Diyarbakır denilince son günlerde şüphesiz ilk akla gelen Sur ilçesidir.
Sur içi tarihinin binlerce yıllık geçmişi var.
Bu tarihi doku içinde Diyarbakır evleri, surları, camiler, kervansaraylar, havralar, kiliseler ve müzeler yer alıyor.
Çin Seddi'nden sonra dünyanın en uzun zamanına ve bütün yıpratıcı koşullarına rağmen ayakta durabilecek kadar sağlam ve dünya kültür mirası olarak kabul edilen Diyarbakır Surları, Sur ilçe merkezini çevrelemektedir.
HENDEK VE BARİKATLARLA GELEN MAĞDURİYET
Kasım ayı sonlarında hendek ve barikatlarla başlayan terör neticesinde 2 Aralık'tan itibaren uygulanan sokağa çıkma yasağıyla beraber sivil halk, can korkusuyla bölgeyi terk etmektedir.
Kışın ortasında yaklaşık 20 binin üzerinde insan çoluk çocuk evlerinden çıkarak kimi akrabalarının yanına kimi de ev tutarak başka mahallelere yani daha güvenli bölgelere taşınmaktadır.
Hasar gören, yıkılan evler, camiler, işyerleri ve aylarca dükkanlarını açamayan esnafın durumu insani yardımı muhtaç kılmıştır. İhtiyaç halinde olan bölge insanı maddi ve manevi olarak desteklenmelidir.
BÜTÜN KURULUŞLAR KOORDİNELİ ÇALIŞMALI
Bölge halkının yaşanan hendek, barikat teröründen ciddi manada zarar gördüğü ve bu mağduriyetlerin el birliğiyle giderilmesi için 116 tane Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşlarımızın (STK) başlattığı yardım faaliyetlerinin desteklenmesi çok önemlidir.
1 Ocak 2016 tarihinde Sur'daki Muhacirlere Ensar Olalım kampanyasıyla Sur'da hendek, barikat teröründe mağdur olan halkın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Diyarbakır İslami STK'larımızın, Türkiye'nin bütün illerindeki sivil toplum kuruluşlarımızdan, belediyelerden ve Kızılay'dan yardım beklentisi var.
Bütün bu kurumlarla birlikte koordineli olarak Sur halkının yaralarını sarmaya devam etmemiz gerekiyor.
PANSUMAN TEDBİRLER
Evini terk etmek zorunda kalan insanlarımızın kira, gıda, acil ihtiyaç malzemeleri, sigorta primleri ve fatura ödemeleri gibi ihtiyaçlarının karşılanması pansuman tedbirler olarak göze çarpıyor.
Bu noktada devletin ilgili kurumları ve bakanlıkların almış olduğu yardım kararları var.
Sur'un maddi, fiziki ve sosyal yaralarını el birliği ile saracağız. Saracak gücümüz de çok şükür var.
Bölgenin manevi moral değerlerinin güçlendirilmesi de çok önemlidir.
Bu konuda Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in böyle bir atmosferde bölgede Cuma namazında hutbe okuması ayrıca çok faydalı ve yerinde bir karardır.
Sur'da mağdur olan halkımıza gereken maddi ve manevi desteği ihmal etmememiz gereken bir süreç yaşıyoruz.
