Arzu, Bakanlıkta düzenlenen "Dünya Gıda Günü" etkinliklerinde yaptığı konuşmada, Ankara'daki terör saldırısına değindi.
Saldırının ulusal ve uluslararası derinliği olduğunu belirten Arzu, "Ama milletimizin sağduyusu bu tür saldırılardan istenen amaca ulaşılmasına engel olacaktır. Çünkü bu saldırının asıl amacı, Türkiye'nin Ortadoğu'daki yerinin belirlenmesi ve Türkiye'nin Ortadoğu'da yaşanan sıkıntılara katılmasıdır" ifadelerini kullandı.
Saldırının Ortadoğu'da geçmiş yüzyılın hesaplaşması ve önümüzdeki yüzyılın planlanması ile ilgili olduğunu savunan Arzu, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin, Ortadoğu'da olduğu gibi huzur adası olmaktan çıkıp, kargaşaya sebep bir bölge haline gelmesi ve Ortadoğu'nun yeniden yapılandırılmasında Türkiye'nin etkin gücünün olmaması ile ilgili bir saldırıdır. Ama inanıyorum ki hükümetimiz ve milletimiz bu saldırının hedefini çok iyi tespit edecek ve ülkemizde istikrarın sağlanması konusunda üzerine düşeni yapacak, terör amaçladığı hedefe ulaşamayacaktır."
- "Dünyada üretilen gıda, ihtiyacımız olanın 2,5 misli"
Dünyada bugün 800 milyon insanın yoksulluk sınırında olduğuna dikkati çeken Arzu, "İhtiyacımız olan gıdanın 2,5 mislini üretirken, bir yandan da '800 milyon aç bir nüfus var ve dünyada yılda 10 milyon çocuk yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybediyor' diyoruz. O zaman dünyada adil olmayan bir gıda bölüşümü var demektir" görüşünü paylaştı.
Dünyada üretilen gıdanın üçte birinin israf edildiğine işaret eden Arzu, her yıl 1 trilyon dolarlık gıdanın israf edildiğini söyledi. Arzu, "Bu israf edilen gıdanın, eğer yarısını israf etmezsek dünyada aç nüfus kalmayacak" dedi.
- Kırsal alanın yaşanabilir hale gelmesi için yapılan çalışmalar
Türkiye'nin tarımsal ekonomide Avrupa'da ilk ve dünyada da yedinci sırada olduğunu dile getiren Arzu, Türkiye'nin, 80 milyon nüfusu beslemenin yanı sıra 40 milyon turistin de gıda ihtiyacını karşıladığını, ayrıca ülkede bulunan 2,5 milyon misafiri de ağırladığını kaydetti.
Arzu, ülkenin tarımsal ihracatının 18 milyar doları bulduğunu ve 61 milyar dolarlık tarımsal gayri safi milli safi hasılaya ulaştığını belirtti.
Kırsal kalkınma alanında verdikleri yüzde 50 hibe destekleri ile 6 bin işletmenin faaliyete geçirildiğini anlatan Arzu, şöyle devam etti:
"Kırsal alanda yapılan çalışmalarda biz yoksul kesime, kadına, gençlere ve dezavantajlı gruplara öncelik tanıdık ki bunlar kırsalda kalsınlar. Faiz oranları düşürdük, kredilere, girdilere ulaşma anlamında gerekli kolaylıkları sağladık. Tarımsal altyapının güçlendirilmesinde, özellikle toplulaştırmada miras yoluyla arazilerin bölünmesi konusunda yapmış olduğumuz yasal düzenlemeler oldu. Tarımda zirai ilaç kullanımının azaltarak sağlıklı organik iyi tarım uygulamalarına her türlü desteği verdik, tohumculuğu geliştirdik, birim alanda ürün artışını sağladık. Bunlar, kırsal alanın yaşanabilir hale gelmesi ve kırsal alanda insanlarımızın refah seviyesinin yükseltilmesi çabasıydı."
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Politikalar Sorumlusu Ariella Glinni de geçtiğimiz 20 yıl içerisinde sosyal koruma programlarının gelişmekte olan ülkelerde hızla artış gösterdiğini ve 2,1 milyar insana ulaştığını kaydetti.
Bakan Arzu, konuşmaların ardından tarımsal alanda faaliyet gösteren bazı oda, borsa ve kooperatiflere plaket verdi.
Ankara'nın Nallıhan ilçesinden kadın çiftçi Mükerrem Çolak'a "Örnek bayan çiftçi" ödülü veren Arzu, plaket törenin ardından Bakanlık binasındaki Dünya Gıda Günü etkinlikleri kapsamında açılan stantları gezdi.
