Dolar

32,3187

Euro

35,0651

Altın

2.307,92

Bist

9.079,97

Görülmesi gereken Orta Avrupa şehirleri...

Türk Hava Yolları'nın 'Orta Avrupa Kampanyası' başlattığı bugünlerde, Orta Avrupa görülmesi gereken birbirinden muhteşem şehirlerle çok sayıda turistin rotasına girmeye başladı. Birbirine çok yakın mesafede bulunan ancak çok farklı kültürlere ev sahipliği yapan Orta Avrupa şehirleri, geçmişle hâlâ bağlarını koruyan kültürleri, yerel lezzetleri, tarihi ve özgün mimari dokusu ile ilgi oldukça ilgi görüyor.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-09-13 14:57:35

Görülmesi gereken Orta Avrupa şehirleri...

Sonbahar mevsiminin girmesiyle birlikte Türk Hava Yolları'nın "Orta Avrupa Kampanyası" başlattığı bugünlerde, Orta Avrupa görülmesi gereken birbirinden muhteşem şehirlerle çok sayıda turistin rotasına girmeye başladı. Birbirine çok yakın mesafede bulunan ancak çok farklı kültürlere ev sahipliği yapan Orta Avrupa şehirleri, geçmişle hâlâ bağlarını koruyan kültürleri, yerel lezzetleri, tarihi ve özgün mimari dokusu ile ilgi oldukça ilgi görüyor.

Baltık Denizi ve Adriyatik arasında yer alan bölgedeki ülkeler; sosyal ve kültürel yaşamı son derece zengin Almanya; sokakları kahve kokan Avusturya; tarih kokan sokaklarıyla Çek Cumhuriyeti; şatolarıyla ünlü minnacık ülke Lihtenştayn; artık dağılmış olan Varşova Paktı üyelerinden Macaristan ve Polonya; sessiz sedasız Çek Cumhuriyet'inden ayrılan Slovakya; eski Yugoslavya'dan ayrılan ve şimdilerde Avrupa Birliği üyesi olan Slovenya ve nefes kesen dağ manzaraları ile İsviçre Orta Avrupa ülkeleri olarak sınıflandırılıyor.

GÖRÜLMESİ GEREKEN EN GÜZEL ORTA AVRUPA ŞEHİRLERİ

Prag, Çek Cumhuriyeti

PRAGSON

Yüzlerce yıl Bohemya'ya başkentlik eden Prag, zarif köprüleri, katedralleri, eşsiz mimari özellikteki yapılarıyla Orta Avrupa turlarının da gözdesi bir şehir. Tarihi bölgenin Arnavut kaldırımlı sokaklarında gezerken hissettiğim duygular tarifsiz. II. Dünya Savaşı'ndan neredeyse hiç zarar görmeden çıkmayı başaran bu şanslı kentte Orta Çağ havası hemen her yerde karşınıza çıkıyor.
Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'ın dokuzuncu yüzyıldan kalma kalesi, Eski Kent Meydanı (Staromestske nam), Charles Köprüsü, Astronomik Saat, Eski Kent Köprü Kulesi (Stare Mesto) ve St. Nicholas Kilisesi gezilecek yerlerin başında geliyor. Sokakları dolduran hınca hınç turistlerden yayılan enerji şehrin hemen her sokağında hissediliyor.

Cesky Krumlov, Çek Cumhuriyeti

1Cesky-Krumlov.
Cesk Krumlov, Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'ın 174 km güneyinde yer alan şirin mi şirin bir kasaba. Şehrin sokaklarında yürümek, insanı sanki birkaç yüz yıl geriye götürüyor. Cesky Krumlov, kendine aşık eden Ortaçağ kasabası tadı insan ruhunu şenlendiriyor.
Muhteşem manzaralar sunan bahçeleri ve iyi korunmuş kalesiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren Cesky Krumlov, Prag'ın küçük kardeşi olarak da anılıyor. Vltava Nehrinin çevresinde konumlanan kasaba, Avusturya ile Çek Cumhuriyeti arasında kalıyor. St. Vitus Kilisesi, Český Krumlov Kalesi, Şehrin eski sokakları ve Meydan, müzeler ve sanat merkezleri gezilmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Büyük otellerin bulunmadığı şehirde küçük pansiyonlar ve butik oteller, orta Avrupa turuna çıkmış gezginleri ağırlıyor.

Budapeşte-Macaristan

budapest5

Macaristan'ın başkenti Budapeşte, Orta Avrupa şehirleri içerisinde en gözde şehirlerden biri. Tuna Nehri'nin iki yakasındaki Budin ve Peşte kentlerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş, Orta Avrupa'da en çok ilgi çeken kentlerden biri olan Budapeşte, Orta Avrupa'nın Paris'i olarak isimlendiriliyor. Oysa ki Paris ile çok farklı karakterlere sahipler. Berlin'den sonra bölgenin ikinci en büyük kenti olarak şehrin, büyüklüğüne rağmen gelişmiş ulaşım sistemiyle ve yürüyerek gezmek pek kolay.

Gellert Tepesi'nden eşsiz Tuna Nehri manzarasını izlemek, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Balıkçı Tabyası‘nın nefis kafelerinde oturmak; nefes almak ve doğayla iç içe olmak için tasarlanmış Margaret Adası, Gül Baba Türbesi, Rönesans Sarayı gezilecek yerlere eklenmeli. Tuna Nehri üzerinde tekne turu da unutulmamalı. Oraya kadar gitmişken bir de meşhur kaplıca keyfini çıkarmadan dönmek olmaz.

Viyana, Avusturya

8-viyana

Avusturya'nın başkenti ve en büyük şehri olan Viyana, kültür ve sanatın da merkezi olarak biliniyor. Tarih boyunca Avrupa'nın önemli diplomatik ve kültürel olaylarına ev sahipliği yapan Viyana, yüzde 30'a yaklaşan orman varlığıyla aynı zamanda yeşil bir kent. Dünyanın en yaşanılabilir şehirleri listesinde birkaç yıldır hep ilk sırada.
Çok sayıda alternatif sunan müze şehirde Habsburg Hanedanı'nın yazlık sarayı Schönbrunn Palace turistlerin en çok ilgi gösterdiği yer. Avrupa'nın en önemli sanat koleksiyonlarından birisine ev sahipliği yapan Viyana'da, ayrıca Hofsburg Sarayı, Opera Binası, Belediye Binası, Sanat Tarihi Müzesi, Kelebek Evi, Belvedere Sarayı görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Barok ve Art Nouveau başkenti sayılan şehrin sembollerinden St. Stephan Katedrali görülmesi gereken diğer bir yer. Yıl boyunca farklı müzik festivallerinin düzenlendiği Viyana'da sanat tutkunları için inanılmaz seçenekler var.

Salzburg, Avusturya

3salzburg

‘Tuzdan kale' anlamına gelen Salzburg, aynı zamanda Avusturya'nın simgelerinden besteci Mozart'ın da doğduğu kent. Görkemli Alp Dağlarının eteklerinde yer alan UNESCO Mirası Old City, sanat ve tasarımın oluşturduğu sade ama etkileyici sokakları ile Salzburg gezilmesi gereken şehirlerden biri.
Barok mimarinin özelliklerini korumayı başaran kent, tarihe ilgisi olan gezginleri cezbediyor. Doğal bir tablonun içerisinde geziyormuşçasına bir izlenim sağlayan Salzburg, müzik festivalleri ile de ünlü. Mozart'ın doğduğu ev bugün müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Salzach Nehri kıyısındaki bisiklet turları ve spor aktiviteleri yerli halkla kaynaşmayı sağlıyor. Kent özgün mimarisi ve korunan yapısı nedeniyle 1997 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girdi. Mirabell Sarayı, Aigen Sarayı, Johannes Sarayı gezilmesi tavsiye edilen noktalardan.

Bratislava, Slovakya

BRAT

Slovakya'nın başkenti Bratislava, tıpkı diğer Orta Avrupa başkentleri gibi Tuna Nehri kıyısına kurulmuş. Hem Avusturya hem de Macaristan'a sınırı olan Bratislava bu özelliği ile de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Avrupa'nın en dinamik ve genç nüfuslu kentlerinden biri olan Bratislava, bir başkente göre sakin ve dingin bir atmosfere sahip.
Huzur dolu Eski Şehir Bölgesi'ni mutlaka gördükten sonra; Bratislava Kalesi, Devin Kalesi, Saat Müzesi, Ulusal Müze, Silah Müzesi, Mozart Evi, Yahudi Kültür Müzesi, Soykırım Anıtı ve Mavili Kilise görülebilecek noktalar arasında yer alıyor. Bratislava çok küçük bir alanda kurulduğundan, bir tam günlük bir zaman diliminde, tüm kentin büyük bir bölümünü yürüyerek keşfetmek mümkün. Rast gelirseniz açık havada kurulmuş kanepeye kurulup, açık hava kütüphanesinden dergi ve kitapları karıştırın, ağaçların dibindeki armut koltuklarda yorgunluğunuzu atın.

Dresden, Almanya

4-dresden

Elbe Nehri üzerindeki vadide, Almanya'nın Çek Cumhuriyeti sınırına yakın bir bölgede kurulan Dresden şehri, yüzyıllar boyunca kültürel ve sanatsal ihtişamı ile dikkat çeken bir yer. Almanya'nın Floransa'sı olarak da anılan kent, II. Dünya Savaşı'nın sonuna doğru, savaşın bitmiş olmasına rağmen, müttefikler tarafında 2 gün durmaksızın bombalanarak şehrin dörtte üçü yok edilmiş. Geçmişe bağlılıkları ve çalışkanlıkları ile taş üstünde taş kalmamış anıtları, tarihi binaları yeniden aslına uygun olarak yeniden ayağa kaldırılan Dresden halkı takdir edilmeyi hak ediyor.
Sanki 1000 yıldır oradaymış gibi duran Dresden Sanat Galerisi, Zwinger, Opera Binası ve diğer görkemli binaları ile tam bir müze şehir atmosferine sahip. Avrupa'nın en yeşil kentleri arasında yer alan şehirde; Botanik Bahçesi, Hayvanat Bahçesi, Büyük Bahçe, Elbe Vadisi gezilecek yerler arasında yer alıyor.

Heidelberg, Almanya

2heidelberg

Heidelberg, Almanya'nın en güzel şehirlerinden biri. Ren ve Neckar Nehirlerinin arasında kalan vadide kurulan şehrin kalbi Hauptstrasse sokağında atıyor. Hauptstrasse, 1,5 km'lik uzunluğuyla, Avrupa'nın sadece yayalar için ayrılmış olan en uzun caddesi unvanına sahip.
Ülkenin en eski üniversitesi olan HeidelbergÜniversitesi'nin bulunduğu şehirde 30 bini aşkın üniversite öğrencisi yaşıyor. Kentin sokaklarında bisiklet süren, kitap okuyan, hareketli gençlerle karşılaşıyor, onların dinamizminden siz de etkileniyorsunuz. Kafe ve restoranlar, mağazalar, otel ve kitapçılar, oyuncakçılar, hediyelik eşya satan dükkanlar bu capcanlı Hauptstrasse sokağında uzanıyor. Neckar Nehri üzerinde yer alan tarihi köprü, Heidelberg Kalesi mutlaka görülmeli.

 

Haber Ara