Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

AK Parti'ye 'İslamTürk' sentezi uyarısı

Etyen Mahçupyan, AK Parti kesiminin son dönemlerde yüksek sesle dillendirdiği 'milli ve yerli' kavramları konusunda uyardı...

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-06-02 05:10:59

AK Parti'ye 'İslamTürk' sentezi uyarısı

Karar Gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan, bugünkü "Seviye meselesi ve 'İslamTürk' sentezi" başlıklı yazısında AK Partililerin kullandığı 'milli ve yerli' kavramlarının giderek sıradanlaştığını ve milliyetçilikçe dizginlendiğini belirtti. AK Parti bu kısır döngüden çıkamazsa, hakkaniyet başta olmak üzere inanç alanından devraldığı bütün olumlu değerleri yüzeyselleştirir, uyarısında bulunan Mahçupyan, "AK Parti'nin söz konusu seviyesizliği bir an önce aşması, bizzat kendisine mesafe alarak bakabilmesi lazım. Yapılacak çok iş var ve hala bunu en iyi yapabilecek olan da bu parti… Ama akıl tutulması ‘siyaset' sanılacaksa elden bir şey gelmez…" dedi.

İşte Etyen Mahçupyan'ın yazısından bir bölüm:

İki yıl önce yerli ve milli kavramlarını kullanan iki yazı yazmıştım. Yerliliğin bu coğrafyada çoğulculuğu ima ettiği vurgulanıyor, kalıcı ve sahici bir milliliğin ancak bu türden bir yerlilik üzerinde inşa edilebileceği anlatılıyordu. O günlerde yakın bir arkadaşım bu yazıların tehlikeli olduğu, çünkü AK Partililerin bir bölümünün bunu yanlış anlamaya fazla teşne olabilecekleri uyarısını yapmıştı. Haklı çıktı… Yüzeysellik maalesef ideolojiye bağlı değil. Kendi ideolojinizi diğerlerinden daha üstün görseniz ve bu tespitte bazı haklılıklar olsa bile, sırf ‘daha iyi' bir ideolojiyi savunuyorsunuz diye yüzeysel olmaktan çıkmıyorsunuz. İnsanları ve fikirleri incelerken eğer elimizde değerler üzerinden ‘yatay' bir eksen varsa, aynı şekilde seviye, kalite ve derinlik üzerinden giden de bir ‘dikey' eksen var. AK Parti söz konusu ‘dikey' eksenle pek ilgilenmedi ve giderek ‘kıymetlilik' kavramı ile bağını kopardı. Medyanın geldiği nokta daha başka bir delil gösterilmesini gerektirmiyor…

***

Dolayısıyla AK Partililerin dilinden düşmeyen ‘yerli ve milli' lafı da bugün tümüyle içeriksiz konumuyla, salt siyasi bağlamdaki popülist ve manipülatif işlevi ile anlam kazanıyor. ‘Yerli' kavramı çoğulculuk ve insani zenginlik ima etmek bir yana, ‘ben yerliyim, diğerleri değil' anlamında kullanılıyor. Bunun üzerine oturtulunca en kaba milliyetçi dürtüler de ‘ben milliyim, diğerleri değil' önermesinin malzemesine dönüşüyor. Bütün farklılıkların ‘gayrı' yerli ve ‘gayrı' milli kılınması sayesinde sadece ben/biz meşru hale geliriz hesabı yapılıyor.

AK Parti'nin bu türden ideolojik manevralara ihtiyacı yok. 14 yıl boyunca da olmadı… Ama görünen o ki şimdi ihtiyaç duyuluyor. Çünkü seviye yükseltilemedi… Aksine yükselme istidadı gösteren seviyeden rahatsız olundu ve sanki özellikle seviyesizliğin bir siyasi kaldıraç gibi kullanılarak iktidarı garanti etmesi için uğraşıldı. Ne var ki seviye sorunu olan bir siyasi hareketin ideolojisi de kaçınılmaz olarak o seviyeye mahkum olur. Diğer bir deyişle eğer AK Parti bu kısır döngüden çıkamazsa, hakkaniyet başta olmak üzere inanç alanından devraldığı bütün olumlu değerleri yüzeyselleştirir. İnanç sözcükleri giderek kısır ve kurnaz bir siyasetin payandası olarak kullanılmaya başlanır. Her türden oportünistin ‘doğal olarak' kendisine yer bulduğu bir parti haline gelinir. Etraf ‘yerli ve milli' laflarından, ‘organik lider' tespitlerinden geçilmez, ama gerçekte parti herkesin gözleri önünde yavanlaşır, ışığını yitirir ve faydacılığa esir düşer.

Haber Ara