Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili ve 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, idari bir kurul olan HSYK'nın yargılama ve adli soruşturma yetkisinin bulunmadığını belirterek, "Türk Ceza Kanunu'na aykırı hareket edenler, kısaca suç işleyenler hakkında soruşturma yapma yetkisi Cumhuriyet Savcılarındadır. Anayasamıza göre HSYK da dahil hiçbir makam ve merci, yargı yetkisinin kullanılmasında yargı organına bırak talimat vermeyi, tavsiye ve telkinde dahi bulunamaz. Bu nedenle suç işlediği iddia olunan kişilerle ilgili şikayetlerin, suçun işlendiği yer savcılarına yapılması en doğru olandır." değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yaptığı açıklamada, Anayasa'nın 159. maddesindeki düzenlemeye göre Başkanlığını Adalet Bakanının yaptığı HSYK'nın 3 daire olarak çalıştığını, her dairede 7 üye bulunduğunu ve üyelerin daire başkanlarından birini başkanvekili olarak seçtiklerini aktardı.
Her dairenin görevinin yasalarda açıkça belirtildiğini vurgulayan Yılmaz, genel olarak 1. Daire'nin atama ve yetkilendirme, 2. Daire'nin disiplin ve terfi, 3. Daire'nin de mesleğe kabul ile hakim savcı şikayetlerini tetkikte görevli olduklarını ifade etti. HSYK'nın bunun dışında bir görev ve yetkisi bulunmadığını anımsatan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Her daire, kanunun kendine tevdi ettiği görevi tam bir bağımsızlıkla yerine getirir. Her daire kendi içinde özgürdür. Son kararlar, ilgililerin itirazı üzerine 3 dairenin toplamından oluşan Genel Kurul'da incelenip sonuçlanır. Türk Ceza Kanunu'na aykırı hareket edenler, kısaca suç işleyenler hakkında soruşturma yapma yetkisi Cumhuriyet Savcılarındadır. Dava açılırsa karar, Anayasa'da açıkça bağımsız oldukları vurgulanan mahkemelere aittir. Anayasamıza göre HSYK da dahil hiçbir makam ve merci, yargı yetkisinin kullanılmasında yargı organına bırak talimat vermeyi, tavsiye ve telkinde dahi bulunamaz. Bu nedenle suç işlediği iddia olunan kişilerle ilgili şikayetlerin, suçun işlendiği yer savcılarına yapılması en doğru olandır. HSYK'nın idari bir kurul olup yargılama ve adli soruşturma yetkisinin bulunmadığı unutulmasın."
Hain darbe teşebbüsü sonrasında silahlı terör örgütü oldukları kesin olarak kanıtlanan yargı mensuplarının hızla görevden uzaklaştırıldığını belirten Yılmaz, büyük fedakarlıkla görev yapan hakim ve savcıların darbe gecesi gösterdikleri kahramanlıkların unutulmamasını ve her biri gerçek hukukçu olan bu hakim ve savcılara güvenilmesini istedi.
Mesajında, "Her kim ne suç işlemiş, yasaya aykırı bir iş yapmışsa bağımsız Türk hakim ve savcıları önünde muhakkak hesap verecektir." ifadesini kullanan Mehmet Yılmaz, değil HSYK'ya yakın olmak HSYK üyesi veya Başkan ve Vekili olmanın bile kimseye ayrıcalık ve üstünlük kazandırmayacağını bildirdi.
Yılmaz, kamu görevlilerinin, sadece devlet ve millete sadakatle, anayasa ve yasaya bağlı kalarak, tam bir tarafsızlıkla hizmetle yükümlü olduklarına dikkati çekerek, adalete güvenin, hakim ve savcılara güvenmekle başladığının unutulmaması gerektiğini vurguladı.
