Dolar

32,5945

Euro

34,7862

Altın

2.498,02

Bist

9.461,25

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Kasetle geldin, kasetle gideceksin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Kasetle geldin bu işe, kasetle gideceksin!' diyerek Kılıçdaroğlu'na seslendi.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-04-10 18:25:58

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Kasetle geldin, kasetle gideceksin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çorum Abide Meydanı'nda halka hitap etti.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "Türkiye'de darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım diyordu. 15 Temmuz gecesi senin geldiğin havalimanında da on binler vardı o akşam. Sen niye kaçıp gittin? Sen de orada vatandaşınla beraber olsaydın ya? Niye kaçtın gittin? Bu iş yürek ister, yürek. Bu iş kürekle olmaz, yürekle olur" dedi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na, "Kasetle geldin bu işe, kasetle gideceksin!" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"15 Temmuz darbe girişiminin savuşturulmasında kanlarıyla destan yazdılar. 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlere sokakları, meydanları, kışlaları dar edenler yine bu toprakların çocuklarıydı. O gece 13 Çorumlu kardeşimiz darbecilerce kalleşçe şehit edildi. "Bu vatan bizim" diyerek öne atılan, dostum, kardeşim Erol Olçok bunlardan biridir. Babasıyla beraber daha 16 yaşında şehadete yürüyen Abdullah Tayyip işte bu yiğitlerden biridir. Geçenlerde baktım televizyon programında baktım Kılıçdaroğlu yine bir şeyler söylüyor. FETÖ'nün gazetelerinde daha önce "Türkiye'de darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım" diyordu. Bugün gazeteleri okudunuz mu, Sabah'ı, Takvim'i falan. A Haber'de falan oralarda gördünüz değil mi? Bütün görüntülerle falan, VIP'den nasıl kaçtığını gösteriyor. Ben de yaklaşık 3.5 gibi Yeşilköy'e iniyorum. Şimdi, o programda diyor ki NTV'de, çok enteresan. "Sayın Cumhurbaşkanı haber verseydi, ben kendilerini beklerdim" diyor. Ey Kılıçdaroğlu, ben tüm milletime çağrı yaptım. Meydanlara davet ettim. Benim milletim meydanlara döküldü. Senin geldiğin havalimanında da on binler vardı o akşam. Sen niye kaçıp gittin? Sen de orada vatandaşınla beraber olsaydın ya? Niye kaçtın gittin? Bu iş yürek ister, yürek. Bu iş kürekle olmaz, yürekle olur.

"ÖYLE SIKIŞTIRDILAR Kİ KENDİSİNİ SON GÜN 'EVET' DEDİ"

7 Ağustos'ta Yenikapı'ya ben kendisini davet ettim. Bize olumsuz cevap geldi. Fakat sonradan öyle sıkıştırdılar ki kendisini son gün "Evet" dedi. Cumartesi de öyle geldi. Yenikapı ruhu diyoruz ya hani. Sonradan açıklama yaptı "Yenikapı ruhunu paylaşmıyorum" diye. Ya senin dünyanda böyle bir ruh yok ki. Birlik, beraberlik ruhu yok ki. Darbeciler, hainler, sadece sizlerin kahraman evlatlarının kanlarına girmediler. Benim de yüreğimden, canımdan birer parça kopardılar. Akif ne diyor; bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor. Bir hilal uğruna vatan güneşlerimiz olan aziz şehitlerimize Rabbimden rahmet diliyorum.

"ÇIKIP 80 MİLYONDAN ÖZÜR DİLEMEK YERİNE MAALESEF SUÇ BASTIRMAYA ÇALIŞIYOR"

İşte bakın şu anda Tendürek'te, Cudi'de, Gabar'da silahlı kuvvetlerimizin mensupları, polislerimiz hep beraber teröristlerin inlerine girdiler. Her geçen gün teröristler, kaçacak delik arıyorlar. Ama biz de ne yapıyoruz, kovalıyoruz. Sonuna kadar bunları kovalayacağız. Bu ülkenin refahı için ne gerekiyorsa yapacağız. (İdam isteriz sesleri) İşte söyledim, 16 Nisan bunun için dönüm noktası. Kılıçdaroğlu "Evet" derim dedi. Sayın Bahçeli'nin kararı belli. Sayın Yıldırım'ın ne düşündüğünü ben biliyorum. Parlamentodan bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Şehitlerimizin katillerini bizim affetme yetkimiz yok. Hiç endişe etmeyin, ana muhalefetin başındaki zat çıkmış, 15 Temmuz'a "Kontrollü darbe" diyor. Tabii bütün bu tepkiler karşısında da bu sefer geri adım atıyor. Ben bunu ilk defa söylemiyorum diyerek güya kendini savunuyor. Kardeşlerim, bunun yaptığı tabii ilk defa değil. Çıkıp 80 milyondan özür dilemek yerine maalesef suç bastırmaya çalışıyor. Delikanlıca hatasını kabullenmek varken, yeni hezeyanların, yeni yalanların peşine takılıyor. Ya sen nasıl bir adamsın, insanda biraz yüz olur. 15 Temmuz gecesi ölüme koşan 249 şehide karşı saygın olsun ya. Ha sen kaçtın kurtuldun, ama ey Kılıçdaroğlu, bak Tayyip Erdoğan tüm ailesiyle, tüm arkadaşlarıyla birlikte Yeşilköy Havalimanı'nda F-16'lar üzerimizden geçerken oturduk, operasyonu yönettik. CHP'nin misyonu FETÖ'ye borazanlık yapmak mıdır? CHP'nin misyonu 15 Temmuz'daki katilleri aklamak mıdır? Dürüst ol dürüst. Diyor ki "Cumhurbaşkanı, başbakan darbe operasyonunu örtmeye çalışıyor" diyor. Ey Kılıçdaroğlu, şu anda binlerce generaline, polisine varıncaya kadar. Üst düzey memurundan alt düzeyine kadar tüm bunları tutuklayıp cezaevine atan kim? Biz karakterli insanlarız. Bunlar freni patlamış kamyon gibi, nereye gittiklerini bilmiyorlar. Diyet borçlarını ödemek için bir gün FETÖ'cü oluyorlar, diğer gün bölücü terör örgütüyle kanka oluyor.

"BEKLEDİM YA DENİZE DÖKERLER DİYE, AMA GELEN GİDEN OLMADI"

Maalesef bunlar, milletten utanmıyor çekinmiyor. Ne söylersek söyleyelim idrakleri açılmıyor. Bir insanın özü neyse, zihninde, kalbinde ne varsa kelamına da o yansıyor. Bunların içinde millete düşmanlık var. Onun için birisi FETÖ'nün avukatlığını yaparken, diğeri de "Evet" diyenleri İzmir'de denize dökmekten bahsediyor. Değerli kardeşlerim, dün İzmir'deydik. Yüz binler meydandaydı. Bekledim ya denize dökerler diye. Ama gelen giden olmadı. Ya neyi denize döküyorsun haddini bil. Bunlar ne yazık ki terbiyeden muaf. Diğeri de İzmir milletvekili, insanımıza, polisimize ağzına alınmayacak laflarda bulunuyor. "İt" diyor. Bunu Hollandalı yapıyor, atını, itini, benim oradaki Hüseyin Kurt evladımızın üzerine sürüyor. Onu yaralıyor. Ama sen burada bunu nasıl yapıyorsun. Sen "Evet" diyenlere nasıl bir Yunan gözüyle bakıyorsun? Bunlar edep tarlasından hiç otlamamışlar.

Kardeşlerim kim bu "Hayır" diyenler. İstanbul'u zaten çoğunuz biliyorsunuz. Bu "Hayır" diyenler benim bacılarımı üniversitelere başörtülü olarak sokmayanlar. Bu "Hayır" diyenler, benim bacılarımın devlet dairelerinde başörtülü olarak çalışmalarına müsaade etmeyenler. Ben damdan düştüm. Kızlarım, evlatlarım bu çileyi çektiler. Bu "Hayır" diyenler imam hatip okullarını kapatanlar. Bunlar ayrımcılık yaptılar. İmam hatip okullarını bir yana koydular, diğer okulları bir yana koydular. Biz ise tüm okullara sahip çıktık. Dedik ki, "Herkes giyiminde kuşamında serbesttir. Kimseye cebir, zor kullanmadık". Ne oldu? Şimdi kardeş, kardeş dolaşıyorlar. "Evet" bu.

"KASETLE GELDİN, KASETLE GİDECEKSİN"

Bakınız şu anda cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten Yüce Divan'a gidiyor. Yeni dönemde kişisel suçlardan da gerekli çoğunluk sağlanırsa yargılanabilir. Ne kadar oy alacak? Yüzde 50+1. Yepyeni bir dönemin kapısını aralıyoruz. Birileri, durumun çok iyi farkında ve tüm güçleriyle, tüm maşalarıyla üzerimize geliyor. Başta Batı'nın bazı ülkeleri. Terör örgütlerini destekleyerek üzerimize geliyorlar. Manşetlerinden "hayır" çağrısı yaparak Batı üzerimize geliyor. Yurt dışında oylama bitti. Son oylamaya baktığımızda katılım ikiye katlandı. Bu kardeşlerimiz demokrasiden, hukuktan asla taviz vermeden gittiler ve oylarını kullandılar. Bütün Avrupa ülkelerine insanlık ve demokrasi dersini verdiler. Bu kez çok güçlü bir oy oranı ile boğmak isteyenlere biz haykıracağız. Devletimizi bölmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacağız. Ben sizlerden rekor düzeyde oy bekliyorum. Çorum'un "evet" ile sandıkları patlatmasını istiyorum.

Ey Kılıçdaroğlu, utanmadan sıkılmadan hala konuşuyorsun. Ya sen kasetle geldin, kasetle gideceksin. Daha fazla kalamazsın."

 

Haber Ara