Dolar

34,9539

Euro

36,6262

Altın

3.016,99

Bist

10.028,31

Ankara’dan Macron’a 1915 tepkisi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 'Ermeni Soykırımını Anma Günü' ilan edileceğini ve 'soykırımın inkarını' yasaklayan bir yasanın oylanacağını açıklamasının ardından TBMM Başkanvekili AK Partili Ahmet Aydın 'Kesinlikle kabul edilemez, bu yasak ölü doğar' dedi.

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-02-01 21:19:21

Ankara’dan Macron’a 1915 tepkisi

TBMM Başkanvekili AK Partili Ahmet Aydın ve Türk Tarih Kurumu eski Başkanı ve İyi Parti Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu konuyu Sputnik'e değerlendirdi. 

İşte açıklamaları:

AHMET AYDIN: KABUL EDİLEMEZ

Bunu kabul etmek mümkün değildir, doğru da değildir. Zira bu olaylar siyasilerin karar verecekleri olaylar değildir. 1915 olayları tarihin incelemesi gereken olaylardır. Herhangi bir soykırım mevzubahis değildir. Tarihçilere ait bir konunun irdelenmeden ve temeline inilmeden siyasete malzeme yapılması oldukça yanlıştır. Türkiye'de bugün hiçbir azınlığın, hiçbir milletin, hiçbir düşüncenin üzerinde herhangi bir baskı da yoktur. Bunu biz tarihçilerin üzerinde mutabık olması gereken bir olay olarak görüyoruz. Karşılıklı bir takım acılar yaşanmış olabilir ama bu bunu soykırım olarak nitelemek asla ve asla doğru değildir.

Bizim bu anlamda üçüncü taraflardan da bütün dost ve müttefiklerden de beklentimiz tek taraflı bir tutumu benimsemek yerine Türk ve Ermeni ulusları arasında diyaloğun kurulması ve bir uzlaşıya varılması konusunda gayret sarfetmeleri. Tüm tarihi kaynaklardan istifade ederek tarihçilerin oturup bir şekilde değerlendirme yapması

AİHM bu konuda 2015 yılında İsviçre Hükümeti ile Türk vatandaşı Doğu Perinçek arasındaki davada çok önemli bir karar vermiştir. Mahkeme Doğu Perinçek'in 1915 olaylarını soykırım olarak tarif etmediği gerekçesiyle ceza alması nedeniyle İsviçre Hükümeti tarafından ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir. Yani AHİM 2017 yılında da buna benzer bir karar vermiştir. Dolayısıyla AİHM'in bu kararları 1915 olaylarının tarihi ve hukuki olarak meşru bir tartışmanın konusu olduğunu göstermektedir ve bu anlamda da tarihin de hukuken de böyle bir soykırım olmadığına delalet teşkil etmektedir. Yine BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi var, bu sözleşmeye göre bir olayın veya eylemin soykırım olduğuna ancak yetkili bir ululsalararası mahkeme karar verebilmektedir. Soykırım suçunun tanımı, vasıfları ve şartları bu anlamda ortadadır.

Bütün bunlara baktığımızda tarihi, hukuki olan bir olay üzerinden iç politika adına çarpıtmak suretiyle siyasilerin vermiş olduğu bu kararlar haksızdır, hukuksuzdur, yersizdir ve hadsizdir aynı zamanda. Bunu kabul etmek, bunu doğru görmek mümkün değildir. Siyasetçilere düşen uzlaşı ortamını sağlamak, siyasetçilere düşen tarihin araştırması gereken konular üzerinde çarpıtma yapmak değildir. Hukuken farklı olan bir konuyu siyaseten başka bir tartışmanın içine çekmek olmayan bir şeyi var olarak göstermek doğru değildir, kabul etmiyoruz.

'BU TÜR KARARLAR YOK HÜKMÜNDEDİR'

Kaldı ki, bu tür kararların alınmasında bizce bir ehemmiyeti de yoktur. Yani biz bunları kabul etmiyoruz, hukuken yok hükmündedir. Dolayısıyla bunun bizim açımızdan da çok da bir anlamı yok. Ama bütün siyasetçilerin de kullandığı dile dikkat etmesi lazım. Günün koşullarına ya da diplomatik bağlantılarına, siyasi konjonktüre göre değil tarihe ve hukuka dayanarak bir takım açıklamaları yapmaları çok daha sağlıklı olacaktır diye düşünüyorum. Yok hükmünde bir karar olacaktır. Böyle bir şey hukuka da aykırı olur, böyle bir karar dayanıksız kalır. Dolayısıyla bizde de kabul görmez. AHİM'in açık kararları var, hani hukuk diyorlardı, hani demokrasi diyorlardı, AHİM diyorlardı. Sözüm ona demokratım diyen, hukuk devletiyim diyen ama kalkıp da hukuka aykırı, demokrasiye aykırı, AHİM'in ve BM Sözleşmesi'nin ilgili hükümlerini çiğneyerek ben yaptım oldu mantığı ile bu iş olmaz. Bu parlamentoların vereceği bir karar değil. Kesinlikle kabul edilmez, bu yasak ölü doğar. AİHM kararına açıkça aykırı.”

HALAÇOĞLU: TÜRKİYE'DE AYNISINI YAPABİLİR

Türk Tarih Kurumu eski Başkanı ve İyi Parti Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu da Sputnik'e yaptığı açıklamada Fransa'nın bu konudaki girişimlerinin hiçbir işe yaramayacağını savundu. Halaçoğlu, ‘soykırımın inkarını' yasaklayan yasanın çıkarılması halinde yine iptal edileceğini, iptal edilmese bile bunun bir anlamının olmayacağını söyledi. Halaçoğlu, “Bu konuda parlamentoların aldığı kararın hiçbir hukuki hükmü yok” dedi. Türkiye'nin bu kararların karşısında atacağı adımlar da olduğunu ifade eden Halaçoğlu, “Biz de tutarız ona göre başka bir karar alırız. Cezayir'de yaptıkları soykırımı, Ruanda'da da yaptıklarının kararlarını alırız olur biter” dedi. Halaçoğlu, bu tür kararları parlamentolarında alan tüm ülkelere karşı Türkiye'nin benzer adımlar atabileceğini ifade ederek, “Almanya'nın Yahudi soykırımıyla ilgili konuyu tekrardan Meclis'ten geçirebiliriz. Yani hepsini yapabiliriz tek tek. Nasıl onlar getirmişlerse aynısını biz de yapabiliriz. Madem ki parlamento kararları bu kadar önemli, hukuki yaptırım gücü yok ama madem onlar önem veriyorlar, biz de yapabiliriz” diye konuştu.

Haber Ara