İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca şüpheli Reza Zarrab ve yakınları hakkında soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Soruşturma kapsamında şüpheli Zarrab ve irtibatlı olduğu şahısların, yazılı ve görsel basından elde edilen bilgilerde "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibari ile gizli kalması gereken bilgileri diğer bir yabancı devlet lehine casusluk maksadıyla temin ettiği ve mal varlığını kaçırma girişiminde bulunduğuna" dair bilgilere ulaşıldığı belirtildi.
ZARRAB VE YAKINLARININ MAL VARLIKLARINA EL KONULDU
Sabah'ta yer alan habere göre, Zarrab ve diğer şüphelilerin gerek atılı suçu işleyip işlemediği husunda inceleme yapmak, gerekse mal varlığı değerlerinin işlenen bu suçlardan kaynaklanmış olma ihtimali, mal varlığı değerlerini kaçırmasının önlenebilmesi amacıyla atılı suçun işlendiğine dair bulgu ve emarelere ulaşılmış olmasından, gecikmesinde sakınca bulunan hallerin mevcut olduğu dikkate alınarak, soruşturma çerçevesinde şüpheli Zarrab ile irtibatlı olan yakınlarının taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıklarına, banka, şirketler ve diğer tüm kurumlar nezdindeki hak ve alacaklarına, şirket hisselerine KHK ve CMK maddeleri uyarınca el konulmasına karar verildiği kaydedildi. Soruşturmayı yürüten savcılığın, konuyla ilgili gerekli işlemlerin yapılması amacıyla İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne talimat yazısı gönderdiği öğrenildi.
KAYYUM ATANACAK
Avukat Cüneyt Toraman, konuyla ilgili şunları söyledi:
Reza Zarrab hakkındaki bu soruşturma kamu davasına dönüştüğü takdirde Türkiye Zarrab hakkında yakalama kararı çıkarıp Türkiye'ye dönmesini bekleyecek. Eğer Türkiye'ye dönmezse suçluların iadesi anlaşmasına göre Türkiye'ye iadesi istenecek. Eğer ABD, Zarrab'ı iade etmezse bu davanın, 'Türkiye'ye kumpas davası' olduğu tescillenmiş olacak. Sonuç olarak Zarrab Türkiye'ye gelmezse tedbir konulan malların idaresi için kayyum tayin edilecek.
"CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI BU İLİŞKİLERİN GEREĞİNİ YAPMIŞTIR"
ABD Konsolosluğu'nda çalışan ve ajan olduğu tespit edilen FETÖ'cü Metin Topuz'un Watsapp yazışmalarındak Reza Zarrab detayına dikkat çeken Toraman, "Metin Topuz'un Whatsapp yazışmalarında Reza Zarrab'ın ABD'ye gelip Türkiye aleyhinde ifade vereceği yazışmaları ortaya çıktı. Bu ve benzeri faaliyetleri ve ilişkileri nedeniyle Metin Topuz tutuklandı. Topuz tutuklandı ise Metin Topuz ve ABD yetkilileriyle ortaklaşa hareket eden ortaklaşa hareket ettiği ortaya çıkan Reza Zarrab hakkında Türkiye'de soruşturma başlatılması gerekirdi. Cumhuriyet Başsavcılığı da kamuoyuna da yansıyan bu ilişkilerin gereğini yapmıştır" dedi.
Toraman, açıklamasında şunları kaydetti: Türk vatandaşlarının yabancı ülkeler ile Türkiye aleyhine iş birliği yapması, bilgi ve belge paylaşımında bulunması casusluk faaliyetinde bulunması yasalarımıza göre suçtur. Bu kişilerin mal varlıklarına soruşturma ve yargılama sonuçlanıncaya kadar mal varlıklarına tedbir konulması rutin bir uygulamadır. 15 Temmuz darbe teşebbüsünden dolayı ve FETÖ iddiasıyla yargılanan sanıkların da mal varlıklarına, bankalardaki paralarına, gayrimenkullerine, otomobillerine, şirket hisselerine… vs tedbir konulmuştur.
Zarrab hakkındaki bu soruşturmanın kamu davasına dönüşmesi halinde Türkiye yakalama kararı çıkarıp Zarrab'ın Türkiye'ye dönmesini bekleyecektir. Eğer Türkiye'ye dönmezse kırmızı bülten çıkarıp suçluların iadesi anlaşmasına göre Türkiye'ye iade edilmesi istenecektir. ABD, Zarrab'ınTürkiye'ye iade etmezse Zarrab ile işbirliği yapmış olduğu tescillenmiş olacaktır. ABD'de açmış olduğu davanın tiyatro olduğunu bütün dünya görmüş olacaktır. Sonuç itibariyle Zarrab Türkiye'ye gelmezse tedbir konulan malların idaresi için kayyum tayin edilecektir. ABD'deki kumpas davasında yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye'deki Cumhuriyet Başsavcılığının bu kadar seri reaksiyon göstermesi Türkiye'deki hukuk sisteminin önemli bir başarısıdır. Eskiden bu işler yıllarca sürerdi."