Dolar

32,3136

Euro

35,1353

Altın

2.293,11

Bist

9.061,06

Delilleri karartmakla suçlanan profesörün 'FETÖ' davası

Erzurum'da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınmadan önce delilleri yok etmeye çalışırken görüntüleri ortaya çıkan, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile görüşmek üzere ABD'ye gittiği belirlenen ve FETÖ'nün sözde 'Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi imamı' olduğu öne sürülen eski öğretim üyesi Prof. Dr. Tanç'ın 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan yargılanmasına devam ed

7 Yıl Önce Güncellendi

2017-09-07 16:06:21

Delilleri karartmakla suçlanan profesörün 'FETÖ' davası
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınmadan önce delilleri yok etmeye çalışırken görüntüleri ortaya çıkan, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile görüşmek üzere ABD'ye gittiği belirlenen ve örgütün sözde "Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi imamı" olduğu iddia edilen eski öğretim üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Tanç'ın "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan yargılandığı davanın duruşması görüldü.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Tanç ile avukatı Halil Timurhan Gür katıldı.

Tanç, savunmasında, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e karşı belirli tarihten sonra düşüncelerinin değiştiğini söyledi.

İki sebepten dolayı düşüncelerinin değiştiğini belirten Tanç, şöyle devam ettii:

"Cumhurbaşkanımız kendisini (Fetullah Gülen) net ve samimi olarak Türkiye'ye dönmesi konusunda davet etti. O da gelmeyeceğini söyledi. Diğer sebep olarak kendisi yurt dışından Türkiye'nin işlerine karışmaya ve Türkiye aleyhine beyanatlarda bulunmaya başladı. Bunları görünce bu şahıstan soğumaya başladım ve o zamana kadar ki samimiyetim yok oldu. Üst düzey vatan sevgisi olan biriyim. Kesinlikle bu vatan hainleriyle olmam söz konusu değildir."

Avukat Gür ise dosya kapsamında gizli tanığın hiçbir şekilde net tarih vermeden ve eylem tarif etmeden bir şeyler anlattığını savundu.

Sanık hakkında ele geçirilen tüm belgelerin 2012 ve öncesine ait doğrudan örgütsel bağlılığı ortaya koymayan belgeler olduğunu ileri süren Gür, "Sanık uzun süre yardımcı doçent olarak kalmıştır. Örgütsel bağlılığı olsaydı bu kadar süre kalmazdı. Örgüt çok daha etkili çalışması için terfisini sağlardı." dedi.

Gür, "Sanığın oğlunun adı Muhammet Fetullah Tanç olmasına rağmen söz konusu duruma karşı tepki duyduğu için çocuğuna ismini değiştirmesini söylemiştir. Bu dahi düşüncesini göstermektedir. Sanığın polislerin müdahalesi esnasında yırtmaya çalıştığı hiçbir örgütsel bağı olmayan, dini açıdan tutulan belgelerdir. Bunun dışından özel önem atfedecek maddi konuya sahip değildir. Tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum." ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanık Tanç'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.

- İddianameden

İddianamede, eski Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Tanç'ın evindeki aramada bir kitabın giriş kapağının altına yapıştırılmış, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e ait 2 fotoğraf ele geçirildiği belirtiliyor.

Gözaltına alınmadan önce bazı delilleri çöp kutusuna atarak yok etmeye çalıştığı belirtilen sanığın iş yerinde Gülen'e ait ses kayıtları, kitaplar, "Fetullah Gülen samimi" yazılı gazete parçası, Gülen imzalı ve Tanç'a yazılan mektubun ele geçirildiği kaydedilen iddianamede, Tanç'ın Bank Asyadaki hesabını 17/25 Aralık'tan sonra da aktif kullandığı ifade ediliyor.

Tanık beyanlarına yer verilen iddianamede, Tanç'ın gerek fakültede gerekse örgütün yurdunda kalan herkes tarafından örgüt mensubu olduğunun bilindiği, fakültede "FETÖ" denildiğinde ilk akla gelen kişi ve en çok kurban toplayanlardan biri olduğu, üniversitede himmet işlerinin organizasyonunu yaptığı öne sürülüyor.

Örgüt elebaşı Gülen ile görüşmek üzere ABD'ye gittiği tespit edilen, delilleri üniversite yerleşkesindeki çöp kutusuna atarken güvenlik kameralarınca görüntülenen ve FETÖ'nün sözde "Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi imamı" olduğu öne sürülen Tanç'ın, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi talep ediliyor.

Haber Ara