ABD Ulusal İklim Değerlendirmesi‘ne göre son yıllarda iklim değişikliği toplumsal ayaklanmalara, savaşlara ve insanların ülkesini terk edip göç etmesine yol açtı. Şimdiye dek çoğu iklim değerlendirmesi, iklim değişikliğinin insanların yaşam tarzına etkilerine (nerede ve nasıl yaşadığımıza) odaklanıyordu. Ancak son dönemde artan büyük yangınlar, kuraklıklar ve seller aşırı politikalarla birleşince gelişmiş ve gelişmekte olan dünya üzerinde yeni tehlikeler doğuruyor.
Trump'ın raporu, sözleriyle uyuşmuyor
Trump yönetimi tarafından yayımlanan 1656 sayfalık değerlendirme, Trump'ın sözlerinin aksine aşırı hava koşullarının çatışmalar ve hatta devrimle sonuçlanabilecek krizlere sebep olabileceğini söylüyor.
Raporda, ABD'de yaşayan 13 milyon kişinin, iklim değişikliği sebebiyle evlerinden olabileceği dile getiriliyor. 2100 yılında iklim değişikliği sebebiyle deniz seviyesinin 180 cm yükselmesi bekleniyor.
Raporda bazı örneklere yer veriliyor:
2010'da yaşanan geniş çaplı kuraklık Mısır ve Suriye gibi ülkelerde ekmek fiyatlarının üç katına çıkmasına sebep oldu. Zaten istikrarsızlık sorunları yaşayan ülkelerde bu gelişme Arap Baharı adı verilen iç çatışmaların başlamasına yol açtı. Bunun sonucunda milyonlarca Suriyeli şu anda göçmen olarak yaşıyor.
Göçmenlik dünya genelinde politikalarda sarsıntıya yol açtı. Avrupa'da bazı hükumetler bu sebeple düştü. Alman Başbakanı Angela Merkel mevcut dönemin ardından emekli olacağını açıkladı. Trump, göçmenliğe karşı çıkacağını söyleyerek milliyetçi oyları kendisine çekti.
Filipinler'de 2013'te yaşanan Haiyan Tayfununun ardından 4 milyon kişi evinden oldu. Olaydan 6 ay sonra hala 200 bin kişi geçici konutlarda kalıyordu.
2017'de ABD'nin Houston şehrine vuran Harve Kasırgası sebebiyle yüz binlerce Teksaslının evi sular altında kaldı. 32 bin kişi sığınaklarda yaşamak zorunda kaldı. Toplamda 100 milyar Dolar'lık zarar oluştu.
İklim değişikliğinin, dünyanın en fakir bölgelerini en sert şekilde vurması bekleniyor. Araştırmacılar Sahra Altı Afrika'da uzun süreli kuraklık ve aşırı sıcaklar nedeniyle, önümüzdeki yıllarda kuzeye doğru kitlesel göçlerin gerçekleşeceğini düşünüyor.