Dolar

32,5963

Euro

34,8549

Altın

2.496,68

Bist

9.633,32

'Dink cinayetine bilerek göz yumuldu'

Hrant Dink cinayeti davası kapsamında tanıklardan bilirkişi Yarımel, 'Dink cinayetine bilerek göz yumuldu.' dedi.

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-06-05 17:31:19

'Dink cinayetine bilerek göz yumuldu'

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstihbarat Daire Başkanlığı Personel Şube Müdürü Coşgun Çakar ve eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile Yargıtayın bozduğu ana davanın 8 sanığının da aralarında bulunduğu 35 kişinin yargılanmasına devam edildi.

Dava kapsamında, tanıklar eski Bayburt Emniyet Müdürü Burhan Gümüş ile Hrant Dink cinayetinin soruşturma aşamasında bilirkişilik yapan Levent Yarımel dinlenildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bu davanın yanı sıra FETÖ'ye yönelik diğer davalarda da tutuklu bulunan Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer ile tutuksuz sanıklar eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, polis memuru Muhittin Zenit ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen eski Bayburt Emniyet Müdürü Burhan Gümüş, Hrant Dink'in öldürüldüğü tarihte Bayburt'ta görevli olduğunu, cinayeti televizyondan öğrendiğini söyledi.

"İSTANBUL'A ÇAĞIRABİLİRLERDİ"

Bayburt'ta görevli istihbaratçı polis memuru Muhittin Zenit'i, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Trabzon Emniyet Müdürlüğü aracılığıyla İstanbul'a istediğini aktaran Gümüş, "Ortada resmi bir yazı yoktu. Muhittin Zenit'i, Celalettin Cerrah'ın İstanbul'a çağırdığını öğrendim. Ama benden Trabzon istiyor adamı, İstanbul'a gönder diye. Trabzon müdürü Reşat Altay'ı aradım, o da bana 'Gönder, uçak biletini ben alırım.' dedi. Ben de 'Yazı yazarsanız yollarım.' dedim. Yazı gelmedi, ben de adamı yollamadım." diye konuştu.

İstihbarat şubelerinin ayrı bir özelliği olduğunu anlatan Gümüş, İstihbarat Daire Başkanlığının bilgi vermek suretiyle geçici görevlendirmeyle Zenit'i İstanbul'a çağırabileceğini, bunun gerçekleşmediğini belirtti.

Bu konuyla ilgili beyanda bulunan eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay da Erhan Tuncel'in İstanbul'a gönderilmesinin ardından, Tuncel'in "Muhittin Zenit gelirse konuşurum." şeklinde beyanda bulunmasının ardından kendisinin Celalettin Cerrah tarafından arandığını, bu nedenle kendisinin Zenit'i istediğini söyledi.

"LOG KAYITLARINI İSTEDİK AMA..."

Tanık olarak dinlenilen, Hrant Dink cinayetinin soruşturma aşamasında bilirkişilik yapan Levent Yarımel de 2008'de Dursun Demirbaş ile bilirkişi olarak atandıklarını, tahkikat raporuna baktıklarında bu işi rahatlıkla çözebileceklerini düşündüklerini aktardı.

Kendilerinden önce Yunus Yazar'ın bilirkişi raporu yazdığını ancak kendisinin teknik anlamda yetersiz olduğunu, bu işlerden anlamadığı halde rapor hazırlamasının mantıksız olduğunu anlattı.

Kendisinin daha önce istihbaratta çalıştığını ifade eden Yarımel, 1992 yılından itibaren tutulan ve personelin hangi işlemleri yaptığına ilişkin bilgiyi içeren log kayıtlarını istediklerini ancak talep ettikleri hiçbir şeyi alamadıklarını kaydetti.

Eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'e log kayıtlarını istediklerini içeren talep yazısını verdiklerini söyleyen Yarımel, "Yanımda Yunus Yazar da vardı. Log kayıtlarını talep ettiğim Ramazan Akyürek bana 'Sen ne yapacaksın log kayıtlarını, bunlar bizi sıkıntıya sokar?' dedi. İstihbaratta çalışan 8 bin kişi var, hepsi suçlu değil. Ben suçlular bulunsun istediğim için istedim log bilgilerini." diye konuştu.

Akyürek'in yanından ayrıldıktan sonra kendilerinin Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız'ın aradığını söyleyen Yarımel, Yıldız'ın "Siz ne yapıyorsunuz? O yazıyı verin. Sizin yetkiniz ve hakkınız yok. Sizler karışmıyorsunuz." dediğini anlattı.

"DİNK CİNAYETİNE BİLEREK GÖZ YUMULDU"

Log kayıtlarının, İstihbarat Daire Başkanlığı ve Trabzon Emniyet Müdürlüğünün suçlu olduğunun gizlenmesi için kendilerine verilmediğini söyleyen Yarımel, "Nasıl böyle göz göre göre ölüme göz yumulabilir? Ben yıllarca yaptım bu işi. Bu işin kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Dink cinayetine bilerek göz yumuldu. Elemanı dinliyorsunuz, takip ediyorsunuz ve eylem yaptırıyorsunuz. Biz de yaptık bu işi, kimsenin burnunun kanamaması lazımdı." ifadelerini kullandı.

Yarımel, log kayıtlarının 2009 yılında bilinçli olarak silindiğini savunarak, silenlerin kendi personellerinin Dink cinayetinde neleri yaptıklarını veya yapmadıklarının görülmemesi için log kayıtlarını kaldırıldığını kaydetti.

Log kayıtlarıyla ilgili taleplerinin karşılanmamasına rağmen bilirkişi raporu hazırlamasıyla ilgili soru yöneltilen Yarımel, şöyle konuştu:

"Ergenekon ve Balyoz olaylarının yaşandığı dönemlerdi. Telefonlarım dinleniyor, eşim çocuğum tehdit edildi. Örgütün en yoğun dönemi 2011 yılıydı. Ben 10 sene görev alamadım. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ifade vermem dolayısıyla kimse benimle bir yıl konuşmadı."

Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenilmesinin ardından duruşmayı yarına erteledi.

 

Haber Ara