CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kürsüden gösterdiği belgeler gündeme bomba gibi düştü. Kılıçdaroğlu dünkü grup toplantısında Erdoğan'ın bazı yakınlarının Man adasındaki bir şirkete milyonlarca dolar para yatırdığını iddia etmişti.
Sahte olduğu söylenen dekont tartışmasına Fehmi Koru da katıldı. Kendi internet sayfasından konuya ilişkin yazı kaleme alan yazar, olayın kumpas yönüne dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
KOMPLO YA DA KUMPAS
"İngiltere'nin yabancı parayı çekmek için özel statü verdiği adayla ilgili iddianın anamuhalefet partisi lideri tarafından Meclis'e taşındığı günün, odağında Rıza Sarraf'ın bulunduğu davanın New York'ta görülmeye başladığı güne denk düşmesini manidar bulanlar var.
‘Komplo' kokusu alınıyor. Ben de manidar buluyor ve komplo kokusu alıyorum. Hatta kısa süre önce 1,5 milyon TL'lik bir davaya muhatap edilen ‘Paradise Papers' (Cennet Belgeleri) konusunu da bu paketin içine katmak mümkün. Yolsuzluk iddialarıyla Türkiye sarsılmak isteniyor.
New York'taki mahkeme ‘şüpheli' sıfatıyla tutuklanmış Sarraf'ı ‘tanık' haline getirip koruma altına alabildi ve bu yolla Türkiye'yi ve bazı önemli isimleri hedefine oturtmayı başardı. Bu da ‘kumpas' değilse ‘kumpas' sözcüğünün farklı bir tarifinin yapılması gerekir. Türkiye'yi bu ‘kumpaslar' kıskacından kurtarmak gerekiyor.
KISKAÇTAN NASIL KURTULUNABİLİR
Gerçeklerin üstünü örterek, medyaya kısıtlamalar getirerek, konuyu dile dolayanları suçlayarak değil ama… O yöntemin işe yaramadığını, 17-25 Aralık'ta (2013) emareleri ortaya çıktığında üzerine gidilmeyen ve Türk yargısına emanet edilmesine izin verilmeyen iddialar yüzünden öğrenmiş olmalıyız. İddia varsa üzerine gidilmeli ve iddiaya maruz kalan insanların aklanmasına izin verilmelidir."