Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelesindeki normalleşme sürecinde sunduğu güvenli turizm hizmetlerinin anlatıldığı "Yeniden Keşfet" tanıtım etkinliği kapsamında Antalya'da basın toplantısı düzenledi.
Bir gazetecinin, "Türkiye'nin Irak'la olan ilişkilerine ilişkin düşüncelerini" sorması üzerine Çavuşoğlu, Irak'ın birçok farklı sorunla karşı karşıya kaldığını belirtti.
DEAŞ terör örgütünün işgaline maruz kaldıktan sonra Irak'a güçlü destek verdiklerini anlatan Bakan Çavuşoğlu, "Askerlerimizi bu örgüte karşı Suriye'de sahaya sürdük. 4 binden fazla teröristi etkisiz hale getirdik. Irak'ta sonrasında bazı karışıklıklar oldu. Biz istikrarlı bir Irak istiyoruz. Kuzeyde yine referandum girişimi oldu. Irak'ın sınır ve toprak bütünlüğü bizim için önemli. Kuzey Irak'taki Türk kardeşlerimizle de ilişkilerimiz çok iyi. Anayasal haklarından faydalanması önemli. Irak'ın yeniden inşası için 5 milyar dolar kredi taahhüdünde bulunduk. Irak'ın inşasında önemli projelerde bunu kullanacağız. Kuzey'den Basra'ya kadar otoban ve raylı sistemlerin inşa edilmesi, sınır kapılarının açılması gibi projelerde." diye konuştu.
Irak'taki en önemli konulardan birinin su yönetimi olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, bu konuda biraz eksiklik gördüklerini aktardı.
"Su fazla oluyor Türkiye suçlanıyor, eksik oluyor yine Türkiye suçlanıyor." diyen Çavuşoğlu, Irak ile bu konuda da önemli projeleri hayata geçireceklerini bildirdi.
Irak'taki istikrarsızlıktan terör örgütlerinin faydalandığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Sincar bölgesindeki Yezidi kardeşlerimiz eskiden DEAŞ'tan çekiyordu şimdi PKK'dan şikayetçiler. Önceden DAEŞ şimdi de PKK zulüm ediyor." ifadelerini kullandı.
- "Tüm Akdeniz ülkeleriyle iş birliğine hazırız"
Doğu Akdeniz'i iş birliği alanı olarak gördüklerini anlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Daha düne kadar Türkiye'yi dışlama çabaları ön plandaydı. Türkiye dar bir alana hapsetmemeye yönelik uyarıları da dikkate alan olmadı. Cumhurbaşkanımız Londra'da ve geçen sene New York'ta Miçotakis'e 'Gelin beraber Doğu Akdeniz'de Ege'de sorunları çözelim, iş birliği yapalım. Paylaşalım.' teklifinde bulundu. Dışişleri Bakanları olarak bizleri görevlendirdi. Yakın arkadaşım olan Nikos Dendias ile bir araya geldim. Bana 'Biz bunlara hazır değiliz" dedi. 'Neden?' diye sorduğumda 'Türkiye ile iş birliği yapmayın kamuoyu baskısı.' dedi. Diplomaside bir tabir var. Tango için iki kişiye ihtiyaç var. Tek kişi ile olmaz. Bir tarafın istemesi yetmez. Yunanistan'ın da hazır olması lazım. Neden Türkiye'yi dışlamaya çalışıyorsunuz? Niye Kıbrıs Türk halkının haklarını yok saymaya çalışıyorsunuz? Rum kesimi hariç (KKTC ile halletmesi lazım sorunlarını) tüm Akdeniz ülkeleriyle, siyasi ilişkilerimiz göreceli zayıf ya da kötü olanlarla da bu konuda iş birliğine hazırız. Paylaşmayı öğrenmeliyiz."
- Libya'daki iç karışıklıklar
Libya'da meşru hükümetin sahada güçlendiğine işaret eden Çavuşoğlu, geçmişte ateşkes ve siyasi sürece odaklanma konusunda BM çatısı altında çabaları olduğunu, Rusya ile İstanbul ve Moskova'da girişimlerde bulunduklarını hatırlattı.
Berlin Konferansı'nın hazırlık aşamasında her toplantıda bulunduklarını ve katkı sağladıklarını aktaran Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Berlin Konferansı'nın başarılı olması için Türkiye önemli bir rol üstlendi. Ondan sonra da çabalarımıza devam ettik. Bir tarafta meşru yönetim diğer tarafta darbeci, korsan bir kişi. Kimileri Libya'yı bölmekten bahsetti. Biz buna karşıyız. Bazıları enerji kaynakları için orada. Biz buna da karşıyız. Elbette o enerji kaynakları Libya halkının yararına değerlendirilmeli. Buna destek veriyoruz. Önümüzdeki süreçte yine gerek Rusya gerek ABD ile diğer ülkelerle ikili, üçlü düzeyde en önemlisi BM çatısı altında bu çabalarımızı sürdürmemiz lazım. En son Libya ziyaretimizin de amacı buydu. Hem desteğimizi yinelemek ve göstermek hem de bundan sonra atılacak adımları değerlendirmekti. Komşu ülkelerle görüşüyoruz. Tunus ve Cezayir'i ziyaret ettik. O ülkeler için Libya'nın istikrarı ve huzuru hayati derecede önemli. Güney ülkeleri için de bu geçerli. Çad, Sudan için. Mısır için de çok önemli. Mısır ile ilişkilerimiz bu düzeyde diye onu görmezden gelemeyiz. Bu önemliyse o zaman yapıcı politikalar izlemek lazım. Mısır ve bazı ülkelerin tutumu yanlıştı. Bundan sonra düzeltebilirler mi? İnşallah düzelir ve hep birlikte Libya'yı ayağa kaldırırız."
- Azerbaycan'ın işgal altındaki toprakları
Karabağ sorunu ve Azerbaycan'ın işgal edilmiş diğer bölgelerinin Azerbaycan'ın sınır ve toprak bütünlüğü çerçevesinde çözümünden yana olduklarını kaydeden Çavuşoğlu, bu yerlerin Azerbaycan'ın toprakları olduğunu vurguladı.
Çözüme kavuşması gereken bu sorunla ilgili bazı önerileri bulunduğunu anlatan Çavuşoğlu, şu görüşlerini paylaştı:
"Azerbaycan esneklik de gösterdi esasen. Ama Ermenistan bu esnekliğe yanaşmadı. Karabağ'da sözde bir seçim yaptılar. Uluslararası camia bu seçimi tanımadığını söyledi. Ermenistan'ın bu tür provokasyonlara tevessül etme yerine bu sorunun barışçıl bir şekilde çözümüne yanaşması gerekiyor. Biz her konuda olduğu gibi Azerbaycan'ın işgal edilmiş toprakları ve Karabağ meselesinde de kardeş Azerbaycan'ın yanındayız. Bundan sonra da yanında olacağız."
(Bitti)
