Dolar

32,5298

Euro

34,8074

Altın

2.435,62

Bist

9.726,90

'Erdoğan’ı durdurma cephesi telaşta...'

Hüseyin Gülerce, 1 Kasım seçimine az bir süre kala Erdoğan'a karşı olan cepheyi eleştirdi...

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-09 03:30:08

'Erdoğan’ı durdurma cephesi telaşta...'

Star Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, bugünkü "Erdoğan'ı durdurma cephesi telaşta..." başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı olan cephenin 1 Kasım seçimleri öncesi telaşta olduğunu savundu. AK Parti'nin seçimden; hırpalanmış, içi karıştırılmaya müsait hale gelmiş, morali ve kimyası bozulmuş bir başarısızlığa uğraması için ele ele vermiş geniş bir cephe var, yorumunda bulunan Gülerce, "Cephenin hedefi; Erdoğan'ı durdurmak... Yani AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını engellemek ve Başkanlık sisteminin önünü tıkamak. Bunun için tek bir hedefleri var: HDP'nin barajı geçmesi... Erdoğan'ın durdurulmasını isteyenler cephesindeki CHP, MHP ve HDP, demokratik haklarını kullanıyorlar, bunu anlıyoruz" dedi.

İşte Hüseyin Gülerce'nin yazısından bir bölüm:

1 Kasım'daki seçime şurada 22 gün kaldı. Seçim sonuçlarıyla ilgili kuvvetli iki ihtimal var. 1. AK Parti tek başına iktidara gelebilir. Yüzde 3-4'lük bir artış, tek başına AK Parti iktidarı için yeterli. 2. Koalisyon hükümeti kurulur. Bu da iki ihtimalli: Ya AK Parti-CHP koalisyonu kurulur ya da AK Parti-MHP koalisyonu... (MHP'li koalisyon ihtimali, şimdiden “Erdoğan'ı durdurmalı” cephesini çok rahatsız etti.)

Kısacası 1 Kasım seçiminin sonucu ne olursa olsun ya tek başına ya da koalisyonun büyük ortağı olarak AK Partili bir hükümet kurulacak. HDP'nin barajı aşamaması ihtimali de var. Böyle bir sonuç, AK Parti'ye Meclis'te güçlü bir temsil yetkisi verir ki, Başkanlık sisteminin önü ardına kadar açılır.

Bir koalisyon hükümeti kurulsa bile AK Parti'nin seçimden; hırpalanmış, içi karıştırılmaya müsait hale gelmiş, morali ve kimyası bozulmuş bir başarısızlığa uğraması için ele ele vermiş geniş bir cephe var. Cephenin hedefi; Erdoğan'ı durdurmak... Yani AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını engellemek ve Başkanlık sisteminin önünü tıkamak. Bunun için tek bir hedefleri var: HDP'nin barajı geçmesi...

Erdoğan'ın durdurulmasını isteyenler cephesindeki CHP, MHP ve HDP, demokratik haklarını kullanıyorlar, bunu anlıyoruz.

Ama dışarıdakilerin böyle bir demokratik hakkı yok. İngiliz ve ABD medyasının, “Türkiye (Erdoğan) hizaya getirilmelidir” demesi, efendi-köle zihniyetinin bir yansımasıdır. Erdoğan'ı durdurmaya çalışanların en başında ABD'deki Neoconlar, Yahudi lobisi, Ermeni lobisi, İsrail, AB yönetimi ve Avrupa'nın güç merkezleri, İran ve Suriye geliyor. Bunları da anlıyoruz. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Kendi değerleri ile ayağa kalkacak, Batı eksenine ram olmayacak bir Türkiye istemiyorlar. Türkiye'nin, Sisi'nin Mısır'ı gibi terbiye edilmiş ve boyun eğdirilmiş olmasını arzuluyorlar.

Anlamakta zorluk çekilen, Gülen cemaatinin, “Erdoğan durdurulmalı” cephesinin en ateşli, en cüretkâr, en pervasız elemanı, aktörü olması. Yıllarca “yerli, milli ve bağımsız” karakteri ile Anadolu insanının himmetlerini toplayan bu cemaatin; ABD'deki Yahudi ve Ermeni lobilerinin, Neoconların, İsrail'in, İran'ın yanında ne işi var? Bu bir gaflet ise ihanete denk...

Anlamakta zorluk çekilen, Doğan medyasının onursal başkanı Aydın Doğan'ın, “ben hükümet yanlısı olmaya mecbur değilim” meydan okumasıdır. Adama sorarlar, hükümete düşmanlık yapmaya mecbur musun? Başyazarını, yayın yönetmenini CHP'ye milletvekili olarak göndermeye mecbur musun? HDP'yi parlatmaya mecbur musun?

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara