Dolar

32,5681

Euro

34,8646

Altın

2.430,35

Bist

9.645,02

Deri altında anormal yağ doku artışı olan lipödem hastalığı kadınları vuruyor

Ankara Şehir Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Hastanesi Lenfödem ve Lipödem Ünitesi Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Pınar Borman:- 'Hastalık yüzde 99 oranında kadınlarda görülür. Ailesinde lipödem bulunan kadınlarda ise hastalık yüzde 50'ye varan oranlarda görülebilir'- 'Hastalık tedavi edilmediğinde ve ilerlediğinde lipolenfödem, vücut ağırlığı ve yükün artmasıyla birlikte, hipertansiyon, diy

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-06-11 12:19:20

Deri altında anormal yağ doku artışı olan lipödem hastalığı kadınları vuruyor
Deri altında anormal yağ dokusu artışına neden olan ve ilk bulgu olarak ayak bileği etrafında şişlik şeklinde kendini gösteren "lipödem" hastalığının, yüzde 99 oranında kadınlarda görüldüğü ve tedavi edilmediğinde hipertansiyon, diyabet, kalp yetmezliği, eklem problemleri, anksiyete, depresyon ve yeme bozuklukları gibi pek çok soruna yol açabildiği belirtildi.

Ankara Şehir Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Hastanesi Lenfödem ve Lipödem Ünitesi Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Pınar Borman, lipödem farkındalık ayı dolayısıyla AA muhabirine açıklama yaptı.

Lipödemin, deri altında anormal yağ dokusu artışı ile karakterize, kronik, ilerleyici ve ağrılı yağ doku hastalığı olarak tanımlandığını anlatan Borman, "Hastalık yüzde 99 oranında kadınlarda görülür. Hastalık, sıklıkla bacaklarda simetrik kalınlaşmalar şeklinde ama kollarda da olabilir. Ailesinde lipödem bulunan kadınlarda ise hastalık yüzde 50'ye varan oranlarda görülebilir." diye konuştu.

Prof. Dr. Borman, hastalığın genellikle her iki bacakta simetrik olarak, kalçalardan başlayarak bacaklara doğru uzanım gösteren ağrılı kalınlaşma veya şişlik şeklinde kendini gösterdiğine işaret ederek, "İlk bulgu ayak bileği etrafında şişlik şeklinde olabilir. Kilolu olmayan lipödemli hastalarda bel ince, kalçalar basenler geniş ve bacaklar kalın olarak izlenir ve yüzde 80 hastada kol ile bacak tutulumu birliktedir, ancak eller ve ayaklarda şişlikler gelişmez. Genellikle kollar hastalığın ileri dönemlerine kadar korunma eğilimindedir." bilgisini verdi.

- Fil hastalığına da yol açabilir

Hastaların etkilenmiş bölgelerinde hafif basınçla ya da kendiliğinden ağrı şikayetinin olabildiğini vurgulayan Borman, şunları kaydetti:

"Lipödemin diğer klinik özellikleri, yumuşak dokuda hafif yaralanmalar sonrası çabuk morarma, kılcal damar sorunları, ağırlık ve rahatsızlık hissinin ortaya çıkışı olarak sayılabilir. Bu bulgular özellikle sıcak havalarda, gün sonunda, uzun süreli ayakta durma ve oturma sonrasında artış gösterebilir ve tabloya yorgunluk ve fiziksel kondisyon kaybı eşlik edebilir. Bacaklardaki genişlemeler yürümeyi olumsuz etkilemektedir, ortopedik bozuklara zemin hazırlamaktadır.

Hastaların kilo almaları ve erken dönemde etkin tedavilerin verilmemesi nedeniyle lipödem ilerler ve fil hastalığına yol açabilir. Varislerle birlikte ağrı, ağırlık hissi daha artarak hastaların tüm yaşamını olumsuz etkileyebilir. Hastalık tedavi edilmediğinde ve ilerlediğinde lipolenfödem, vücut ağırlığı ve yükün artmasıyla birlikte, hipertansiyon, diyabet, kalp yetmezliği, eklem problemleri, anksiyete, depresyon ve yeme bozuklukları gibi pek çok fiziksel, metabolik ve psikolojik sorunlara yol açabilir."

- Hastalar tecrübeli hekimlerce değerlendirilmeli

Bacaklardaki şişlik nedeniyle hastaların uygun kıyafetler bulmakta, hareket etmekte ve yürümekte zorlandığına işaret eden Borman, "Artan vücut ölçüleri ve fiziksel kısıtlanma ile birlikte utanma duygusu, hastaların kendilerine olan öz güvenlerine de zarar vermektedir ve hastaların iş ile sosyal hayattaki ilişkilerini etkileyerek anksiyete ve depresyon durumlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır, iş gücü kaybı yaratmaktadır. Şişlikler kendine bakım aktivitelerini etkileyen doku deformasyonlarına yol açabilmektedir." dedi.

Hastaların tecrübeli fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri tarafından bütüncül olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Borman, tedaviye ilişkin şu bilgileri verdi:

"Lipödem hastalığının farklı tip ve evrelemeleri vardır ve hastalığın evresine, ileri dönemde birlikte olabilen obezite, fil hastalığı veya varis gibi durumların bulunmasına göre tedavi planlanır. Hasta eğitimi, özel egzersizler, özel çorapların yanı sıra varis ve lenfödem geliştiğinde çok tabakalı bandajlama, manuel lenfatik drenaj ve özel bası çoraplarını içeren kompleks boşaltıcı tedaviler gerekli ve faydalıdır. Bunun yanında diyet, psikososyal destek, davranış terapisi ve ileri evrelerde cerrahi tedaviler önemlidir.

Tedavi ekibinde fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı, lenfödem uzmanı, fizyoterapist, hemşire, diyetisyen, plastik cerrah ve gerekli olduğunda, vasküler cerrah, bariatrik cerrah, algolog gibi sağlık profesyonelleri yer almalıdır. Tedavi seçenekleri klinik durumun ağırlığına, hastanın yakınmaları ve beklentilerine göre mevcut rehberler ışığında düzenlenmelidir. İleri lipödemli hastalarda uygulanan cerrahi yaklaşımlar olarak liposakşın ve lazer-asiste lipoliz ana yöntemlerdir. Cerrahi tedavilerin başarısı için sonrasında fizik tedavi hekimleri tarafından planlanan boşaltıcı fizyoterapötik yaklaşımlar ve özel çorap şeklinde bası giysilerinin giyilmesi önemlidir."

Haber Ara