Dolar

32,5967

Euro

34,8303

Altın

2.503,68

Bist

9.460,67

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'Sahada da taviz vermeyeceğiz, masada da taviz vermeyeceğiz'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin İdlib konusundaki kararlığının devam edeceğini belirterek, 'Sahada da taviz vermeyeceğiz, masada da taviz vermeyeceğiz. Artık bu süreçten de geri dönmek olmaz ve Suriye'nin istikrarı ve huzuru için gereken adımları hem sahada hem masada atmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin de kanı yerde kalmadı, kalmayacak bunun hesabını da sormaya devam edeceğiz' dedi.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-02-29 20:28:24

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: 'Sahada da taviz vermeyeceğiz, masada da taviz vermeyeceğiz'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin İdlib konusundaki kararlığının devam edeceğini belirterek, "Sahada da taviz vermeyeceğiz, masada da taviz vermeyeceğiz. Artık bu süreçten de geri dönmek olmaz ve Suriye'nin istikrarı ve huzuru için gereken adımları hem sahada hem masada atmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin de kanı yerde kalmadı, kalmayacak bunun hesabını da sormaya devam edeceğiz" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarını gerçekleştirmek üzere geldiği Katar'ın başkenti Doha'da, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ve alınan davet üzerine Afganistan'a barışı getirme ateşkes anlaşmasının imzalanması törenine geldiğini ifade ederek, "Afganistan'da kalıcı bir barışın sağlanması konusunda Türkiye olarak bugüne kadar güçlü destek verdik, bugünden sonra da bu sürecin başarılı bir şekilde devam etmesi ve kalıcı bir ateşkesin ve barışın tesis edilmesi konusunda üzerimize düşeni yapacağız. Afganistan'ın istikrarı ve ekonomik kalkınması konusunda da zaten Türkiye bugüne kadar önemli destekler vermişti, bundan sonra da buna benzer, eğitim dahil desteğimizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

"2 bin 100'den fazla rejim unsurunu bugüne kadar etkisiz hale getirdik"

İdlib'de yaşanan son gelişmelere değinen Bakan Çavuşoğlu, "İdlib'te rejimin ve destekçilerinin saldırılarının artmasından dolayı, bir buçuk milyon insan evinden ve şehrinden zorla gönderildi. Bunların önemli bir kısmı bizim sınırlarımıza geldi. Bizim İdlib muhtırasını, mutabakatını uygulama konusunda bugüne kadar çabalarımız ortada. Bu çabalarımız maalesef karşı tarafın uymaması sebebiyle istediğimiz noktaya İdlib'te gelemedik. Çabalarımızın bir neticesi olmadı. Ve bu süreçte özellikle bizim gözlem noktalarımıza da taciz oldu ve dolayısıyla biz tabii ki gözlem noktalarımızın korunması konusunda da takviyeye ihtiyaç vardı, bu takviyeyi de yaptık. Diğer taraftan bu saldırganlığın kesinlikle durdurulması gerekiyor. Rejimin kalleşçe saldırısı sonucunda 34 şehidimiz var. Allah'tan rahmet diliyoruz şehitlerimize, yakınlarına ve milletimize sabırlar diliyoruz. Fakat bu saldırılar bizim kararlılığımızdan bizi vazgeçirmez, geçirmeyecek de. Bu kararlılığımız daha da güçlendi. Gereken cevabı verdik, veriyoruz." şeklinde konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı ve kalmayacak da, devam edeceğiz ve rejimin sahadaki unsurlarını hedef aldık. Sayın Cumhurbaşkanımız bugün rakamları aldı. Genelkurmay Başkanımız ve Milli Savunma Bakanımız rakamları paylaşıyorlar. 2 bin 100'den fazla rejim unsurunu bugüne kadar etkisiz hale getirdik ve 100'e yakın tank, aynı şekilde helikopter, sahadaki unsurlar, varil bombası yaptıkları yine kimyasal, fabrika demeyelim de atölyeler diyelim, buna benzer birimlerin hepsini hedef alıyoruz. Bundan sonra kararlılığımız sürecek. İki konuda kararlılığımız güçlü bir şekilde devam edecek. Birincisi sahada rejimin saldırganlığını durdurmak, ikincisi de İdlib'de kalıcı ve bağlayıcı bir ateşkesi tesis etmek. Hem sahada hem masada ne gerekiyorsa bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz."

"Uluslararası toplumun da daha duyarlı olması gerekiyor"

Bakan Çavuşoğlu, NATO ve uluslararası toplumun rolüne ilişkin yaptığı açıklamada, "Diğer taraftan Rusya'yla yine görüşmeleri sürdürüyoruz ve bizim bu görüşmelerde ortaya koyduğumuz görüşler, tutum kağıtla belgeyle de paylaşıldı. Ve önümüzdeki biliyorsunuz, Mart'ın ilk haftasında da Sayın Cumhurbaşkanımızla Putin'in bir görüşmesi olacak ve tüm şartları bu anlamda zorlayacağız. Uluslararası toplumun da daha duyarlı olması gerekiyor. NATO'ya teşekkür ediyoruz hemen acil bir şekilde toplandı hatta Jens Stoltenberg, Afganistan'a gidecekti, gitmeden önce bu toplantıyı gerçekleştirdi, başkanlık etti ve ondan sonra Afganistan'a hareket etti ve NATO'dan beklentilerimizi de açık bir şekilde NATO'yla paylaştık. Stoltenberg de basın toplantısında zaten bunları açıkladı. Diğer taraftan rejimin saldırganlığının durdurulması, destekçilerinin de tabii, Rusya destek veriyor rejime açıkça, bu sır değil. Ve çok değişik burada silahlı gruplar da sağdan soldan getiriliyor onları da zaten sizler de görüyorsunuz. Bu saldırganlığı durdurmazsak Türkiye sınırlarına 3 milyon insan gelecek, şimdi biz 3 milyon insan bize gelirse o 3 milyon insan Avrupa'ya gidecek dediğimiz zaman 'Türkiye bizi tehdit mi ediyor?' diyorlar. Hayır, biz bugüne kadar bu yükü yalnız çektik, gelen destekler ortada. Maalesef hep oyalamaca hep oyalamaca. Avrupa Birliği ise sözünü kısmen tutabildi, sadece kısmen, yüzde 10'unu ancak tutabildi toplamda, tüm vaatlerinden bahsedecek olursak." dedi.

"Diğer taraftan Türkiye'de bu sosyal bir konu, aynı zamanda bizim üzerimize ekonomik bir yük." diyen Çavuşoğlu, "Bu işin insani boyutu var. Neden her şeyi Türkiye'den yapmasını bekliyorsunuz. Rejimi biz durduracağız, Anayasa komisyonunu biz kuruyoruz. Tamam biz komşu ülke olarak üzerimize yapıyoruz, bundan sonra da yapacağız. Ama artık uluslararası toplumunda bu konuda çok daha duyarlı olması gerekiyor. Ve özellikle şehitlerimizden sonra Sayın Cumhurbaşkanımız birçok liderle görüştü, Trump dahil Merkel dahil. Çok sayıda Dışişleri Bakanıyla akşamdan bu yana görüştük. Uluslararası örgütlerin temsilcileri, halen görüşüyoruz, önümüzdeki hafta gelecekler var, bazı bakanlar gelecek, bazı başbakanlar devlet ve hükümet başkanları gelmek istediklerini söylediler. Yani bu konu çok hassas bir konu. Biz bu alanda kararlılığımızı devam ettireceğiz milletimiz de müsterih olsun. Sahada da taviz vermeyeceğiz, masada da taviz vermeyeceğiz. Artık bu süreçten de geri dönmek olmaz ve Suriye'nin istikrarı ve huzuru için gereken adımları hem sahada hem masada atmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin de kanı yerde kalmadı, kalmayacak bunun hesabını da sormaya devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.

"NATO üyesi ülkeler de gereğini yapmalıdır"

Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Dün akşam Sayın Cumhurbaşkanımızla, Başkan Trump bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiler. Daha önce de Amerika'dan Savunma Bakanı, yine Dışişleri Bakanı Pompeo, Türkiye'ye destek açıklamaları yaptılar. Esasen bizim NATO'dan taleplerimize baktığımız zaman bazıları NATO'nun doğrudan birimleriyle karşılayabileceği talepler bazıları da müttefiklerin karşılayabileceği talepler. Amerika'nın özellikle bu Patriot konusunda, şuanda sadece İspanya'nın Patriotları bizim topraklarımızda, Adana'da, daha önce Gaziantep'te vardı. Bunları geri gönderebilirler. Şimdi hava savunma sistemine de ihtiyacımız var. Gereğini yapıyoruz ama ihtiyaç da ortada. Diğer taraftan istihbarat paylaşımı konusunda daha önce PKK ile mücadelede Kuzey Irak'ta istihbarat paylaşımı var ve bununla ilgili gerekli tesisat var. Yine Akdeniz'de bazı birimler var, bunlar, NATO çatısı altında. Yani burada özellikle NATO müttefiki olan Türkiye'nin bu rejimin saldırganlığı karşısında müttefikler ve NATO tarafından da desteklenmesi lazım. Biz zayıf olduğumuzdan değil, gereğini yapıyoruz ama NATO'nun da kuruluş amacı budur, bugün NATO'nun ayakta olmasının amacı da budur ve müttefiklerin böyle bir sınamayla ya da tehditle karşı karşıya kaldığı durumda NATO ve NATO üyesi ülkeler de gereğini yapmalıdır."

Bakan Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile yaptığı görüşmeye değinerek, "Dün akşam Sayın Cumhurbaşkanımızla Trump'ın telefon görüşmesinde ele aldığı konuları biraz önce görüştüğüm Mike Pompeo'yla da değerlendirdik, takibini yaptık. Önümüzdeki günlerde yine temasta olacağız ve Washington'a döndükten sonra bazı kendi içlerinde temasları görüşmeleri olacak, ondan sonra yine bir değerlendirme yapacağız. Aynı şekilde birkaç gün içinde yine Trump, Sayın Cumhurbaşkanımızı da arayabileceğini söylemişti. Zaten sürekli birbirleriyle telefonda görüşüyorlar" ifadelerini kullandı.

Haber Ara