ABD'de siyasilerin, Amerikan istihbarat servislerine Kaşıkçı cinayetinin detaylarının açıklanması için baskısı devam ederken, Demokrat senatörlerden yeni bir adım geldi.
Kongreye sunulan yasa tasarısında, Ulusal İstihbarat Direktörü Coats'ın Kaşıkçı cinayetine ilişkin, "cinayeti düzenleyenlerin, bu cinayete karışanların, cinayet emrini verenlerin belirlenmesini" de içeren bir rapor sunması istendi.
Yasa tasarısının kanunlaşması halinde, Coats 30 gün içinde söz konusu raporu hazırlayarak Kongreye sunmak zorunda kalacak.
Tasarıyı, Oregon Senatörü Ron Wyden, New Mexico Senatörü Martin Heinrich, Rhode Island Senatörü Jack Reed ve California Senatörü Kamala Harris imzaladı.
Wyden, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu tasarı, Cemal Kaşıkçı hakkındaki gerçekleri saklamasının, Başkan Donald Trump yönetiminin yanına kar kalmayacağı anlamına geliyor. Suudi Arabistan hükümeti, bir Washington Post yazarını yüzsüzce öldürdü ve bu yönetim (Trump), Amerikan halkına bu cinayetin emrini kimin verdiğini söylemeyi reddediyor." ifadesini kullandı.
- Kaşıkçı'nın cesedi bulunamadı
Suudi gazeteci Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de girdiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüştü.
Orta Doğu'nun en etkin gazetecilerinden, Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesi ve sonrasında yaşananlar, Türkiye ve dünya kamuoyunun gündemindeki yerini koruyor.
Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı ancak cesedinin nerede olduğu konusu hala netlik kazanmadı.
- Cinayette Suudi Arabistan izleri
Amerikan Washington Post gazetesi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA), Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman'ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.
Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Kaşıkçı cinayetine yönelik uluslararası soruşturma kapsamında 28 Ocak-3 Şubat'ta Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin yaptığı açıklamada "Türkiye'deki görevim sırasında toplanan deliller, Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan devleti yetkilileri tarafından acımasızca ve önceden tasarlanmış cinayete kurban gittiğini gösteriyor." ifadesini kullanmıştı.
