Karadaği, AA muhabirine Irak Kürt Böglesel Yönetimi'nin (IKBY) Süleymaniye kentindeki çalışma ofisinde, Türkiye'nin güçlü ivme kazanma potansiyeli ile Avrupa ülkelerinin buna sert tepki göstermesi ve Irak'taki Sünnilerin geleceği hakkında açıklamalarda bulundu.
Halk oylamasıyla yapılacak anayasa değişikliğinin Türkiye'yi çok daha yüksek seviyelere taşıyacağı kanaatinde olduğunu belirten Karadaği, son 15 yıldır Türkiye halkının seçimlerde hep doğru karar verdiğini ifade etti.
Anayasa değişikliğinin özellikle böyle bir süreçte Türkiye için hayati öneme haiz olduğunu dile getiren Karadaği, bunun Türkiye için çok faydalı olacağına inandığını söyledi.
Türkiye'nin mevcut parlamenter sistemde bile özellikle son 15 yıl içerisinde önemli adımlar attığının altını çizen Karadaği şunları söyledi:
"Parlamenter sistemin gölgesinde birçok zorluğa rağmen, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Türkiye ve dünya için özellikle ekonomi alanında toplumun kalkındırılması meselesinde önemli başarılara imza attı. Hazırlanan değişiklik planları uygulamaya konulması halinde, Türkiye büyük bir ivme kazanacaktır."
Türkiye'nin güçlenmesi, İslam alemi için büyük bir kazançtır diyen Karadaği, bu konuda şunları söyledi:
"Türkiye'nin İslam alemi veya Arap dünyasının liderliğini yapmak için birileriyle yarışma içerisinde değil. Tam tersine Türkiye İslam ve Arap dünyasına hizmet etmek istiyor. Her iki taraf da Türkiye'nin güçlü olmasından faydalanabilir. Türkiye güçlü, adaletli ve eşit olduğu sürece bu hem kendisine hem de İslam alemine büyük hizmetler sunabilir. Eğer Türkiye daha güçlü olabilirse, tüm İslam alemi ve hatta batı ülkeleri için güzel bir örnek teşkil edebilir. İslam dünyasının da bu güçlenmede önemli rolü olabilir."
Hollanda'nın referandum çalışması sırasında, Türk vatandaşlarına gösterdiği sert tepkiye de değinen Karadaği, konuşmasına şöyle devam etti:
"Dünya İslam Alimleri Birliği olarak, Hollanda başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin gösterdiği sert tepkiyi Türkiye hak etmemişti. Avrupa gibi, demokrasi, ifade ve birey özgürlüğünün olduğu yerde yasa ve kurallara göre seçim çalışması yapmak ve bunun için de çalışmak gayet normal bir durum. Özellikle Hollanda'daki iktidar partisi seçimlerde istediği oyu elde etmek için böyle bir girişimde bulundu."
"Türkiye, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nda Avrupa'ya çok yardımda bulundu." diyen Karadaği, "Almanya dahi, bugünkü güce sahip olmasında Türkiye'nin de payının olduğunu gizlemiyor. Ancak Türkiye'ye karşı yapılanların hiçbir haklı ve tutarlı yanı yok. Maalesef bu ülkeler herkese aynı mesafede eşit yaklaşmıyor. Eğer mesele Müslümanlar olduğunda farklı, Hristiyan ve Yahudiler olduğunda tamamen farklı davranıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Tüm Müslümanlara ve özellikle Türkiye halkına Avrupa'nın tutumuna karşı bir nasihatinin olduğunu söyleyen Karadaği, "Onların (Avrupa) ne yaptığına bakmayın. Bu tür olayların toplumsal olarak daha çok teşvik edici olması lazım. Teknoloji, endüstri, global ekonomi ve diğer konularda daha fazla kendimizi geliştirmemiz lazım. İleri bakıp, onlara bağlı kalmamalıyız." önerisinde bulundu.
Irak'taki terör örgütü DEAŞ'ın saldırılarından en çok etkilenip, yerinden olan milyonlarca Sünninin, birlikte hareket etmemeleri halinde kendilerini büyük bir tehlikenin beklediği uyarısında bulundu.
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Karadaği:
"Irak'taki Sünniler, birlik içerisinde olmadıkları takdirde, gelecekleri büyük tehlike içerisine girecektir. Bana göre bu süreçte Ehli Sünnet olan Kürtlerin ve Arapların Irak halkı ile biraraya gelmesi elzemdir. Mezhep değil ancak eşit yurttaş ve özgürlük hukuku üzerinde, Irak halkı için genel projelerin oluşturulması lazım. Öyle bir projenin hayata geçirilmesi gerekiyor ki, kimse kimsenin bölgesine girmesin ve herkes olduğu yerde kalmaya devam etsin. Evinden, bölgesinden olanda geri dönsün."
Son olarak Karadaği, Irak'ın tehlikeli bir süreçten geçtiğine vurgu yaparak konuşmasını şöyle tamamladı:
"Şu anda mezhep çatışmasının ağır olduğu bir süreçten geçiyoruz. Birçok ülkenin gözü, buradaki servette ve buna konmak için kolları sıvamışlar. Bu yüzden Ehli Sünnet halkın, Kürtlerin ve Arapların biraraya gelmesi, doğru düzgün bir proje ortaya koyması lazım. Kimsenin düşmanlığını yapmayacak şekilde tüm Irak'ın ortak projesi haline gelebilir. Ancak Sünnilerin bir projeye sahip olmayıp birleşmemeleri durumunda, o zaman Irak'ın geleceğinin ne kadar tehlikeli olacağını tahmin edebiliyorum."
