Dolar

32,5266

Euro

34,9114

Altın

2.425,12

Bist

9.722,09

Dünya Akciğer Günü'nde Kovid-19 vakalarında 'ciddi artış' uyarısı

Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu 2. Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Oya İtil:- 'Kovid-19, Eylül 2020 itibarıyla dünyada 25 milyondan fazla insanı etkilemiş ve yaklaşık 860 bin ölüme sebep olmuştur. Yakın gelecekte vaka ve ölüm sayılarında hızlı bir artış beklenmektedir'

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-09-25 12:15:13

Dünya Akciğer Günü'nde Kovid-19 vakalarında 'ciddi artış' uyarısı
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu 2. Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Oya İtil, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında, vaka ve ölüm sayılarında yakın gelecekte hızlı bir artış beklendiğini ifade etti.

Prof. Dr. Oya İtil, 25 Eylül 2020 Dünya Akciğer Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, solunum sistemi hastalıklarının, önemli oranda sağlık yüküne yol açtığını belirtti.

Türkiye'de solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölümlerin, tüm ölüm nedenlerinin yüzde 13'ünden sorumlu olduğuna işaret eden İtil, yeni tip koronavirüs enfeksiyonunun, solunum yolu virüslerinin ne kadar ölümcül olabileceğini tüm dünyaya gösterdiğinin altını çizdi.

Viral solunum yolu enfeksiyonlarının hızla yayılım göstererek, epidemi ve pandemilere sebep olabildiğini ifade eden Prof. Dr. Oya İtil, "Kovid-19, Eylül 2020 itibarıyla dünyada 25 milyondan fazla insanı etkilemiş ve yaklaşık 860 bin ölüme sebep olmuştur. Yakın gelecekte vaka ve ölüm sayılarında hızlı bir artış beklenmektedir." ifadelerini kullandı.

Bir solunum yolu enfeksiyonu olan Kovid-19'un tüm vücudu etkileyebildiğini vurgulayan Prof. Dr. İtil, şunları kaydetti:

"Kovid-19 ile ilişkili en sık izlenen yakınmalar ateş, kuru öksürük, nefes darlığı ve halsizliktir. Yaygın vücut ağrısı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, konjonktivit, boğaz ağrısı, ishal, tat ve koku algısı kaybı, parmaklarda renk değişimi gibi diğer yakınmalar daha az sıklıkla izlenmektedir. Hastaların yakınmaları genellikle hafiftir ve yavaş yavaş artış gösterir. Bazı hastalar enfekte olmalarına rağmen çok hafif semptomlar gösterebilmektedir. Hastaların çoğunluğu (Yüzde 80) hastane yatışı gerekmeden Kovid-19 geçirmektedir. Kovid-19 geçiren 5 hastadan 1'inde ciddi hastalık ve nefes darlığı izlenmektedir. İyileşen hastaların yüzde 15'inde yakınmaların sebat edebildiği gösterilmiştir."

Maske takılmasının virüsün yayılımını azaltmak için en etkili yöntemlerden olduğunu hatırlatan Prof. Dr. İtil, ayrıca ellerin düzenli olarak su, sabun veya alkol bazlı dezenfektan ile temizlenmesini ve kalabalık ortamlardan uzak durulmasını önerdi.

- "Verem tüm dünyada en ölümcül bulaşıcı hastalık"

Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurdan Köktürk de solunum yolu hastalıkları arasında önemli bir yer tutan verem hakkında bilgi verdi.

Veremin tüm dünyada "en ölümcül bulaşıcı hastalık" olduğunu ifade eden Köktürk, "Her yıl 1,4 milyon kişi verem nedeniyle ölmekte ve yılda 10,4 milyon kişi vereme yakalanmaktadır. Verem Savaşı 2019 Raporu'na göre ülkemizde 2017 yılı verem insidansı yüz binde 14,6 bulunmuştur." bilgisini verdi.

Dünyada her yıl 10 milyon yeni verem vakası ve 1,5 milyon verem nedenli ölüm kaydedildiğini belirten Prof. Dr. Nurdan Köktürk, "Verem nedenli ölümler sıklıkla 5 yaş altı çocuklarda ve 20-35 yaş erişkinlerde görülmektedir. Bu ölümlerin yüzde 95'i düşük ve orta gelir düzeyli ülkelerde izlenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Veremin, HIV ile enfekte hastaların önde gelen ölüm sebeplerinden olduğuna işaret eden Köktürk, HIV hastalarında 2017 yılında kaydedilen ölümlerin yüzde 30'unun verem ile ilişkilendirildiğini bildirdi.

İlaç dirençli verem vakalarının giderek önem kazandığını ve etkin ilaçlara ulaşımın yüksek maliyet nedeniyle sınırlı kaldığını ifade eden Prof. Dr. Köktürk, şunları kaydetti:

"Yeni tüberküloz ilaçlarının araştırılması ve geliştirilmesinde yaşanacak 5 yıllık gecikme nedeniyle 2030 yılı itibarıyla 13,9 milyon insanın verem hastası olması ve 2 milyon verem nedenli ölüm ile sonuçlanması öngörülmektedir. Kronik hastalıklar, vücudun savunma sistemini zayıflatan durumlar ve verem hastası ile yakın temas, hastalık için risk oluşturmaktadır. Verem, erken tanı ve 6 ay süreli uygun tedavi ile tedavisi mümkün bir hastalıktır. Ancak ilaç kullanımına uyulmaması, ilaca dirençli verem mikrobunun gelişmesine sebep olabilmektedir. Dirençli verem tedavisi güç olmakla birlikte diğer bireyler için de risk yaratmaktadır. Bu sebeple verem tedavisinin doğrudan gözetim altında uygulanması önerilmektedir."

- "2 yaş altı ve 65 yaş üstü ölümlerin yüzde 80'inden zatürre sorumlu"

Zatürrenin de çocuklar ve yaşlılarda önde gelen ölüm sebeplerinden olduğuna değinen Prof. Dr. Köktürk, dünyada her yıl yaklaşık 700 bin çocuğun zatürre nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirdi.

Çocuklarda 2 yaş altı ve 65 yaş üstü erişkinlerde ölümlerin yüzde 80'inden zatürrenin sorumlu olduğunu belirten Köktürk, yaş, sigara kullanımı, kronik hastalıklar ve vücudun savunma sistemini zayıflatan durumların zatürre için risk yarattığını kaydetti.

Dünya Akciğer Günü'nün amacının solunum hastalıkları hakkında farkındalık yaratma, solunum hastalıklarını önleme ve kontrol stratejilerini önceleme konularının, küresel halk sağlığı hedefleri arasına alınmasını sağlamak olduğunu belirten Prof. Dr. Köktürk, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Türk Toraks Derneği olarak temel amacımız, ulusal akciğer sağlığını geliştirmektir. Bu nedenle bölgesel ve küresel kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak konunun öneminin anlaşılmasını, devamında koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmesini desteklemekteyiz. Dünya Akciğer Günü vesilesiyle ulusal düzeyde akciğer sağlığını korumak yönünde farkındalığın artmasına katkı sunmayı hedeflemekteyiz."


Haber Ara