Dolar

32,5877

Euro

34,8539

Altın

2.496,12

Bist

9.657,76

Dilipak sordu: Bu gidiş nereye?

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü köşe yazısında Suruç'ta yaşanan intihar saldırısını ele alarak bunun sıradan bir olay olmadığını ifade etti.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-24 11:28:16

Dilipak sordu: Bu gidiş nereye?
Suruç olayının öncesinin sorgulanmasının gerektiğini belirten Dilipak, kafalardaki soru işaretlerine tek tek değindi. Dilipak'ın 'Bu gidiş nereye?' diye sorduğu yazısı şöyle; Bu gidiş nereye?
Suruç'ta yaşananların ardından tartışmalar devam ediyor.. Davutoğlu'nun teröre karşı deklarasyon çağrısı karşılıksız. Demirtaş her zamanki Demirtaş. İnandırıcılıktan uzak ve demagojik. Sıkışınca zamana ve zemine göre konuşup, sonra bildiğini okuyan, bir yandan Kandil'e öte yandan KCK'ya, adaya selam gönderen bir politikacı. Bölgeden gelen son haber Urfa'da iki polis evlerinde ölü bulundu.. Bir gün önce de bir asker çatışmada hayatını kaybetmişti, iki yaralı vardı. Bu arada; bir çok ilde olaylar devam ediyor.. SIRADAN OLAY DEĞİL Suruç olayı sıradan bir olay değil. Öncesi, sonrası var.. Hiç bir gerçek bu saldırıyı elbette meşru gösteremez. Bu gerçek olayın öncesini-sonrasını sorgulamamızı engellemez.. Sahi olay yerindeki kameralar olay anında niye çalışmıyordu? SGDF'liler parka girişte aramaya karşı çıktılar mı.. Alana giren çarşaflı kimdi ve arandı mı? O bombadan hemen önce oradan ayrılan sarışın hanım, engelli erkek kimdi. “İstihbarat zaafiyeti var” diyorlar da, MİT'in, askeri birliklerin, bölgedeki istihbarat elemanlarının eğitim kampını yer adı vererek deşifre etmeye çalışan Demirtaş'ın kendisi değil mi? MİT TIR'ları olayı da aynı konuyla ilgili değil mi idi.. Demirtaş; PKK ve kendi çevrelerindeki CIA, MOSSAD bağlantılı ajanlar konusunda neden sesini çıkartmaz.. Bu konuda Paralel Yapı, PKK, Derin Devlet birlikte çalışıyor sanki. Uluslararası koalisyona evet ama, Türkiye'nin bölgede istihbarat çalışmalarına, askeri hareketine hayır. Bunun anlamı ne! Uluslararası koalisyon ABD, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerden oluşmuyor mu? Bu senaryoda İsrail'in belirleyici bor rolü yok mu? Bölgede DAEŞ bahanesi ile Türkmen ķöylerinin çevresini vurup, Türkmenleri Türkiye'ye göçmeye zorlayıp, uluslararası koalisyonun gölgesinde Türkmen köylerinin PYD'nin işgalinin ardından, Arap milliyetçileri ve DAEŞ militanlarının PYD'ye saldırısına karşı koalisyonun tekrar devreye girerek bir bakıma çatışmayı Türkiye sınırına doğru sürmeye çalışıyorlar.
BİRİLERİ BİR ŞEY Mİ PLANLIYORDU? Sahi bu sırada Cemal Bayık'ın “halkımız kendini savunmak için hazırlık yapmalı” açıklaması ne anlama geliyor.. Demirtaş'ın sözleri ve bu ifadeler birlikte düşünüldüğünde nasıl bir anlam çıkıyor? Gösterilerde ele geçen silahlar, bombalar, molotoflar, AK Parti merkezlerine yönelik saldırılar ne anlama geliyor.. Yoksa birileri yeni bir Gezi ya da Diyarbakır'daki Kobani eylemi gibi bir şey mi planlanıyordu. HDP'lilerin Haber A muhabirine karşı bir linç girişiminin nasıl önlendiği ortada.. Yeni bir Yasin Börü faciası kılpayı atlatıldı. Demirtaş'ın saldırıyı kınamasının bundan sonra ne kadar etkili olacağını zaman gösterecek. Sahi, Ayn el Arab da taş üstünde taş kalmamışken, bir tek çocuk yokken siz hangi kütüphaneden, hangi çocuk parkından söz ediyorsunuz.. Ayn el Arab'ın çocukları Türkiye sınırındaki kamplarda.. Orada kursaydınız çocuk parkını, kütüphaneyi, o oyuncakları orada dağıtsaydınız. CHP BAKALIM NE YAPACAK?
Bu işin ambalajı. Plan çok açık. Sahi, LBGT toplantılarına bile katılan HDP milletvekilleri bu açıklama sırasında niye orada yoklardı. CHP o kütüphane ve çocuk parkını kendilerinin yapacaklarını söyleyen CHP'li solcular, sosyalistler nerede idi.. Şimdi bakacağız, CHP bakalım o parkı ne zaman yapacak, o kütüphaneyi ne zaman kuracak.. Bunu yapacaklarsa Suriye'de daha güvenli bölgeler var.. Hem orada çocuklar da var. Ya da CHP; Hatay'da, Urfa'daki kamplardaki çocuklar için kütüphane kurmayı düşünür mü? İddiaya göre Kobani'ye gençlerin götürülmesi çağrısı HDP'den, organize ise, PKK'nın gençlik yapılanması olan YDG-H'den. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ bombalı saldırıyla kana bulanan ve 32 kişinin hayatını kaybettiği Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki o meydanda kısa bir zaman önce düzenlenen mitingde şöyle diyordu, “Biz sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye ve PYD'ye yaslıyoruz bunu söylemekte ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz.” Aynı mitingde gençlere bu örgütlere katılın çağrısı da yapılmıştı. Yoksa bu Sosyalist grup, HDP'nin planladığı, sosyalistleri de arkalarına alarak Kobani'ye savaşçı göndermek için bir kapı açma girişimi mi idi? Sivil bir vicdan hareketi görüntülü bu eylem PKK'nın PYD ile birlikte planladığı bir PR çalışması mı idi? Bu plan bu şekilde sonuçlanınca bu kez birileri bu acı ve kan üzerinden yeni bir isyan, silahlı ayaklama planı mı yapılıyor. YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Haber Ara