Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Emin Emin: Katalonya bağımsız olursa, AB parçalanma riskiyle karşı karşıya kalacak

İspanya'da Bask, İngiltere'de İskoçya, Belçika'da Flandra, İtalya'da Padanya, Fransa'da Korsika... Avrupa'nın bağımsızlık isteyen bölgelerinden yalnızca bir kaçı. Balkanlar Araştırmacısı Emin Emin, Katalonya referandumunun bu bağımsızlık taleplerini gün yüzüne çıkaracağını belirterek 'AB, Katalonya’nın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından parçalanma riski ile karşı karşıya kalacak' diyor...

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-10-09 11:46:16

Emin Emin: Katalonya bağımsız olursa, AB parçalanma riskiyle karşı karşıya kalacak

TIMETURK | HABER MERKEZİ

İspanya'nın doğusundaki özerk yönetim Katalonya'da 1 Ekim'de düzenlenen referandum, polis müdahalesi ile akıllara kazınırken, Başkan Carles Puigdemont, bağımsızlık ilanından geri adım atmayacaklarını açıkladı. Kaynaklarını İspanya ile paylaşmak istemeyen yönetim, yarın (10 Ekim) yerel parlamentolarında yapılacak genel kurul toplantısında bağımsızlık ilan edecek. Aslında bugün gerçekleştirilecek toplantı, İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından askıya alınmıştı.

Katalonya krizini ve bu krizin Avrupa'daki yankılarını İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) Balkanlar Araştırmacısı Emin Emin ile konuştuk.

İşte Emin'in açıklamaları:

1. Katalonya'da polis şiddeti ile öne çıkan referandumu ve yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Katalonya'nın bağımsızlık referandumu güncel bir sorun olmaktan ziyade çok eski bir tarihe sahip. Ancak son dönemlerde bağımsızlık seslerinin yükselmesinde ekonomik nedenlerin daha ağır bastığını söylemek mümkün. Şöyle ki, Katalonya'nın vergi düzenlemeleri, yargı bağımsızlığı gibi konularda merkezi hükümete yapmış olduğu taleplerin reddedilmesi bağımsızlık taleplerinin artmasına neden oldu. Diğer taraftan, 2008 yılında ABD'de başlayan finansal krizin ardından AB'nin borç krizine sürüklenmesi de bir diğer etken. Yaşanan krizden en fazla etkilenen ülkeler arasında İspanya da yer alıyor. İspanya, içinde bulunduğu bu krizde, ekonomik açıdan en gelişmiş bölgelerden birisi olan ve İspanya ekonomisinin %20'sini oluşturan Katalonya'ya sırtını yaslamaya çalışması, buradaki bağımsızlık referandumuna giden süreci hızlandırdı. Söz konusu gelişmeler neticesinde Katalanların referandum taleplerinde haksız olduklarını söylemek çok güç. Diğer taraftan halkın iradesine İspanya merkezi hükümetinin güç kullanarak engel olmaya çalışması ise kabul edilemez bir eylemdir. İspanya içerisinde ayrı bir kültüre, dile ve tarihe sahip olan Katalonya halkına polis tarafından gerçekleştirilen şiddet, Avrupa toplumlarının yıllardır başka milletlere yapmış oldukları zulmün en son örneğidir.

“AB PARÇALANMA İLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİR”

2. Avrupa'nın ve ABD'nin Katalonya referandumuna yönelik çokça eleştirilen “sakin” yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sakinden öte tepki vermediğini söylemek daha uygun olur. Taraflar arasında arabulucuk yapması gerekmekte olan AB şu ana kadar yapmış oluğu sınırlı açıklamalarla neredeyse İspanya hükümetinin Katalonya'ya yönelik saldırılarını desteklediği söylenebilir. AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in yaptığı açıklamada defalarca konunun bir “iç mesele” olduğunu söyledi. Ayrıca AB komisyonu yüzlerce kişinin yaralandığı polis şiddetini de kınamadı. İşin aslı halen krizlerle boğuşmakta olan AB, Katalonya'nın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından parçalanma riski ile karşı karşıya kalacak. Bu nedenle bu tarz bir bağımsızlığın ilan edilmesini desteklemiyor. Ancak, AB'nin bu tavrı neticesinde tüm Avrupa ülkelerinde aşırı sağın yükselmesi muhtemel. Çünkü Katalonya krizinde AB'nin azınlıkları ve halkların özgürlüklerini kısıtladığı bir gerçek. Hakları kısıtlanmış halk ise demokrasiye olan inancı azalacağı için kurtuluşu aşırı sağ partilerde arayabilir.

İSPANYA, İNGİLTERE, BELÇİKA, İTALYA, FRANSA…

3. Avrupa'daki ayrılıkçı hareketlere dair örnekler verebilir misiniz, başarı şansları nedir?

Avrupa'da bağımsızlık talep eden bölgelerin sayısı hayli yüksek. Bunların başında İspanya'nın bir diğer özerk bölgesi olan Bask Cumhuriyeti geliyor. İspanya'nın diğer bölgelerine göre yaşam standardının daha yüksek olduğu Bask bölgesi, gelirlerini merkezî hükümetle paylaşmak istemiyor. Milliyetçi hareketlerin ve yerel dilin bastırılması bölge halkının memnuniyetsizliğini arttıran diğer unsurlar arasında yer almakta. 50 yıl boyunca Bask bölgesinin bağımsızlığı için eylemlerde bulunan ayrılıkçı ETA örgütü, 2011'de silahlı mücadeleye son verdiğini açıkladı. Sosyal ve kültürel olarak İspanya'dan farklı olan Bask bölgesinde önümüzdeki yıllarda bağımsızlık için referanduma gidilmesi bekleniyor.

Bir diğer bağımsızlık talebinde bulunan bölge İskoçya. 300 yıl boyunca Birleşik Krallık'a bağlı yaşayan İskoçlar, her ne kadar yerel bir meclise sahip olsalar da bağımsız bir yönetim kurma isteklerini sık sık dile getiriyor. İngiltere'nin AB'den ayrılması ile tekrar yükselen bu sesler, 2018 yılında bağımsızlık referandumu planlıyor.

Belçika'nın üç federal bölgesinden biri olan ve bağımsızlık talebi bulunan Flaman bölgesinde (Flandra) halk gelirlerin ülkenin diğer kesimleriyle paylaşılmasından memnun değil. Fransa ve Almanya arasında tampon bir bölge ve stratejik denge unsuru olan Flandra'nın Belçika'dan olası bir ayrılığının Fransa ve Almanya'yı savaşın eşiğine getirebileceği yorumları yapılıyor.

İtalya'nın kuzeyinde yer alan Padanya'da ayrılıkçı hareketin önderleri 1990'da bağımsızlık istemiş, 2000'lerde ılımlı bir çizgiye oturmuştu. Fakat şimdi tekrar bağımsızlığın gündeme alınmasından endişe ediliyor.

Sosyal hayat, dil ve kültür olarak Fransa'nın diğer yerlerinden farklı olan Korsika başta olmak üzere Bretonya ve Alzas gibi bölgelerin de benzer bir talepte bulunmasından endişe ediliyor.

Almanya'da ülke ekonomisinin yükünü büyük ölçüde çeken Bavyera; Danimarka'da özerk bir yönetime sahip Faroe Adaları; Doğu Ukrayna; Yunanistan'ın güneybatısında yer alan Çamerya ve Batı Trakya bağımsızlık seslerinin yükselme ihtimali olan diğer bölgeler.

4. Katalonya'da gerçekleşen bağımsızlık referandumunun Balkan coğrafyasını etkileme ihtimali hakkındaki düşünceleriniz nedir?

Bu bölgede bağımsızlığı halen Sırbistan tarafından tanınmamış olan Kosova'nın bağımsızlık süreci devam etmektedir. Yine de Katalonya konusunda AB ile aynı tutumu sergileyeceğini açıkladı. Sırbistan ise Avrupa'nın İspanya merkezi hükümetine gösterdiği yumuşak tavrın aynısını beklemekte. Bu sebeple, AB'nin çifte standart uyguladığı ve Sırbistan'dan özür dilemesi gerektiğine dair bir mektup yazacağı da belirtildi. Katalonya sonrasında Bosna-Hersek'in iki entitesinden (siyasi birim) biri olan Sırp Cumhuriyeti'nin bağımsızlık taleplerinin artması, Sırbistan'daki Preşova Vadisi ile özerk bölge Voyvodina'nın bağımsızlık istemesi ve Makedonya'nın parçalanması ihtimal dâhilinde.

“KATALONYA KRİZİ AB'Yİ EKONOMİK KRİZE GÖTÜREBİLİR”

İktisadi açıdan Katalonya krizi AB'yi ekonomik bir krize götürebilir. Bu durum ticaretinin büyük bir kısmını AB ile yapan Balkanlar'ı yeni bir ekonomik durgunluğa itebilir. Ayrıca hâlihazırda AB'ye üye olmaya çalışmakta olan Batı balkan ülkelerinin üyelik süreçleri riske girecektir. Bu bağlamda AB'ye üye olmak için ülkeler tarafından gerçekleştirilen reformlar da sekteye uğrayacaktır.

“İSPANYA ORDUSU BARCELONA SOKAKLARINA İNEBİLİR”

5. Avrupa'daki ayrılıkçı hareketlerin Balkanlar'da yakın zamanda çatışma ortamını tetikleme ihtimali nedir?

Referandum günü İspanya polisinin müdahalesi 800'ü aşkın kişiyi yaralamasına sebep oldu. Salı günü bağımsızlığın tartışılacağı Parlamento oturumunda ise çok daha yüksek bir şiddet yaşanabilir. Hatta bazı kaynaklara göre Salı günü İspanya ordusuna ait güçlerin Barcelona sokaklarına inme ihtimali de vardır. Böyle bir şey yaşanırsa İspanya ‘iç savaş' yıllarına dönebilir. Bu sert tutum, Katalanları bağımsızlığa daha istekli hale getirebilir.

Katalonya'dan sonra, Bask bölgesi çatışmaların yaşanabileceği yerlerin başında gelmektedir. ETA her ne kadar silah bırakmış olsa da yeniden silahlanmaları güç değil.

“ÇATIŞMA ya da ÇATIŞMASIZLIK HÜKÜMETİN ELİNDE”

Çatışma ortamının olup olmaması bağımsızlık isteyen bölgelerden ziyade mevcut hükümetlerin bu taleplere karşı verecekleri tepkilere bağlı. Buna 2014 İskoçya referandumu örnek verilebilir. Londra'nın bu talebe tepki vermeyip, doğal bir hak olduğunu söyleyerek referandumun gerçekleştirilmesini sağlaması, İskoçların referandumda hayır oyu kullanmalarını etkilemişti. Ancak İspanya'da olduğu gibi aşırı sert tepkilerin verilmesi çatışmaları tetikleyebilir.

Balkanlar da ise, bölge halkı her ne kadar savaşın yaşanmasını istemese de, bir tarafta Rusya'nın diğer tarafta Batı güçlerinin etkisinde kalmakta olan siyasiler, her an Balkanları yeni bir çatışma ortamının içine sürükleyebilir. Bunu en iyi örnekleri birkaç ay öncesinde Kosova ve Sırbistan arasında yaşanan tren krizi ile Sırp Cumhuriyeti'nin anayasaya aykırı düzenlediği referandumdur. Kosova'nın çatışmaya girmesi, otomatik olarak nüfusun önemli bir kısmını Arnavutların oluşturduğu Makedonya'da da çatışmalara zemin hazırlayacaktır.

EMİN EMİN KİMDİR?

İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi İNSAMER'de Balkanlar Araştırmacısı olarak görev yapan Emin EMİN, lisans eğitimini Makedonya Kiril ve Metodiy Üniversitesi Finansal Yönetimi bölümünde tamamladıktan sonra, Selçuk Üniversitesinde Yüksek Lisans eğitimi aldı. Doktora eğitimine Marmara Üniversitesi'nde devam eden Emin'in araştırmalarının odak noktasını Balkanlar'daki güncel siyasal ve sosyo-ekonomik durumlar oluşturuyor.

Haber Ara