Dolar

32,4961

Euro

34,5793

Altın

2.477,84

Bist

9.550,11

Devlet Bahçeli'den İlker Başbuğ'a tepki

MHP lideri Devlet Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un 27 Mayıs darbesi hakkındaki sözlerine tepki gösterdi.

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-01-06 12:52:56

Devlet Bahçeli'den İlker Başbuğ'a tepki

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 27 Mayıs darbesi hakkındaki açıklamaları ile eleştiri ve tepkilerin hedefi oldu.

İlker Başbuğ'a bir tepki ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den geldi.

Yazılı açıklama yapan Bahçeli, Başbuğ için "Erken seçim ve 24 Mayıs sözleri tam bir gaflet ve garabet." ifadesini kullandı.

"DÜŞÜNCELERİ SAKINCALI VE SORUNLU"

Bahçeli, açıklamasına şu sözler ile devam etti:

"Genelkurmay Eski Başkanı Sayın İlker Başbuğ'un, 4 Ocak 2021'de Cumhuriyet Gazetesi'nde neşredilen düşünce ve kanaatleri her zaviyeden sakıncalı, her cepheden sorunludur. Bu şahsın mantık hataları, kafa karışıklığı ileri düzeydedir. Sayın İlker Başbuğ, erken seçim kararı almış bir hükümete karşı yapılan darbeyi gayri meşru, erken seçim kararı almamış bir hükümete yapılan darbeyi de zımnen makul ve meşru kabul etmektedir. Bu ifadeler normal karşılanacak ve sineye çekilecek bir durum sayılamayacağı gibi vesayetçi ve anti demokratik bir açmazdır.

CHP'nin başını çektiği zillet ittifakının erken seçim dayatması ve zorlamasıyla Sayın Başbuğ'un sözleri üstü üste koyulduğunda, muhtemel gelişmelerle ilgili tuhaf ve düşündürücü bir illiyet bağının kurulması abartılı ve afaki bir değerlendirme olmayacaktır. Sonuçları bakımından ve toplumsal bünyede açtığı derin yaralar itibariyle hiçbir darbe masum ve mazur gösterilemeyecektir.

"DARBE CİNAYETTİR, İHANETTİR"

Özellikle 22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 tarihlerinde yaşanan Talat Aydemir vakalarıyla 15 Temmuz darbe girişimini ayrı yorumlamak, bu suretle 22 Şubat ve 21 Mayıs müdahale girişimlerini aklamaya çalışmak esef ve endişe verici bir yanlıştır. Ekonomik sorunlarla darbeler arasında sebep sonuç ilişkisi kurmak, dünya ekonominin çok ciddi kayıplar verdiği korona günlerinde, siyasal istikrar ile ekonomik istikrar arasındaki bağlantıya atıf yapmak oldukça kuşkulu ve zorlama bir analizdir.

Demokrasiye ve millet iradesine silah doğrultmak, buna heves etmek, bunu aklından geçirmek büyük bir suçtur. Darbe cinayettir, melanettir, ihanettir. Ayrıca Sayın İlker Başbuğ'un tarihe geçmiş olayları şöyle olsaydı böyle olurdu bağlamında ele alması hem bir spekülasyon hem de nesnel gerçeklere aykırıdır. Tarih, yanlışlara kılıf aranacak, objektif esaslardan koparılacak, eğip bükülecek, hatta keyfi sonuçlar çıkarılacak bir yapboz tahtası değildir. Aksi davranışlar tarihe hakaret, tarihçilere hürmetsizliktir."

Haber Ara