Elon Musk'ın uzay şirketi SpaceX tarafından geliştirilen 'Starship' isimli roket seyahat alışkanlıklarımızı da değiştirebilir. Zira iddiaya göre, Musk bu roketi kıtalar arası uçuşlarda da kullanmayı planlıyor.
Yer çekiminin olmadığı ortamda seyahat edebilecek olan roket havada geçirilen süreyi kısaltacak. Örneğin 9 saatik Londra New York uçuşu bu roket ile 29 dakikaya düşecek. Şirkete yakın kaynaklara göre, SpaceX bu projeyi 2030'da hayata geçirmeyi hedefliyor.
Elon Musk geçen 20 yıl içinde Silikon Vadisi'nin en tanınan simalarından biri oldu. İnternet ödeme sistemi Paypal'ı 2002 yılında satmasıyla ilk büyük girişimine imza attı.
Musk bu adımdan sonra ilk baştaki stratejisini değiştirdi. O dönemden bu yana teknik olarak karmaşık ve pahalı ürünleri uygun fiyatlarla satmayı hedefliyor.
Musk, SpaceX adındaki özel uzay aracı ve roket üreten firmasını kurdu.
Hedef, Mars'ın kolonileştirilmesi. Uzaya yolculukları uygun fiyatlarla sunmak isteyen işletmenin şu anki değerinin 20 milyar euro olduğu tahmin ediliyor.
Yapılan birkaç başarısız girişimden sonra Falcon 9 taşıyıcı roketleri ve uzay aracı Dragon, Uluslararası Uzay İstasyonu'nun (ISS) önemli tedarikçilerine dönüştü. İşletmenin açıklamasına göre 2022'den itibaren Mars'a ilk kargo uçuşları başlayacak. İki yıl sonra da Mars'a yolcu taşınmaya başlanacak.
Elon Musk, SpaceX'ten sonra 2003 yılında Tesla'yı kurdu. İşletme elektrikli otomobil üretiyor ayrıca enerji depolanması konusunda araştırma yapıyor.
Özellikle geniş kitleler için tasarlanan Model 3 adlı elektrikli otomobil şu sıralar Tesla'nın başını ağrıtıyor.
Tesla bu aracın piyasaya sürülmesinde biraz sorun yaşıyor. Ancak buna rağmen işletme borsada 70 milyar eurodan işlem görüyor.
Geçen yıl Musk'ın gelecek vizyonunda yeni bir gelişme daha oldu: Tesla Semi adlı elektrikli ve römorklu ağır kamyon modeli tasarlandı. Üretime 2019 yılında geçilecek.
Musk, bu aracın işletme masraflarının aynı büyüklükteki klasik bir ağır kamyondan en az yüzde 20 daha az olacağını vurguluyor.
Musk SolarCity adlı güneş enerjisi işletmesine de yatırımda bulunuyor. 2016 yılından bu yana bu işletme Tesla'ya ait. İşletme 300 binden fazla konutu güneş enerjisi sistemi ile donatmış.
Musk'ın planları gerçekleşecek olursa, çatılardaki enerjinin Tesla'ya ait batarya paneline (Powerwall) depolanması öngörülüyor. Bu enerji ile elektrikli otomobiller de şarj edilebilecek.
Musk, "Powerwall" konseptini daha 2015'te tanıtmıştı. Burada kastedilen, bir akıllı telefon üzerinden yönlendirilebilen kompakt bir lityum iyon pil.
Ancak bu konuda da ağır aksak yürüyen üretim süreci pilin piyasaya girişinde sorun yarattı. “Powerbank” Nevada çölündeki Mega Fabrika'da (Gigafactory) üretiliyor.
Elon Musk tarafından geliştirilen üst düzey hızlı ulaşım aracı Hyperloop'un 2013'te tanıtılmasıyla küresel dikkatler bu projeye çevrildi. Bu konsept, yazıların basınçlı hava yardımıyla gönderildiği boru postası düşüncesine dayanıyor.
Musk'a göre bin 200 kilometreye kadar varan mesafelerde şimdikinden çok daha hızlı ve çevre dostu bir biçimde yolculuk yapılabilecek. Ancak konsept eleştiriliyor.
Bunlarla da bitmiyor. Musk 2016 yılında Neuralink işletmesini kurdu.
Bu start-up işletme insan beyni ile bilgisayar arasında iletişimi mümkün kılacak bir cihaz yaratma amacında. Ancak proje henüz başlangıç aşamasında.
