekmekle biz ya da MHP'den herhangi biri olabilirdi. Yüzde 50 şansımız vardı. Sonucu, bizim de olsa MHP'nin de olsa kabul edecektik. Ama görünen o ki AKP, el altından MHP'yi destekleyerek Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğini MHP'ye armağan etmek istiyor. Ben parlamentodaki milletvekillerinin vicdanen oy kullanacaklarını ve RTÜK'te en iyi görevi yapabilecek ismi tercih edebileceklerini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Selahattin Demirtaş, partilerinin RTÜK üyesi adaylığı için Filiz Koçali'yi düşündüklerini de sözlerine ekledi.
