Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

FETÖ'nün 'VIP dinleme' davası

Eski İstanbul Emniyet Müdürü Özdemir, FETÖ'nün 'VIP dinleme' davasında, 'Bütün dinlemeyi önümü kesmek için gerçekleştirdiler. Bunlar FETÖ olaylarıdır. Bu kişilerden davacıyım ve yargılanmalarını talep ediyorum' dedi.

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-11-25 17:05:46

FETÖ'nün 'VIP dinleme' davası

Siyasetçi, sanatçı, gazeteci ve iş adamı birçok kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ile Yurt Atayün'ün de bulunduğu 145 kişinin yargılandığı davada bazı müştekiler ifade verdi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın müştekileri arasında bulunan, eski milletvekili ve İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, eski Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilcisi ve emekli büyükelçi Cem Duna, eski emniyet müdürü Sedat Demir, eski polis memuru Hüseyin Baltacı ve eski milletvekili danışmanı Neslihan Eryılmaz'ın, adreslerinin İstanbul'da olması nedeniyle talimatla ifadesi alındı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan talimat duruşmasına katılan müştekilerden Hasan Özdemir, kendisini dinleyen istihbaratçıları araştırdığını ve hiçbirisini tanımadığını belirterek, "Ama o dönem İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek'i tanıyorum. Olan her şey Akyürek zamanında gerçekleşiyor." dedi.

Sanıkların kendisini Hizbullah terör örgütüyle ilişkilendirerek dinlediklerini anlatan Özdemir, "Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü Türkiye'nin en büyük Hizbullah operasyonunu ben yönettim. Bunu biliyorlar. Emniyet müdürlüğü görevimden sonra da valilik ve milletvekilliği yaptım. Bütün dinlemeyi önümü kesmek için gerçekleştirdiler. Bunlar FETÖ olaylarıdır. Bu kişilerden davacıyım ve yargılanmalarını talep ediyorum." şeklinde konuştu.

"SİNSİ BİR GLADYO ÖRGÜTÜYLE KARŞI KARŞIYAYIZ''

Beyanı sorulan müştekilerden eski emniyet müdürlerinden Sedat Demir de dinlenildiği dönemde polis okulu müdürü olarak görev yaptığını ve İdris Naim Şahin'in içişleri bakanı olmasından sonra görevinden alındığını belirterek, "Beni Yener Bozkurt ve Oğuzhan Yılmaz gibi sahte isimlerle İBDA-C örgütü kapsamında, 6 ay boyunca dinlemişler. Bu kişilerden şikayetçiyim. Bu vatana, millete kast eden hain terör örgütü, hatta ilerisinde gladyo örgütü olan sinsi bir örgütle karşı karşıyayız. Eskiden beri tanıyorum bunları uzaktan yakından. İlişkimiz olmadığı gibi bizi de pek sevmezler. Her zaman onlara karşı oldum, hasmane tutumdaydım. Bunlara karşı bana göre devlette bir tane kalmaması gerekiyordu. Bunlarla mücadele ettiğim için beni de dinlediler." ifadesini kullandı.

Müştekilerden dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkanlığı Soruşturma Büro Amirliği görevlisi polis memuru Hüseyin Baltacı da İBDA-C örgütü kapsamında 3 ay süreyle dinlenildiğini öğrendiğini belirterek, "Dinleyenlerin hiçbirini tanımıyorum. Teşkilattaki görevim gereği dinlenildiğimi düşünüyorum. Sanıklardan şikayetçiyim." dedi.

Diyecekleri sorulan müşteki Neslihan Eryılmaz ise dönemin Bursa AK Parti Milletvekili Ali Kul'un danışmanı olarak görev yaptığı sırada dinlenildiğini ve kendisi gibi başka bir danışman arkadaşının da dinlenildiğini anlatarak, "Onlardan değilseniz size böyle şeyler yapabiliyorlar. Sanıklardan şikayetçiyim." dedi.

Müşteki Cem Duna ise, dosyayı inceledikten sonra beyanda bulunacağını bildirdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, siyasiler, gazeteciler, yargı mensupları ve iş adamları dahil 48 kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi başkanları Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak'ın da arasında yer aldığı 50 sanık yargılanıyordu.

Sanıklar, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, bazı cumhurbaşkanlığı danışmanları ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin yakınları, hakim, gazeteci, iş adamı, siyasetçi, emniyet müdürü ve insansız hava aracı projesinde yer alanların da arasında olduğu 48 kişiyi, dosyalara farklı isimlerle dahil ederek dinlemekle suçlanıyordu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bir süre önce, 139 kişi hakkında, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde yapılan usulsüz dinlemelere ilişkin Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açmıştı.

Mahkeme, bu davayla Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın sanıklarının çoğunun ve dinlenen mağdur ile müştekilerin bir kısmının aynı olduğuna dikkati çekerek, mükerrer yargılamanın önlenmesi için davaların birleştirilmesini talep etmişti.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi de talebi kabul ederek, dosyaların birleştirilmesine karar vermişti. Birçok kişinin iki davada da sanık olması nedeniyle birleşen davayla birlikte sanık sayısı 145 oldu

 

 

Haber Ara