İsrail'in 1967'de Batı Şeria, Doğu Kudüs, Gazze Şeridi, Sina Yarımadası ve Golan Tepeleri'ni işgal etmesiyle sonuçlanan 6 Gün Savaşı'nın başladığı "Nekse"yi anmak için Gazze sınırına giden Heysem, İsrail askerlerinin orantısız güç kullanarak yaptığı müdahale sonucu sağ çıktığı evine şehit olarak geri döndü.
Oğlunun giyemediği bayramlık ayakkabılara ve geride bıraktığı eşyalarına bakarak ağlayan anne Vurud el-Cemel (35), Heysem istememesine rağmen bu bayramda giymeleri için 3 oğluna ayakkabı aldığını anlattı.
YENi AYAKKABILARININ ARKADAŞINA VERİLMESİNİ VASİYET ETTİ
Anne Cemel, daha sonra gösterilere katılma konusunda ısrarcı olan oğlu Heysem'in cuma günkü eylemlerde şehit edilme ihtimalini düşünerek ayakkabılarının arkadaşına verilmesi vasiyetinde bulunduğunu dile getirdi.
Heysem'in futbolu çok sevdiğini, evlerinin önündeki ara sokakta arkadaşlarıyla oynadığını ifade eden acılı anne, ondan geriye kalan topu görünce gözyaşlarına hakim olamadığını belirtti.
KÜÇÜK KARDEŞİ HALA ABİSİNİ BEKLİYOR
Anne Cemel, gösteriye gitmeden önce 6 yaşındaki kardeşi Rahef ile kumdan şekiller yaptıklarını, kardeşinin oyunlarını tamamlamak için hala abisini beklediğini söyledi.
Eyleme gitmeden önce de kendisinden geri dönemezse üzülmemesini istediğini aktaran anne Cemel, "İçim hiç rahat değildi. Vakit ikindi olunca dayanamadım, Heysem'i alıp dönmek için sınıra gittim. Oraya vardığımda karnından yaralandığını ve hastaneye götürüldüğünü söylediler. Hastaneye koştum. Yoğun bakım odasına almışlar. Son nefeslerini veriyordu." ifadelerini kullandı.
"GÜNAHI NEYDİ?"
Heysem'in eğitim hayatında da çok başarılı olduğunu, arkadaşları tarafından sevildiğini belirten Cemel, "Oğlumun günahı neydi? Hangi suçu işlemişti? Anne olarak oğlum büyüdü deyip seviniyordum. Ama işgalciler onu benden çaldı. Bir daha geri dönemeyecek." diyerek gözyaşları içinde sitem etti.
Anne Cemel, oğlunun acısına rağmen "Büyük Dönüş Yürüyüşü" eylemlerine katılmayı sürdüreceklerini kaydetti.
"BEDELİ NE OLURSA OLSUN DÖNÜŞ HAKIMIZI TALEP EDECEĞİZ"
Heysem'in dedesi Adnan Ebu Lubde (65), torunu Heysem'in her gün kendisini ziyaret eden bazen de onda geceleyen bir çocuk olduğunu söyledi.
Torununa hep güvenli yerlerde durmasını, sınıra yaklaşmamasını öğütlediğini aktaran Ebu Lubde, "Çünkü işgal rejimi, büyük küçük, kadın erkek, ilk yardım ekibi ya da gazeteci ayırt etmiyor. Çocuklarımızı öldürüyor. Ama bedeli ne olursa olsun dönüş hakkımızı talep etmeye devam edeceğiz." diye konuştu.