Yaz tatilini Yunanistan'da geçiren Şan çifti 28 Haziran 2016'da döndükleri ülkelerinde dehşeti yaşayacaklarından habersizlerdi. Atatürk Havalimanı'nın dış hatlar terminali kapısından çıkarken IŞİD'lilerin intihar saldırısına hedef oldular. Saldırıda 45 kişi hayatını kaybetti, 250'ye yakın kişi de yaralandı. Yaralılar arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nde şef olarak çalışan 52 yaşındaki orman mühendisi Metin Şan ve özel sektörde çalışan eşi Yasemin Şan da vardı. O andan sonra Şan Ailesi için de kâbus dolu günler başlamış oldu.
Gözüne şarapnel parçaları isabet eden, kalp kapakçığı ve iç organları hasar gören Metin Şan, altı ay yoğun bakımda kaldı ve taburcu edildikten sonra farklı hastanelerde tedavi gördü. Şan, son olarak da kalp kapakçığındaki enfeksiyon nedeniyle Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yatırıldı. Burada üç ay yoğun bakıma alınan Şan, 21 Ekim 2017'de hayatını kaybetti. Aynı saldırıda eşi gibi ağır yaralanan Yasemin Şan, girdiği ameliyatlar sonrasında hayata tutunmayı başardı.
AYNI AMBULANSLA
O kara güne dönen Yasemin Şan, eşiyle birkaç metre arayla yere yığıldıklarını anlattı. Aradan geçen uzun dakikalardan sonra kendisini götüren ambulans hareket etmek üzereyken tesadüfen eşinin de aynı araca alındığını belirten Şan, o günden sonra aylar süren tedavi süreçlerini ve acı dolu anları ağlayarak Gazete Habertürk'ten Hasan Örnekoğlu ve Merve Günver ile paylaştı.
Eşinin aylarca yoğun bakımda kaldığını belirten Şan, “Saldırıdan yaklaşık 7 ay sonra benimle konuşabildi. Yoğun bakımda kaldığı süre zarfında da sürekli halüsinasyonlar gördü ve sürekli savaşıyormuş gibi sayıklıyordu. Kendisini bir harbin içerisinde gibi zannediyordu. Uyandığında ise trafik kazası geçirdiği için hastanede olduğunu düşündü. Benim vücudumdaki yaraları da gördükten sonra terör saldırısı olduğunu anladı. Benim de kalbime kurşun isabet etti ve şarapneller yüzünden ağır yaralandım. Sadece ona tekrar dokunabilmek hayaliyle hayata tutundum” dedi.
Bir gün iyiyse on gün kötü olan eşinden umudunu hiç kesmediğini dile getiren Şan “Ta ki en son hastaneye kaldırıldığı güne kadar... 82 kilodan 47 kiloya kadar düşmüştü. Ondan sadece yaşaması için söz aldım. Bu kez tutamadı. Dayanmaya çalıştı ama olmadı” diye konuştu.
"GURURUMA YEDİREMEDİĞİM İÇİN 36 BİN TL'Yİ ALMADIM"
Ağır ameliyatlar geçiren eşinin tedavi masraflarını, iş arkadaşlarından topladığı paralar ve yakın çevresinin yardımlarıyla karşılayabildiğini anlatan Şan, zarar tespit komisyonuna başvurduğunda ise hayatının şokunu yaşadığını söyledi. Şan “Tek gözünü kaybeden ve yaşamla bağlantısı kesilen eşim için 36 bin, benim için 6 bin TL ödenmesine karar verildi. Gururuma yediremediğimden bunu almayı da reddettim. Kendi başımızın çaresine bakmaya çalıştık” ifadelerini kullandı. Eşinin terör şehidi olduğunu söyleyen Şan, en çok da sahip çıkılmamayı hazmedemiyor. Kimsenin kendilerini arayıp sormamasının üzüntüsünü yaşadığını anlatan Şan, “Kimse sahip çıkmasa da ona şehit gibi cenaze töreni düzenledim. Tabutunu Türk bayrağına sardım. O bu ülkede yaşayan herkesin şehidiydi” diye konuştu.