İsrailli hukukçu Prof. Mordechai Kremnitzer, İsrail'in Yahudi ulus devlet yasasına sert tepki göstererek, "Utanç duyuyorum" dedi.
Kremnitzer, Tel Aviv'deki yerel 103 Radyosu'nda yaptığı konuşmada, "Eşitliğe bağlı kalmak için uygar dünyada anayasa sahibi olmayan tek devletiz." ifadelerini kullandı.
Kudüs İbrani Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin eski dekanı ve Tel Aviv Üniversitesi Demokratik İsrail Enstitüsü Başkanı olan Kremnitzer, "Ülkemin kimliğini sınırlandıran bu kanundan utanç duyuyorum." diye konuştu.
Kremnitzer, yurtsever ve siyonist olduğunu vurguladığı konuşmasında, "İsrail devleti, ulusal bir vizyonun gerçekleşmiş halidir. Ancak bununla ayrımcılık, ırkçılık, ötekileştirme ve kışkırtma arasında çok büyük bir fark var. Bu kanunun kalması mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Ülkedeki Dürzi vatandaşlara işaret eden Kremnitzer, "Bu kanun kendisini bu devletin parçası sayan biri için bir aşağılama mesajı taşıyor olabilir. Böyle bir insan kendisini parçası saydığı devletin bir anda böylesine bir kanunuyla karşı karşıya kalıyor." diyerek tepkisini sürdürdü.
İsrail'deki Dürzi Araplar; Müslüman ve Hristiyan Arapların aksine İsrail ordusunda askerlik yapıyor, ülkenin siyasetinde ve güvenlik kurumlarının önemli makamlarında görev alabiliyor.
YAHUDİ ULUS DEVLET YASASI NE GETİRİYOR?
İsrail meclisinde geçen hafta çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi ulus devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği belirtiliyor.
Hâlihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
“Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasada, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır." denilerek, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelinmiş olduğu dile getiriliyor.
İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.