Gazetenin "Vatikan'da birçokları Papa'nın ölmesini istiyor" başlığıyla verdiği röportajda Chaouqui, Katolik Kilisesi'nin merkezinde gerçek bir iktidar savaşı yaşandığını anlattı.
Papa Francesco'nun Vatikan bürokrasisinde "kararlı bir reform" hareketi yürüttüğünü söyleyen Chaouqui, ancak güç kavgası yüzünden bazı birimlerin "yönetilemez" halde olduğunu öne sürdü.
Papa Francesco'nun Vatikan hiyerarşisinde yaptığı değişikliklerden hoşlanmayanların gizli belgeleri sızdırarak Papa'yı cezalandırmak istediklerini belirten Chaouqui, gazetecilerin de bu iş için "araç olarak kullanıldıklarını" söyledi. Chaouqui, "Vatikan'ın içindeki bu kişiler Papa'nın bir an önce ölmesini diliyorlar. Bir kardinal bana, 'Papa gider ama Divan (Vatikan bürokrasisi) kalır " dedi.
'Kirli iktidar savaşı'
Kendisinin de "kardinallerin kirli iktidar savaşında" arada kaldığını iddia eden Francesca Chaouqui, kendisini hedef alanların "Papa'nın düşmanları" olduğunu da öne sürdü. Chaouqui, kendisine yöneltilen gizli belgeleri sızdırma suçlamasını reddederek "Asla hiç kimseye belge vermedim" dedi.
2012 yılındaki ilk Vatileaks skandalının ardından, "2. Vatileaks" olarak anılan davada, Chaouqui ile birlikte iki eski Vatikan görevlisi ve iki gazeteci de yargılanıyor.
Papa Francesco'nun ekonomik reform amacıyla kurduğu komisyonun (Cosea) üyeleri, Monsenyör Lucio Angel Vallejo Balda, Francesca Chaouqui ve Nicola Maio ile gazeteciler Emiliano Fittipaldi ve Gianluigi Nuzzi, Vatikan'ın "temel çıkarlarını ilgilendiren gizli bilgi ve belgeleri temin ve ifşa etmekle" suçlanıyor. Belgelerin şantajla elde edildiği de öne sürülüyor.
