İzmit'te katıldığı yürüyüş ve kahvaltı programının ardından gazetecilerin sorusunu yanıtlayan Işık, bir egemen devletle bir terör örgütü arasında arabuluculuk teklifinin dahi Fransa'nın aslında konuya ne kadar yanlış bir açıdan baktığını ortaya koyduğunu söyledi.
Aslında Fransa'nın, SDG'nin tamamen PYD'nin kontrolünde olan bir yapılanma olduğunu çok iyi bildiğini belirten Işık, bunun daha önce NATO'da konuştukları ve şu anda Fransız istihbaratının çok iyi bildiği bir konu olduğunu kaydetti.
Işık, SDG'nin adeta PYD'nin kamuflajı olduğunu dile getirerek, "SDG'nin omurgasını PYD/YPG teşkil ediyor. Dolayısıyla SDG ile Türkiye arasında arabuluculuk teklifi dahi kabul edilemez bir tekliftir. Fransa'dan beklenen terör örgütlerine karşı en küçük müsamahanın dahi gösterilmemesidir. SDG temsilcilerini sarayda ağırlamak yerine, terör örgütü muamelesi yapması beklenir Fransa'nın" değerlendirmesinde bulundu.
"TERÖR ÖRGÜTLERİ ARASINDA AYRIM YAPILMAMALI"
"Eğer terörün küresel düzlemde geriletilmesini ve ortadan kaldırılmasını istiyorsak kesinlikle terör örgütleri arasında ayrım yapmamalıyız. Hele Fransa bunu hiç yapmamalı çünkü Fransız halkı terörden en fazla mağduriyet yaşamış, terörden dolayı en fazla kurban vermiş halklardan biri." diyen Işık, sözlerini şöyle tamamladı:
"Fransız halkının terör konusunda ne kadar hassas olduğunu biliyoruz. Beklenir ve umulur ki Fransız yöneticilerin de halklarının bu hassasiyetine uygun olarak adı ne olursa olsun, künyesi ne olursa olsun hiçbir terör örgütüne karşı en küçük bir müsamahayı dahi göstermemesi. Fransa'dan bu beklenirken PYD ile dayanışma içerisinde olacağı anlamına gelen açıklamalar yapması kesinlikle kabul edilemez, bunu reddediyoruz. NATO'da müttefikimiz olan Fransa açık, net şekilde PYD/YPG'ye karşı tavrını koymalı ve bu noktada terörle mücadele eden Türkiye'ye karşı açık desteğini ifade etmelidir. Müttefiklerden ve özellikle önemli müttefikimiz olan Fransa'dan beklediğimiz budur. Kaldı ki Türk halkı da Fransız halkı da terörden en fazla zarar gören, en fazla kurban veren iki ülkedir, iki halktır. Bu noktada kamuoyunun hassasiyetine Fransız yönetiminin de mutlaka kulak vermesi gerekir."
