Hak-İş'ten yapılan açıklamaya göre, Arslan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e gönderdiği mektupta, Sudan yönetiminin, darbenin ardından sendika ve meslek odalarının kapatılması ve tüm sendikalara ait malvarlığına el konulmasıyla ilgili yaptığı müdahaleyi üzüntüyle öğrendiklerini, süreçte birçok sendikacının gözaltına alınarak ofislerinin mühürlendiğini belirtti.
Sudan İşçi Sendikalar Federasyonunun (SWTUF), Sudan'da olduğu gibi Afrika genelindeki işçilerin haklarını da savunduğunu vurgulayan Arslan, mektubunda şunları kaydetti:
"Bu sebeple SWTUF'un kapatılma kararı, kabul edebileceğimiz bir şey değildir. SWTUF uluslararası sendikacılık hareketinin saygın ve etkin bir kuruluşu olmakla birlikte Afrika kıtası sendikacılığında yıllar boyunca önemli bir yapı taşı görevi üstelemiştir. Her koşulda ülkesinin çıkarlarını savunmuş ve onurlu bir duruş sergilemiştir. Bu karar hem ülke içindeki çalışanlara zarar vermekte hem de uluslararası sözleşmelere aykırılık oluşturmaktadır. Bu çerçevede bu kararın Sudan'ın da üyesi olduğu BM'nin en önemli organlarından biri olan ILO'nun, 'Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin' Sözleşmesinin 87'nci maddesine aykırı olduğunu vurgulamamız gerekmektedir."
Özgürce hareket edebilme etkinliği
Uluslararası sendikalar, uluslararası kuruluşlar ve sayısız ülke konfederasyonunun SWTUF'un kapatılmasına açıktan tepki gösterdiğini hatırlatan Arslan, Hak-İş olarak da "Sudan sendikal hareketinin bağımsızlığına saygı duyulması, tarafsız ve demokratik bir seçimle başa gelen sendika yönetiminin özgürce hareket edebilmesi" konusunda çeşitli girişimlerde bulunduklarını anlattı.
Arslan, sivil toplum örgütleri ve özellikle sendikalara yönelik baskıcı yöntemlere birçok ülkede tarih boyunca tanık olunduğunu belirterek bunların hiçbirinin çözüm olmadığına, hatta ekonomik, demokratik ve sosyal boyutlarda tersi sonuçlar doğurduğunun kanıtlandığına işaret etti.
