İlk derece mahkemesi sıfatıyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi'ndeki duruşmada, tutuksuz sanık eski hakim Mustafa Göçer hazır bulundu. Diğer tutuksuz sanık eski hakim Harun Gökdağ ise duruşmaya, Ses Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Kimlik tespiti yapılan sanık Harun Gökdağ, evli ve 3 çocuk sahibi olduğunu, şu an bir işte çalışmadığını söyledi.
Hakkındaki iddianameyi bildiğini aktaran Gökdağ savunmasında, itirafçı F.B'nin "silahlı terör örgütüne üye" olduğu yönündeki beyanı üzerine hakkında dava açıldığını anlattı.
Söz konusu kişiyle staj döneminde tanıştıklarını belirten Gökdağ, "Çok da samimiyetimiz olmamasına rağmen telefon görüşmelerimiz oldu. Ancak Ankara'da hiç görmedim. Yanıma geldiği baki değil, hiç görüşmüşlüğümüz yok. Nasıl böyle bir beyanda bulunmuş anlayamadım. F.B. benim hakkımda hangi saikle örgütle irtibatım olduğunu söylüyor. Anlayabilmiş değilim." dedi.
Gökdağ, savcılıkta verdiği beyanlarının doğru olduğunu ifade ederek, "Mesleğe Sivas'ta başlayıp istinafa gelene kadar hiçbir örgütle ilgimin, alakamın olmadığı açık. F.B. benim istinafa atandığımı bile bilmiyor. Telefonla arayıp hayırlı olsun bile dememiş bir insan. Ama benim aleyhimde nasıl tanıklık yapıyor? Burasını anlamış değilim." diye konuştu.
- HTS kayıtlarında çıkan görüşmeleri kabul etmedi
Daire Başkanı Nazım Durmaz, sanık Gökdağ'a, HTS kayıtlarının geldiğini ve Kimse Yok mu Derneği ile 71 defa telefonla görüşme yaptığına ilişkin iddiayı sordu.
Sanık Gökdağ, "Benim adıma 2 telefon vardı. Biri eşime, biri de bana ait. Kimse Yok mu Derneği'nden yardım isteme amaçlı mesajlar geliyor. Şu anda İHH gibi derneklerden herkese mesajlar geldiği gibi. Bu görüşme kayıtları sanıyorum onlar. Benim derneğin telefonunu bilecek halim yok. Eşimi de sürekli uyardım ama bayanların zaafı olduğu için gelen mesajlara yardım amaçlı cevap vermiş olabilir. Böyle bir görüşme yaptığımı düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.
Başkan Durmaz'ın "Görüşme yaptığın telefonun son rakamları 44. Bu telefonla görüşme yaptığın iddiası var. Bu numarayı biliyor musun?" sorusuna sanık Gökdağ, "Evet benim telefonum ama kesinlikle böyle bir görüşmem yok." şeklinde yanıt verdi.
Daire Başkanı Durmaz'ın, baz istasyonu kayıtlarına göre, ABD ve İngiltere'deki numaralarla mesajlaşma, Almanya, Afrika ve Suudi Arabistan'la da telefon görüşmeleri olduğunu sorması üzerine sanık Gökdağ, bu ülkelerde bir tanıdığının olmadığını, böyle bir görüşme de yapmadığını öne sürdü.
Duruşmada daha sonra tanık olarak adı geçen F.B'nin, mahkeme tarafından yazılan talimat üzerine yeniden alınan beyanı okundu.
F.B'nin "Harun Gökdağ'ı öğrencilik yıllarından tanırım. 1992 yılında cemaatin evlerinde bir yıl kadar beraber kaldık. Öğrencilik yıllarımız bittikten sonra cemaat adıyla bilinen faaliyetlerde hiç bir araya gelmedik. Kendisinin o dönem için aktif bir rol alıp almadığı konusunda bir bilgim yoktur." şeklinde beyanda bulunduğu belirtildi.
Tanık beyanına ilişkin diyecekleri sorulan sanık Gökdağ, "Ben F.B'yi üniversite yıllarından hatırlamıyorum. Ben üniversiteye 1988 girişliyim. Ben tanığın hangi tarihte üniversiteye girdiğini, hangi tarihte mezun olduğunu da bilmiyorum. Bu nedenle birlikte kaldığımız iddiasını da kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum." dedi.
Duruşma, eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.
FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmalar kapsamında, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nde görevliyken meslekten ihraç edilen eski hakimler Mustafa Göçer ve Harun Gökdağ hakkındaki dosya, görevsizlik kararıyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderildi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanıklar Göçer ve Gökdağ'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
