Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Kudüs gündemiyle olağanüstü toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İstanbul Zirvesi sonuç bildirgesi ve sonrasında yaşanan gelişmeler, ABD'nin “Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etme” kararında yalnız kalmasına sebep oldu. ABD'nin işgalci İsrail'i BM Güvenlik Konseyinde koşulsuz desteklediği halde İsrail-Filistin barış görüşmelerine arabuluculuk yapma süreci de sona erdi.
İSTANBUL ZİRVESİ'NİN ÜÇ KRİTİK SONUCU
Zirveyi Star'a değerlendiren Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASSAM) Strateji uzmanı Nejat Özden, İstanbul'da olağanüstü toplanan İİT Kudüs Zirvesi'nin konuklarının sadece 56 İslam ülkesinin devlet başkanları, başbakan ya da dışişleri bakanları değil Rusya ve Çin gibi iki BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi küresel güçlerin, Venezüella'dan Tayvan'a kadar farklı ülke liderlerinin de olmasına dikkat çekti. İİT İstanbul Zirvesi'nde Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak tanınmasının tüm dünyada yankı bulduğunu ve ABD merkezli tek taraflı Kudüs projelerinin rafa kalktığına dikkat çeken Özden, zirvenin üç önemli küresel sonucu olduğuna dikkat çekti.
İşte Özden'in açıklamaları:
1. KORKU İMPARATORLUĞU YIKILDI
“Birincisi bölge ülkeleri bugüne kadar Ortadoğu'da ABD ve İsrail'in güvenliğine ters açıklamalar yapamıyor, ABD'nin çizmiş olduğu rotada yürüyorlardı. Türkiye'nin ardından bölge ve hatta dünya ülkeleri harekete geçti, ABD ve İsrail'in Kudüs'ü tek taraflı işgal planını tanımadıklarını ilan etmeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğindeki İİT'nin Kudüs zirvesi ve alınan kararlar, bölgedeki korku imparatorluğunun yıkılmasını sağladı. ABD'nin bölgedeki tek oyun kurucu gücü sarsıldı.”
2. KUKLA YÖNETİMLER SORGULANACAK
“İkincisi, bugüne kadar Ortadoğu'daki Müslüman ülkelerde halk egemenliğine dayanmayan liderler ABD destekli askeri darbelerle devrilmekten çekindikleri için İsrail işgallerine çok zayıf tepkilerle sessiz kalıyordu. Kitle iletişim araçlarının bu kadar geliştiği günümüzde sadece Arap değil tüm İslam ülkelerindeki Müslüman halkların Filistin gerçeğini ve Kudüs'e kimin sahip çıktığını gördü. Artık İsrail işgallerine ve ABD haksızlıklarına sessiz kalacak liderleri sarsacak tepki kendi halklarından gelecektir.”
3. TÜRKİYESİZ OLMAYACAĞI GÖRÜLDÜ
“Üçüncüsü, Türkiye'yi hesaba katmayan hiç bir planın Ortadoğu'da hayata geçemeyeceği görüldü. Türkiye küresel güçlerin 15 Temmuz planını, Fırat Kalkanı'yla terör koridorunu, Katar ablukasında oynanan oyunların ardından Kudüs'teki oyunu da bozdu. Ayrıca Türkiye küresel oyunları bozmakla kalmadı, Kudüs'te yeni bir barış yolunu da açarak oyun kurucu da oldu. Türkiye, bölgesel oyuncu olmaktan küresel oyuncu olmaya geçti. Bu zirve Türkiye'nin büyük diplomatik başarısı ve ABD'nin yalnızlaşmasıdır.”
TÜRKİYE'NİN TARİHİ KUDÜS MÜDAFAASI
İstanbul zirvesinin tarihi bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken SETA Stratejik Araştırmalar Direktörü Veysel Kurt, teşkilatın kurulmasına neden olan misyonun önceki günkü zirvede açık bir şekilde ortaya çıktığını söyledi. Türkiye'nin büyük çabaları sonucu kısa bir süre içinde toplanan liderler zirvesinin hem Trump'ın Kudüs kararına karşı gösterilen en üst düzeyde bir itiraz hem de İslam dünyasının birleşmesine yönelik ümitlerin pratiğe dönüşmesi açısından önemine dikkat çeken Kurt, şunları belirtti:
ANKARA'NIN ROLÜ
“Trump'ın skandal kararı imzaladığı andan itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takındığı tavır, yaptığı diplomatik hamleler, meseleyi dile getiriş tarzı, İslam dünyasını harekete geçirmesi ve uluslararası kamuoyunda yankı uyandıran bir sonuç bildirgesinin ortaya çıkarılmasında oynadığı rol, Türkiye'nin Kudüs müdafaası olarak tarihe geçecektir.
ABD LİDERLİĞİ KAPTIRDI
Zirve ve sonrasında yaşanan gelişmeleri değerlendiren İstinye Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın “Alınan kararlar tarihidir, Amerika bölgede liderliği Türkiye ve Rusya'ya kaptırmıştır, üstelik İTT´den çıkan kararla bölgedeki ölümlerden, çıkacak olaylardan Amerika ve onun başkanı Trump sorumlu tutulmaktadır” dedi.
