Gazetecilerin sorularına cevap veren Büyükelçi Erdmann “On the record” konuşacağını özellikle vurgulayarak Türkiye'nin Rusya ile iş birliği ve Almanya'daki kaçak FETÖ mensuplarının iadesi konularında tartışma yaratacak açıklamalar yaptı.
Karar'ın aktardığına göre elçi, şunları söyledi:
İLİŞKİLERİ KOPARMA LÜKSÜMÜZ YOK
İki ülke ilişkilerinde Kasım 2016'dan beri bir buzul çağı yaşandı. Bu her iki tarafa da zarar verdi. Şimdi buzlar çözülüyor. Varna'daki AB zirvesi Alman Türk ilişkililerinin düzelmesi için de iyi bir ortam sağladı. Zaten dünyada bu kadar kritik gelişmeler yaşanırken Almanya ile Türkiye'nin ilişkilerini soğuk tutma lüksü yok. AB Türkiye ilişkileri hakkında da Almanya olarak bir milli politikamız var. Müzakerelerin dondurulmasını veya durdurulmasını istemiyoruz.
MÜZAKARE DURURSA YENİDEN BAŞLAMAK ÇOK ZOR OLUR
İlişkileri dondurmayız. Bu ilişkiler sayesinde Türkiye'nin modernleşme çabalarının ilerleme sağlayacağını düşünüyoruz. Müzakereler bir kere durdurulursa yeniden başlaması çok zor olur. Yeniden AB üyeleri arasında bu yönde bir mutabakat sağlanması kolay olmaz. Gümrük birliği güncellenmeli. Bunun için Türkiye'nin hukuk düzeni, basın özgürlüğü, demokratikleşme gibi alanlarda bazı eksiklerini gidermesi gerekir.
VİZE SERBESTİSİ İÇİN 6 MADDE EKSİK
Vize serbesti konusunda sözümüzü tutmak istiyoruz. Fakat bunun için AB'nin 40 maddelik yol haritasının yerine getirilmesi gerekiyor. Bunların zaten çoğu tamamlandı. Yalnızca 6 madde eksik. Özellikle Terörle Mücadele Yasası ile OHAL bu yolda bir engel oluşturuyor. En önemliler bunlar. Diğerleri teknik konulara ilişkin.
AFRİN'DE ASKER ÇEKİLMELİ
Afrin operasyonu hakkında Almanya federal hükümetinden çok az açıklama işittiniz. Berlin'in görüşü şu: Türkiye elbette terör saldırılarına karşı kendini savunma hakkına sahip. Afrin harekatının terörle mücadelenin bir parçası “olabileceğini” düşünüyoruz. (Büyükelçi “olabileceği” sözünü vurgulayarak söyledi. Yani bu konuda olumsuz düşünceleri olduğunu diplomat lisanıyla ifade etti.) Türkiye'den beklentimiz sivillere yönelik hassasiyet ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması. Harekatın sona ermesinin ardından askerin geri çekilmesi gerekir.
BU ZİRVEDEN ÇÖZÜM ÇIKMAZ
Ankara'da Türkiye-İran-Rusya arasında gerçekleşen zirve Suriye sorununda kalıcı çözüm sağlayamaz. Sorun BM çerçevesinde çözülmeli.
FETÖ'CÜLERİ İÇİN KANIT BEKLİYORUZ
FETÖ'cüleri iade etmek konusunda Türk tarafıyla görüşmeye hazırız elbette. Kendi ulusal mevzuatımıza göre bireysel bir suçlamanın belgelenmesi, kanıtlanması gerekiyor. İadesi istenen kişiler hakkında o kişinin bireysel olarak o suçu işlediğine dair kanıt olmalı. Gülenci harekete mensup olması, telefonunda bir program yüklü olması, bir bankaya para yatırması, bir okula çocuklarını göndermesi yeterli kanıt değil.
15 TEMMUZ'DA FETÖ'NÜN ROLÜNÜ ANLAMADA ZORLANDIK
(Bunu nasıl anlamadınız?) Fetullah Gülen ve Gülen hareketi uzunca süre AK Parti ile birlikte yürüdüler. Uzun yıllardır süren bir iş birliği ortamında bizim gibi yabancıların ortaklardan birinin bir anda nasıl terör örgütü haline geldiğini hemen idrak etmemiz beklenmemeli. Anlamakta geç kalmış olabiliriz ama bu hâlâ sorguladığımız, şüphe duyduğumuz anlamına gelmesin. Ona bakarsanız ABD de bu kişi hakkında bir karar almış değil. Gülen hâlâ ABD'de yaşıyor. Biz Türkiye ile iş birliği yapmak istiyoruz. Ama bize bu konuda yeterli kanıt verilmesi lazım. Bize verilen kanıtlar yeterli değil.
(Yani bu durumda Fetullah Gülen'i terörist olarak görmüyor musunuz? Görmüyorsanız 15 Temmuz'u kim yaptı? Boğaz köprüsünde sivilleri katleden kim? Meclis'in bombalanmasının faili kim?) Merkel hemen kınadı, terörist bir eylem olduğunu da söyledi. Meclis'e 400 Metre mesafede benim Ankara'daki rezidansım. O gece neler yaşandığının yakından tanığıyım. 4-5 gün sonra Meclis'e gittim. Başsağlığı dilemek için Meclis'e giden ilk büyükelçi bendim. Bu darbenin sorumlusu her kimse en ağır biçimde cezalandırılmasını arzu ediyorum.
(Her kimse dediniz. Size göre darbenin sorumlusu Gülen değil mi yani?) Bu konuda daha fazla konuşmak istemiyorum.
TÜRKİYE'NİN AB'DEN BAŞKA ALTERNATİFİ YOK
Bosch firması Türkiye'de faaliyette olan 7 bin firmadan biri. Türkiye'de 17 bin kişiye istihdam sağlıyor. 7 milyar euro cirosu var. Sadece bu firma tek başına Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 1.5'unu oluşturuyor. Bosch Türkiye herhangi bir sebeple bir hafta çalışmasını durdursa Alman otomotiv sanayii bir anda durur. Bu örnek iki ülke arasındaki ekonomik entegrasyonun ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Almanya'da 90 bin Türk sermayeli işletme var. 50 milyar Euro cirosu var bu işletmelerin. Türkiye'nin dış ticaretinin yarısı AB üyeleriyle yapılmakta. Bazen şöyle sözler duyuyoruz: AB'nin yedeği var, Çin var. Rusya var… Bu gibi sözlerin Türkiye gerçekleriyle ilgisi yok. Başka bir çare aramak mantıklı değil. Türkiye'nin Avrupa-Atlantik ittifak sistemleri dışında bir alternatifi yok. Erdoğan'la Putin'in birlikte Rus yapımı nükleer tesisin temel atma törenini gerçekleştirmelerinin ertesi günü söylüyorum bunu. Dikkatinizi çekerim.
