Dolar

32,3761

Euro

34,9957

Altın

2.326,02

Bist

9.087,80

Erdoğan'dan AİHM'in Demirtaş kararına sert tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 48. Muhtarlar Toplantısı'nda konuşuyor.

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-11-21 14:17:37

Erdoğan'dan AİHM'in Demirtaş kararına sert tepki

AİHM'in Selahattin Demirtaş kararına tepki gösteren Erdoğan, "Bunun adı özgürlük arayışına destek değil, terör perestliktir, terörist seviciliktir" dedi. Erdoğan, "Gezi olayları tıpkı CHP'nin başındaki zatın kendisi gibi bir projeydi" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Külliye'deki 48. Muhtarlar Buluşması'nda AİHM'in dün eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında aldığı kararı eleştirdi.

Erdoğan, "AİHM dün ülkemiz aleyhine bir karar açıklamış. Neymiş? Türkiye, terör örgütü PKK ile iltisaklı bir partinin eski genel başkanının yargılandığı davada özgürlük, güvenlik ve seçim hakkını ihlal etmiş. Peki siz AB organlarından herhangi birinin, aynı zatın 6-8 Ekim olayları sırasında insanları, tamamı yalan olan beyanlarla galeyana getirip 50 masumun sokaklarda vahşice katledilmesine yol açması konusunda herhangi bir beyanını duydunuz mu?" ifadelerini kullandı.

"Türkiye'de darbeye teşebbüs eden FETÖ'cüleri baş tacı eden hiçbir ülkenin, hiçbir kurumun demokrasinin adını ağzına almaya hakkı yoktur" diyen Erdoğan, "Avrupa Birliği'nin bizatihi kendisinin terör örgütü olarak kabul ettiği, hayata gözlerini açmamış çocuktan 80 yaşındaki ihtiyara kadar her yaştan on binlerce insanın katili PKK'ya verilen desteği, bu zalimlerin kurbanlarından esirgeyenleri hiçbir zaman ciddiye alamayız" ifadelerini kullandı.

'AİHM SEN NEREDESİN?'

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Bugün itibariyle 30 bine yakın muhtarımızı Külliyemizde ağırlamış olduk. Sizler de seçime gireceksiniz. Önümüzdeki aylarda muhtar toplantılarımıza biraz hız vereceğiz. Hedefimiz seçimden önce muhtarlarımızın tamamına yakınıyla bir araya gelmek. Böylece cumhuriyet tarihinde başka hiçbir cumhurbaşkanına, başbakana nasip olmamış bir bahtiyarlığı sizlerle yaşamış olacağız.

Siz bakmayın birilerinin Türk demokrasisini hakir görmeye çalıştığına. Onlar demokrasiyi sadece kendilerine hizmet ettiğinde severler. AİHM dün ülkemiz aleyhine karar açıklamış; Türkiye terör örgütü PKK ile iltisaklı partinin eski genel başkanının yargılandığı davada seçim hakkını ihlal etmiş. Siz AB organlarından herhangi birinin aynı zatın 6-8 Ekim 2014 tarihindeki olaylar sırasında insanları galeyana getirip 50 masumun sokaklarda vahşice katledilmesine yol açması konusunda herhangi bir beyanını duydunuz mu?

Türkiye'de darbeye teşebbüs eden FETÖ'cüleri baştacı yapan hiçbir ülkenin demokrasinin adını ağzına almaya hakkı yoktur. Bugün Avrupa'nın neresine giderseniz gidin terör örgütü yandaşları elini kolunu sallayarak dolaşırken ülkemizi sevenlere nefes aldırılmıyor. AİHM sen neredesin? Bunun adı özgürlük arayışına destek değil, terör perestliktir, terörist seviciliktir.

Burada Avrupalı dostlarımızı ikaz ediyorum; o çok sevdiğiniz teröristler çıkarlarına dokunduğunuz gün silahlarını da size çevireceklerdir. Siz varın kendi sırça köşklerinizde dilediğiniz kararları alın, biz demokratik hukuk devleti vasfımızdan asla taviz vermeden ülkemizin milletimizin bekası için ne gerekiyorsa onu yapmaya devam edeceğiz.

'GEZİ'Yİ ÖVENLER PKK'YI DA ÖVER, FETÖ'YE DESTEK VERİR'

Gezi olayları tıpkı CHP'nin başındaki zatın kendisi gibi bir projeydi. Bu projenin adı Türkiye'nin ayaklarına yeniden pranga vurma, milletimizin kutlu yürüyüşünü engelleme ihanetidir.

Gezi'yi övenler, gizli veya açık, PKK'yı da över FETÖ'ye de destek verir. Gezi, Türkiye'yi kalkındıracak, ileriye taşıyacak ne kadar iş ne kadar proje ne kadar gayret varsa hepsinin karşısına dikilmenin adıdır.

Gezi olaylarında teröristlerin finans kaynağı olan bir kişi şu anda içeride, onun arkasında meşhur Macar Yahudisi Soros var. Bu adam dünyada milletleri bölmekle adeta birilerini görevlendiren parası bol birisi. Türkiye'deki temsilcisi de aynı şekilde babadan zengin bu imkanlarını bu ülkeyi parçalayıp bölen terör eylemlerine karşı her türlü desteği veren kişi şimdi içeride.

Suçu olmayanı niçin kalksın da yargımız içeri alsın? Bay Kemal bunların hepsi akademisyen diyor, 'davet etseydiniz onlar zaten gelirdi' diyor. Senin o beyefendi dediklerinden bir tanesi de köşe yazarıydı, 5 yıl 10 aya mahkum oldu, yargı onu cezaevine göndermedi, tutuksuz devamını sağladı. Ne yaptı? Kaçıp Almanya'ya gitti. Şimdi Almanya'da Türkiye'nin aleyhinde her türlü kampanyayı yapıyor. Oradaki kampanyaları o idare ediyor. Bu adam mahkum edilmiş bir adam. Mahkum edilmiş bir adamı yargı boş buldu serbest bıraktı, o da kaçıp gitti.

KILIÇDAROĞLU'NUN BUĞDAY İTHALATI ELEŞTİRİLERİNE YANIT

Ekonomi yeniden toparlanmaya başlayınca meseleyi başka taraflara çelmeye başladılar. Türkiye buğday ithal ediyormuş. Dürüst ol. Bunu duyan da milletin buğday ve un yokluğundan fırınların önünde kuyruk olduğunu sanacak. Türkiye yılda ortalama 21 milyon ton buğday üreten, 19 milyon ton buğday tüketen bir ülkedir. Buğday ithalatımız var hem de oldukça yüksek miktarda var.

Buğday üretimimiz tüketimimizi fazlasıyla karşıladığı halde buğdayı niye ithal ediyor olabiliriz? Un, makarna, bisküvi, irmik, bulgur gibi mamul maddelere dönüştürüp dışarıya satmak için ithal ediyoruz. Buna ne denir? İhraca dayalı ithal denir Bay Kemal.

Defalarca talimat vermiş olmamıza rağmen eş değer ürünler arasında hala yabancı menşeli olanların tercih edilebiliyor olmasına tahammülümüz kalmamıştır. Konumu ne olursa olsun, bizim yerlilik ve millilik hassasiyetimizi paylaşmayan hiç kimseyle yol yürümeye devam etmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum.

'EZAN EVRENSELDİR'

Ezan evrenseldir. Türkiye'de de Allahuekber, Malezya'da da Arabistan'da dünyanın neresine gidersen git namaz vakti girdi bunu anlarsın.

Döviz kuru faizde ibre sürekli aşağıya doğru iniyor. Ekonomimizin geleceğinden ümitli olmak için gereken her türlü sebebe sahibiz. Siyasette muhalefet anlayışımızın değişmesi gerekiyor.

KILIÇDAROĞLU'NUN BUĞDAY İTHALATI ELEŞTİRİLERİNE YANIT

Ekonomi yeniden toparlanmaya başlayınca meseleyi başka taraflara çelmeye başladılar. Türkiye buğday ithal ediyormuş. Dürüst ol. Bunu duyan da milletin buğday ve un yokluğundan fırınların önünde kuyruk olduğunu sanacak. Türkiye yılda ortalama 21 milyon ton buğday üreten, 19 milyon ton buğday tüketen bir ülkedir. Buğday ithalatımız var hem de oldukça yüksek miktarda var.

Buğday üretimimiz tüketimimizi fazlasıyla karşıladığı halde buğdayı niye ithal ediyor olabiliriz? Un, makarna, bisküvi, irmik, bulgur gibi mamul maddelere dönüştürüp dışarıya satmak için ithal ediyoruz. Buna ne denir? İhraca dayalı ithal denir Bay Kemal.

Defalarca talimat vermiş olmamıza rağmen eş değer ürünler arasında hala yabancı menşeli olanların tercih edilebiliyor olmasına tahammülümüz kalmamıştır. Konumu ne olursa olsun, bizim yerlilik ve millilik hassasiyetimizi paylaşmayan hiç kimseyle yol yürümeye devam etmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum.

'STOK YAPILAN BÜTÜN DEPOLARI BASACAĞIZ'

Döviz kuru faizde ibre sürekli aşağıya doğru iniyor. Ekonomimizin geleceğinden ümitli olmak için gereken her türlü sebebe sahibiz. Siyasette muhalefet anlayışımızın değişmesi gerekiyor.

Bundan sonra stok yapılan bütün depoları basacağız. Kimse vatandaşıma, halkıma pahalı ürün yedirme hakkına sahip değil.

VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara