Zeybekci, Denizli'nin Çardak ilçesinde "Milli İradeye Sahip Çık" buluşmasına katılarak, kalabalığa, darbe girişimi gecesi havaalanı yolunu kapatarak Ankara'ya götürülmek isteyen askerlere engel olunduğu için "Helal olsun size" diye hitap etti.
Bu ülkenin bir tane efesinin bulunduğunu, isminin de Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirten Zeybekci, "Çardak'ta havaalanı yolunda yazdığınız destan, tarih durdukça, bu bayrak dalgalandıkça anılacaktır." dedi.
Zeybekci, 12 Eylül 1980 yılında yaşanan darbe sırasında kendisinin de 27 arkadaşıyla Kütahya'da lise diplomasını almaya gittiğini aktararak, bazı kişilerin kendilerine asla yakışmayan kahramanlık marşıyla darbe yapması nedeniyle diplomalarını alamadıklarını söyledi.
Darbe girişiminin olduğu gün kızının diplomasını aldığını, Ankara'da olduğu sırada ihanet içerisindeki uçakların havalandığını ifade eden Zeybekci, hemen TBMM'ye geçmek için harekat ettiklerini belirtti.
Zeybekci, konuşması sırasında kalabalığın "FETÖ'nün itleri yıldıramaz bizleri" sloganı atması üzerine şunları kaydetti:
"Bunlara it demek bile sokaktaki köpeklere hakarettir, siz hiç sahibini ısıran köpek gördünüz mü? Ancak kudurursa yapar bunu, siz hiç kendine yemek verilen çanağa pisleyen köpek gördünüz mü? Bunu ancak köpeklikten çıkmış mahlukatlar yapıyor."
TBMM'ye girdiği sırada hedef gözeterek üzerine ateş açıldığını belirten Bakan Zeybekci, hainlerin TBMM Başkanı ve milletvekillerinin yaptıkları konuşmalar nedeniyle kudurarak Meclis'i bombaladığını söyledi.
Zeybekci kalabalıktan o gece şehit olanlar için "Fatiha" okumalarını isteyerek şöyle devam etti:
"Onlar asla unutulmayacaklar, onların isimlerinin bu ülkede hayırla yad edilmesi için her şeyi yapacağız. Ama sakın ola ki bu dönemde o peygamber ocağı ordumuzu, silahlı kuvvetlerimizin tamamına sakın ola ki aynı gözle bakmayın. Özel kuvvetlerle gelip de 'Görevi devralacağım' diyen tuğgenerale 'Niye geldin?' diye soruyor o kahraman astsubay. 'Görevi devralmaya geldim' deyince, ikinci kelime etmeden o haini alnından vuruyor. Ve anında etrafındaki hainler o kahraman Mehmed'imi oracıkta şehit ediyor, şehadet şerbetini içiyor. Onun o hareketiyle bakın ne oluyor? O kahraman astsubay o hain tuğgenerali geberttikten ve kendisi de şehit olduktan sonra asıl o birliğin, Özel Kuvvetlerin Komutanı dışarıda olduğu için 20 tane adamıyla beraber farklı yönlerden geliyor ve işgale gelenlere haddini bildiriyor. Tabii asıl kahraman kim? Recep Tayyip Erdoğan."
- "Nene Hatun, Müftü Ahmet Hulusi Efendi olduğunuz"
Bakan Nihat Zeybekci, o gece askerleri durduran vatandaşları Kurtuluş Savaşı'nda önemli rol oynayan Nene Hatun ve Müftü Ahmet Hulusi Efendi'ye benzeterek, "İlçe Başkanım beni aradığında durumu anlattı, haberimiz vardı. Denizli'den çıktılar geliyorlar, yola düştüler havaalanına gidiyorlar dediler. Ona şunu söyledim 'onlar havaalanına gitmeyecekler, onlar havaalanına girmeyecekler, duyarsam eğer havaalanına girdiler bileceğim ki sen öldün sen şehit oldun anca öyle girebilecekler' dedim. Allah hepinizden razı olsun bu kolay bir şey değil, çıkacaksın tam teçhizatlı askerlerin önüne 'dur' diyeceksin. Çardak asla unutulmayacak." diye konuştu.
'Milletin Cumhuru'nun çağrısıyla bayrağını kapanların meydanlara çıktığını, halkın karşı koymasıyla darbe girişiminin önüne geçildiğini, bu ihanete karşı koyan tüm kahramanlara teşekkürlerini ilettiğini belirten Bakan Zeybekci, şunları söyledi:
"Bir ayağı olmayan, koltuk değneğini kapan da, tekerlekli sandalyesini çevire çevire süren de, bu hainlerin üzerine gidiyor. Cumhurbaşkanımızın 'milletim' dediği andan itibaren bu millet ayağa kalkıyor. Dünyada bazı ülkelerin devrimleri vardır. Bunlar içindeki en önemlisi Fransız Devrimi'dir. Ama 15 Temmuz Cuma günü dünya demokrasi tarihine Türk milletinin demokrasi devrimi olarak geçmiştir Allah'ın izniyle. Bedel ödendi, bedel. Can verildi."
- "İlelebet gün yüzü göstermeyeceğiz bunlara"
Bakan Zeybekci, artık kimsenin şüphesinin kalmaması gerektiğini, bir daha bu memlekette milletin iradesine, demokrasiye ve meclise hiçbir yaratığın elini, gözünü, dilini uzatamayacağını kaydederek, "Millet dedi ki bu vatanın, devletin sahibi millettir. Demokrasinin de milli iradenin de sahibi, meclisin de sahibi millettir. O bayrağı kanıyla sulayarak bütün yetkileri eline aldı. Bir daha asla kalkışamayacaklar. Ama dikkatli olacağız. İçlerinde hala o kudurmuşlar bir yerlerde hareket halinde olabilir. Bu yüzden Cumhurbaşkanımızdan ikinci bir emir gelene kadar bayraklar elde meydanlardayız." diye konuştu.
Bu vatana, millete, bayrağa ihanetin asla unutulmayacağını ve hesabının milim milim, santim santim sorulana kadar nöbete devam edeceklerini söyleyen Bakan Zeybekci, meydandakilerin "idam isteriz" sloganları üzerine, "Keşke geberseydim diyene kadar gün yüzü göstermeyeceğiz bunlara. Keşke geberseydim diyecekler. O iki metrelik yerde ilelebet gün yüzü göstermeyeceğiz bunlara." ifadesini kullandı.
Bakan Zeybekci, hainlerin yaptıklarının hesabının sorulacağını vurgulayarak şöyle devam etti:
"Ama en başta bu milleti kandıran Pensilvanya'daki o hainden bunun hesabı sorulacak. Bu milletin diniyle, inançlarıyla oynamadılar mı? Hepimizi, kuzu postuna bürünerek kandırmadılar mı? Bunun hesabı ondan sorulacak. Onun etrafındaki o çeteden sorulacak. Ona inanıp da bu milletin kanını dökenlerden, çoluğa çocuğu tarayanlardan, bu ülkenin meclisini bombalayanlardan hesabı sorulacak. Sizleri bir şey için uyarmak istiyorum. Bu demokrasi devrimi AK Parti'siyle, CHP'siyle, MHP'siyle 79 milyonun devrimidir. Alevi'si, Sünni'si, Kürt'ü, Türk'üyle 79 milyonun devrimidir. Şimdi hainler dolaşmaya başladılar. O gece Meclis'te oturuyorum, bir milletvekili dedi ki, 'Hatay'da Alevilere, mahallelerine doğru şunu bunu yapıyorlar' diye. Bakın nereden başladılar. Bu millet, Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Arap, Çerkez, ne varsa etle tırnak gibiyiz. İlelebet hep beraber kardeşçe yaşayacağız."
Bakan Zeybekci, konuşmasını, meydanı dolduranlarla birlikte Necip Fazıl Kısakürek'in "Zindandan Mehmed'e Mektup" şiiri okuyarak ve Rabia işareti yaparak sonlandırdı.
