Bakan Çavuşoğlu, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinde (AESOB) esnaf temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.
Çavuşoğlu, Türk dış politikasını ellerinden geldiği kadar dünyanın her yerinde görünür kılmaya çalıştıklarını, bu çerçevede çok yönlü ve proaktif bir dış politika izlediklerini söyledi.
Türkiye'nin dış politikasının sadece komşularla veya Avrupa ülkeleriyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, Asya'dan Afrika'ya, Latin Amerika ülkelerinden Karayipler'e kadar dünyanın her yerinde var olduklarını kaydetti.
Çok yönlü dış politikanın ekonomiye, ihracata ve ticarete yansımasının çok iyi olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, komşularla ticaretin 13 milyar dolardan 95 milyar dolara, Afrika ile ticaretin 2,9 milyar dolardan 23 milyar dolara, Asya ülkeleriyle ticaretin 25 milyar dolardan 50 milyar dolara çıktığını dile getirdi.
Çok yönlü dış politikanın ticaret eksenli gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, ekonomik anlamda gücü bulunmayan ülkenin istikrarını devam ettiremeyeceğini söyledi.
Bir taraftan ikili ticaret anlaşmaları yapıldığını, bir taraftan vizelerin, ulaşımdaki engellerin kaldırıldığını anlatan Çavuşoğlu, "Bu tedbirler alınmasaydı yanı başımızda Avrupa'daki ekonomik krizden, Suriye krizinden, batmak üzere olan Yunanistan ekonomisinden büyük bir şekilde etkilenirdik" diye konuştu.
- Dünyada saygın Türkiye
Yunanistan'la üç toplantıda çoğu ekonomi konularıyla ilgili olmak üzere 50'nin üzerinde anlaşma imzalandığını, Afrika'nın dünyadaki üç stratejik ortağından birinin Türkiye olduğunu belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı olarak gururla söyleyebilirim ki dünyanın neresine gidersek gidelim, hangi toplantıya katılırsak katılalım, 'Türkiye ne diyor, ne diyecek', herkes ona bakıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı konuşmaya başladığı zaman salondan çıt bile çıkmıyor. Bizim ağzımızdan çıkacak her cümle, her kelime çok önemli. Dün Paris'teki DAEŞ ile Mücadele Toplantısı'nda yaptığımız konuşmada da öyle. 3-4 gün önce İslam İşbirliği Toplantısı'nda yaptığımız konuşmada da öyle. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın herhangi bir toplantıda yaptığı konuşmada da öyle. Eskiden biz 'başkası ne diyor' diye bakardık, şimdi 'Türkiye ne diyecek' diye bakılıyor. Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir toplantı sonuca ulaşamaz."
Çavuşoğlu, Türkiye'nin hem gücü hem adaletli hem de objektif ve dengeli yaklaşımıyla dünyada saygın ülkeler arasında yerini aldığını kaydetti.
- G-20 Liderler Zirvesi
Kasım ayında yapılacak G-20 Liderler Zirvesi'nin Antalya'da gerçekleştirileceğini hatırlatan Çavuşoğlu, dünyanın en zengin 20 ülkesine şu anda Türkiye'nin başkanlık yaptığını dile getirdi.
Bundan 14-15 sene önce bir milyar dolar borç için IMF kapısında bekleyen Türkiye'den bugün dünyanın en zengin 20 ülkesine başkanlık eden bir Türkiye'ye gelindiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Türkiye seçimle başkan oldu, alfabetik sıra geldiği için değil. Bizden sonra da Çin G-20'nin başkanlığını yapacak" ifadesini kullandı.
G-20 Liderler Zirvesi'nin kentte yapılmasının Antalya için bulunmaz bir tanıtım fırsatı olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, zirve için yaklaşık 14 bin kişi ile ülke liderlerinin Antalya'ya geleceğini, bu nedenle Belek bölgesinde 30 otelin şimdiden kırmızı çizgiye alındığını bildirdi.
Bakan Çavuşoğlu, "Oteller 10 gün boyunca başka bir misafir almayacak. Sadece 4 bin gazeteci gelecek. Antalya için iyi bir tanıtım olacak" diye konuştu.
Türkiye'nin önümüzdeki yıl da İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanlığını yapacağını dile getiren Çavuşoğlu, yapılacak zirve ile 57 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının İstanbul'da ağırlanacağını anlattı.
Türkiye'nin Medeniyetler İttifakı, Barış İçin Arabulucuk ve terörle mücadele konularında da eş başkanlık görevleri bulunduğunun altını çizen Çavuşoğlu, bu kadar çok yönlü ve proaktif dış politikanın temelinde ekonomi olduğunu vurguladı.
- Dış ülkelere insani ve kalkınma yardımları
Bakan Çavuşoğlu, yoğun dış politika içinde başka ülkelere yardımı da ihmal etmediklerini belirterek, Türkiye'nin 1,7 milyar dolarlık insani yardım ile ABD ve İngiltere'den sonra dünyada üçüncü sırada bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin kalkınma yardımlarının da 3,4 milyar doları aştığını ifade eden Çavuşoğlu, Afrika'dan Orta Asya'daki soydaşlara, Ortadoğu'dan Moğolistan'a kadar onlarca ülkeye yardım götürüldüğünü kaydetti.
Çavuşoğlu, "Atalarımızın bıraktığı mirasları da yeniliyoruz. Atalarımız nereye gittiyse, hangi coğrafyada bulunduysa eser bırakmış. Hepsini tek tek restore ediyoruz. Bugüne kadar 2 bin tarihi eseri restore ettirdik" dedi.
- "Allah hiçbir memleketi yönetilemeyen bir ülke ve millet yapmasın"
Dışişleri Bakanlığı görevinde dünyadaki dışişleri bakanlarının hemen hepsiyle görüştüğünü anlatan Çavuşoğlu, 9 ay içinde 350'den fazla ikili görüşme yaptığını vurguladı.
Bugün Suriye topraklarının yüzde 50'sinin bir terör örgütü tarafından işgal edildiğini, Irak'ın yüzde 30'unun DAEŞ tarafından kontrol edildiğini belirten Çavuşoğlu, "Allah hiçbir memleketi yönetilemeyen bir ülke ve millet yapmasın" diye konuştu.
- Suriye'den gelenlere yapılan yardımlar
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suriye'den gelen yaklaşık 2 milyon insana bugüne kadar 6 milyar dolar harcandı. 6 milyar dolar az mı? Siz 'bize onu kredi olarak verseydiniz, neler yapmayız' diyebilirsiniz ama biz o insanları ölüme terk edemeyiz. O insanlar savaştan, terörden, zulümden, ölümden, açlıktan kaçıyor size sığınıyor. Oradaki şartlar düzeldiği zaman geri gidecekler. Oradaki şartların da düzelmesi için çaba sarf ediyoruz."
Suriye konusunda Türkiye'nin 3-4 sene önceki tespitlerinin hepsinin çıktığının altını çizen Çavuşoğlu, 9 ay önce 60 ülkenin oluşturduğu DAEŞ karşıtı koalisyona "Bu yöntemlerle bir sonuç elde edemeyiz, daha kötü olacak" dediklerini hatırlattı.
Çavuşoğlu, Suriye meselesinin daha kararlı stratejilerle çözülebileceğini, bu konudaki tutumlarını da net bir şekilde her yerde söylediklerini bildirdi.
- "Bizi de bugüne kadar Suriye'ye çevirmek isteyenler çok oldu"
İstikrar sayesinde bugün dünyada güçlü bir Türkiye'nin var olduğunu anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bizi de bugüne kadar Suriye'ye çevirmek isteyenler çok oldu. Çok girişimler oldu, Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimleri, şimdi oluşturulan cephe... Hepsine soruyoruz 'ne istiyorsun' diye. 'Kanal İstanbul'u yapma' diyor, 'Üçüncü havalimanına gerek yok' diyor, 'Üçüncü köprüyü durdur' diyor, 'Marmaray'ı yaptın ama diğer tüp geçitleri yapma' diyor. Ona gerek yok, buna gerek yok. Türkiye için ne kadar faydalı, büyük proje varsa bunların durmasını istiyorlar. İstanbul'a üçüncü havalimanının kime, ne zararı var. Bunları güçlü bir ekonomi sayesinde yapıyoruz. 15 sene önce bana deselerdi 'tüm bunları bir gün Türkiye yapacak' ben de inanmazdım. Bizim potansiyelimiz daha iyisini yapmaya da yeter, yeter ki önümüz açılsın."
- Esnafa yapılan katkı
Bir ekonominin dinamizminin esnaf olduğunu, Türkiye'nin de en büyük yumuşak gücünün esnaf ve KOBİ'lerden geldiğini söyleyen Çavuşoğlu, esnafın da son 14 yıldır Türkiye'nin ekonomisinden, istikrarından faydalandığını ifade etti.
Çavuşoğlu, esnaf ve sanatkarın kullandığı kredi faizlerinin yüzde 47'den yüzde 4'e düştüğünü dile getirerek, "2002 yılında esnafın kullandığı 153 milyon liralık kredi hacmi 12,5 milyar liraya çıkarıldı. Esnafı rahatlatmak için yasal düzenlemeler yapıldı. Sicil kaydı tek veri tabanında toplandı. Ahilik kültürünü yaşatmak için elimizden geleni yaptık. Hazine destekli Halk Bankası kredilerinin 2002 yılında 5 bin lira olan üst limiti bugün 150 bin liraya kadar çıktı. Faiz sübvansiyon oranı da yüzde 50'ye yükseldi" diye konuştu.
Antalya'ya yapılan yatırımlar hakkında da bilgi veren Çavuşoğlu, "Gazipaşa'ya havalimanı yapılmalı" dediğinde buna bürokratların bile inanmadığını, herkesin karşı çıktığını fakat en sonunda herkesi ikna ettiğini anlattı. Çavuşoğlu, "Bir Gazipaşa Havalimanı'nı bir de Avrupa Konseyi Başkanlık seçim sürecini yazsam, best seller olur. Neticede inanırsanız başarırsınız" değerlendirmesinde bulundu.
